• çadırları ve evleri aşırı bakımsız olan şilede bir köye konuşlanmış bir tesis. gidip görülebilecek bir yer fakat kendi çadırınızla gitmeniz verebileceğiniz en mantıklı karar olur.
  • sahil kamp şile merkeze gelmeden 15 km önceki sahilköy’de yer alan bir kamp alanı.

    kamp yapılan alan sahilköy merkeze çok yakın. burada iki farklı kamp olanağı var. biri orman içinde, biri ise deniz manzaralı bir tepede. rüzgarlı havalarda ormanın içinde kamp yapılması çok ideal. bir tarafı tepe olduğu için rüzgarı kesiyor ve bu sayede kışın da rahat bir kamp yapılabilmesini sağlıyor.
  • şile merkeze yakın kamp alanı.

    kendi kiraladıkları çadırlar çok dandik, ufak ve böceklerin girmesini engelleyen sineklik tarzı yerler çok büyük büyük, içeri böcek girebiliyor. denize yakınlığı güzel, zaman zaman duş ve lavabolarda su sıkıntısı olabildi. kendi çadırınız ile konaklamak daha mantıklı.

    deniz gittiğim dönemde tahmin ettiğimden daha temiz ve dalgasızdı, istanbulda haftasonu harcamak için bir tercih olabilir.
  • istanbul çevresinde gidilebilecek en tertipli temiz kamp alanıdır. kendi çadırımı kullanıyorum. ağva'dan sonra buraya yöneldim. bir kere semizkum a gittim ama kesinlikle uzak durulması gereken bir yer.

    tesiste restoran olması çok güzel. alkol satışı yok. eksi yanı olarak bunu söyleyebilirim.
  • geçen gün oturuyoruz, ateş yakıp biralama yapıyoruz.yine bizim sahilden sıkılmış durumdayız.laf olsun diye konuşurken şile'ye hiç gitmedim ben gitsek ya dedim.aynı gece karar alındı, ertesi gün işten sonra üç hunili yola döküldük.
    kendimize bungalovlarda yer ayarladık.bir saatte şiledeydik ama bir saatte mekanı aradık.bir dikkatsizlik bizi dolandırdı durdu.
    vardığımızda içerisinde acayip eğlenen bir grupla karşılaştık.baharın gelişini kutlamak için bir kampçılık grubu alana çadır kurmuş.ortada büyük bir kamp ateşi yakılmış, halaylar, türküler vs.ortam sıcak ama hava buz gibiydi.
    ayarladığımız bungalovlar deniz manzaralı.karadeniz'in hırçın dalgaları altınızdaki kayaları dövüyor.çiftler için harika.
    biz üç kişiyiz, baktık olacak gibi değil rica ettik.sağolsunlar aynı hizada normal bir odaya aldılar bizi.kapı önüne ateşimizi yaktık, gece üçe kadar soğuk moğuk dinlemeden muhabbetimizi ettik.sonra nasıl bir sakin, huzurlu yerse uykumuzu güzel almış şekilde uyandık.
    alan birçok değişik tarz insana hitap ediyor.yalnız yukarıda da bahsedildiği gibi daha bakımlı olabilirdi.anlamadığım bir sebepten nedense böyle mekanlar sadece günü kurtarmak için yapılıyor gibi geliyor bana.başta bir şevkle açılıyor, sonrası ilgisizlik.
    yine de bu tarz takıntılarımız yok şükür.eğlendik mi? eğlendik.
  • son tecrübemizin detayları tesise attığım e-maile ile özetledim.

    yaklaşık olarak 3 4 senedir belli aralıklarla tesisinizde kamp yapmak için geliyorduk, birçok arkadaşımızada tavsiye ediyorduk, ancak dün geldiğimizde çadıra giriş çıkış saati konulması kamp konseptine uymadığını ve tarafınızdan bunun koordinasyonu yapılamamıştır , çadırlar boşalmasına rağmen 2 ye kadar yerleşemedik fermuarı bozuk olan çadır 4 e kadar değiştirilmedi duş sayısı yeterli olmasına rağmen çalışmadığını fark ettik ve sürekli olarak bağırarak huzurumuzu kaçıran yaşlı görevli gibi sorunlarla karşılaştık fiyatlar artmış ancak değişen hiçbirişey olmamış eksiklikler haricinde bu sorunlar giderilene kadar tesisinize gelmeyeceğiz ve tavsiye etmeyeceğiz bilginize.”
  • üzerine para varsalar hatta para yetmeyip ev araba verseler bile uzak durulması gereken bir yer.
  • ne çok iyidir, ne çok kötü. çadırcılık deneyimi hakkında çok bi şey diyemem ama bungalovların birinde 2 gecemi geçirmiş biri olarak hakkında yorum yapabilirim. evin içi iyiydi, çarşafları, tuvaleti temizdi diyebilirim ama çadırda kalacak arkadaşlar için dışarıdaki tuvaletlerin temiz olduğunu söyleyemem, kamptayız olur o kadar diyebilen bünyeler içindi. deniz, malum karadeniz yüzmekten ziyade kenarında oturmalık ayakları ıslatmalık, durgun olduğu zamanlar da olabilir ama denk gelmedim. kitle, insanlar genel olarak çok iyi değil. gürültücü arap kitleler baskın, genel olarak gürültülü insanlar çoktu, şöyle bi dalgaların sesini dinleyim diyorsun birden gürültülü korkunç müzik açılıyor pis pis bakıyorsun uyarıyorsun kısıyor, onun yanındaki açıyor, arkadaki açıyor, gürültüden kaçmak yok, plaja iniyorsun orda da bi müzik. kısacası kafa dinleyeceğim, sessizlik istiyorum diyen alternatifleri değerlendirsin. lokantası oranın yoğunluğunu kaldırabilecek personel sayısına sahip değil, kahvaltı tabağının gelişi abartmıyorum tam 45 dakika sürdü, yemeklerin kalitesi de tabi ki ortalamanın altında ve her yanında yöresinde alternatifi olmayan işletme gibi fiyatları faiş, yemek, market gibi ihtiyaçları oraya bağlı kalmadan çözmekte fayda var derim. ona rağmen denizin ve ormanın olduğu bi yer ne kadar kötü olabilir ki, bunları çok kafaya takmayıp biraz töleranslı bi kafayla oradan zevk alabilirsiniz.
  • geçen hafta sonumu buradaki bungalov evlerde geçirmiş birisi olarak tecrübelerimi paylaşmak isterim. olumlu tarafları ve olumsuz taraflarından bahsedeceğim bir yazı olacak.

    ulaşım; bu bölgeye giden tek toplu taşıma 139s diye bir otobüs. biz karşıda oturuyoruz ve çekmeköye gidip otobüse binmeye çalıştık fakat otobüs tıklım tıklım dolu olmamasına rağmen durmadı ve bir sonraki otobüs 4 saat sonra olduğu için şile merkeze giden 139tye bindik ve oradan da otostop benzeri bir şekilde kampa ulaştık. dönüşte ise yine kamp önünden 139s bekledik ve nispeten dolu olan otobüs hiç durmadan yoluna devam etti ve otobüsü bekleyen 25-30 civarında kişi öylece kaldık. belediyenin hattını aradık ancak çözümün 1-2 gün sonra değerlendirileceğini söylediler. elbette o an bize bir faydası olmayan saçma sapan bir cevaptı bu.

    yani buraya ulaşım sağlanırken hem gidişte hem dönüşte böyle sıkıntılar yaşanıyorsa daha büyük bir otobüs -en azından- yaz aylarında konulabilir. bu arada otobüsle yolculuk eden insanlar sadece kampçılar değil çoğunlukla normal halktan kimselerdi. eğer yollar körüklü için müsait değilse en azından sefer sıklaştırılabilir. neyse dönerken de bir şekilde kamptan birilerine ulaşıldı ve duraktan bir servis bizi otobüsün ilk durağına yakın bir yerlere götürdü ve sonunda saat 19.00'da kalkan 139s otobüsüne binebildik.(gerçi o da 5-10 dk geç kalktı ama neyse)

    kısacası eğer imkanınız varsa kesinlikle kendi aracınızla gidin, yoksa da ulaşım konusunda biraz plan yapın ve öyle yola çıkın. yani mesela sabah üsküdardaki ilk duraktan binip, dönüşte ise sabahtan dönüş yoluna çıkılabilir. ulaşım konusunu geçtiğimiz için şimdi asıl kampı değerlendirebiliriz.

    temizlik: çok iyi değildi. biz eşimle deniz kozalarda kaldık ve çarşafların yırtık ve eski olmasının yanı sıra bizden önce yıkanıp, temizlendiğini hiç sanmıyorum. oda ise daha temiz olabilirdi, odanın her köşesinde örümcek ağları vardı. yani bu da odaların çok detaylı temizlenmediğini gösteriyor. zira basit bir şekilde süpürülse bile ağlar orada olmazdı. ortak tuvaletler ise fena değildi, özellikle kozaların oradakiler gerçekten sürekli temizleniyordu ve çok bariz bir koku yoktu. ancak çadırların oradaki tuvaletler, sanırım bölge çok kalabalık da olduğu için pisti ve kokuyordu. temizlikten ve hijyenden benim için sınıfta kaldı.

    çevre: alan çok güzel bir yere konumlanmış ve bizim kaldığımız odaların deniz kenarında olması, sabah o şekilde uyanmak her ne kadar güzel olsa da dalga sesleri bir süre sonra uyumanıza engel olabilir çünkü hiç durmayan dalgalardan söz ediyoruz. yine de gece odanızın önünde oturup bir şeyler yiyip içip dinlenmek mükemmel bir his.

    tesis deniz kenarında ancak içerisinde havuz da var. biz hem havuza hem denize gittik. havuz ücretli olmasına rağmen aşırı pis ve bulanıktı. sanırım devir daim çok düşük. yani ben çok kalabalık insanın hücum ettiği havuzları bile bu kadar pis görmemiştim. o yüzden havuza gitmenizi tavsiye etmiyorum. denizi ise sürekli dalgalı ve biz gittiğimizde plastik atıklar, çöpler vs. çok fazlaydı, o yüzden serinlemek için girip direkt çıktık ama bir şekilde bunları umursamadan yüzen insanlar vardı.

    sunulan imkanlar: içeride tüm kamp ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz market vb. yerler var ancak pahalı. bir ekmek, iki aç-bitir, iki tabak, iki kahveye 120 tl para verdik. kahvaltınızı da veren bir restoran var ve burada da fiyatlar aşırı pahalı ve yiyecekler lezzetsiz. çalışanların çoğu da konudan tamamen alakasız. hesap isteyince "tamam git kasada öde" gibisinden cevaplar alıyorsunuz. ben siz diye hitap ederken senli benli konuşmasını geçtik her an tekme tokat girişecekmiş gibi bir üslubu vardı. ayrıca siparişler de çok geç geldi. 1 hamburger 1 sucuk ekmek tam 50 dakikada geldi ve garip bir şekilde soğuktu, sanırım yemekler hazırlandı ama getirmeyi unuttular.
    dediğim gibi fiyatları da çok pahalıydı, üçü bir arada 17.5 liraydı oradan hesap edin. uzak durulması gereken bir yer.

    sahil kenarında ise alkollü içecek alabileceğiniz bir bar var ve fiyatlar komik bir şekilde iyi. bira 35 liraydı, sanırım en çok sevdiğim yer burası oldu. gece ise sahilde kamp ateşi ve müzik vardı. biz şahsen eğlendik ve keyif aldık, o yüzden bunu bir artı olarak yazıyorum.

    genel anlamda vasatın altında bir yerdi. sanırım burada kalmak için yapılacak en iyi şey, kendi çadırınız, kendi eşyalarınız, kendi yiyecek içeceğinizle gelip sadece yer ücretinizi vererek kalmanız. ancak zaten kendi aracınız ve tüm kamp malzemeleriniz varsa ücretsiz bir şekilde kalacağınız yerler var. ama illa da kolektif bir şekilde kamp yapacağım diyorsanız olumsuzlukları göze alınarak kalınabilir. kış kampı için daha güzel olacağı kanaatindeyim, bir grup arkadaş gelinip bir iki gece kendi eşyalarınızla kamp yapılabilir. aklıma başka şeyler gelirse yine editlerim.
  • pazar günü, 3 kişi kamp yapan arkadaşları ziyarete gittik. girişteki denyoya arkadaşlarımızı ziyaret edip 1-2 saat sonra çıkacağımızı söyledik. daha cumlemi bitirmeden beyaz sakallı nezaket yoksunu ayıcık efendi;
    -küşü boşu yüz lira orkodoşum
    dedi.
    -1-2 saat oturup arkadaşlarıda alıp cikacaz deyince
    -orkodoşum yüz lüra, ikiletme
    diye ağzından sıçtı.

    şimdi bu tip kamp yerleri için merak ettiğim bir husus var:
    vatandaş olarak doğada bulunan yerlere giriş için para alinmasini kısıtlayan bir kanun var mı? kamp yeri çadır, bungalov, tiny house vs. yerleri kiraya vermek için, tesis(duş, mutfak, tuvalet, ışık, ve dahi kullanıyorsan elektrik için) imkanları icin ücret isteyebilir, hakkıdır. ancak yürüyüş yapmak yada sahile inmek için para isteme hakkını bu modern zaman mafyalarına kanun izin veriyor mu?
    eğer veriyorsa o halde herhangi bir vatandaş, istediği yeri kiralayıp, oradan geçmek isteyen herkesten ücret talep edebilir mi?
    ayı oğlu ayılar, düşündükçe sinirlerim zıplıyor.
hesabın var mı? giriş yap