saika

• ...sebep anlamınada gelmektedir...
• iran'ın yerli üretim savaş jetlerine verdiği isim.
  
  http://www.abna.ir/data.asp?lang=10&id=264188
  
  tasarımcısı da bir kadınmış: http://youtu.be/tkwlw9lqzxy
• baas'ın askeri kolu
• arapça/osmanlıca saika yıldırım anlamına gelirmiş. ama geniş bir anlam yelpazesi var: şiddet sesi. ölüm, mevt. nüzul ateşi. mühlik ve azab. bulutları sevke vazifeli melek. sürükleyen, sevkeden, götüren hal, sebep. yönlendirme. sevkedip götüren bir his.
  
  bir büyüğüm, eskiden paratonere siper-i saika^* denirdi, dedi.
  
  (bkz: raad/@ibisile)
  (bkz: saik)
• --- spoiler ---
  nswf
  
  youtube' da karşıma çıkan trap müzik yapan küfürbaz punk grubu.
  --- spoiler ---
• es-saika, muhammed kays adlı bir filistinli doktor tarafından kurulan direniş örgütüdür. bu örgüt eski suriye devlet başkanı hafız esad tarafından desteklenmekteydi. es-saika tamamen suriye istihbaratı el-muhaberat'ın kol kanat gerdiği bir örgüttür.
  bu örgüt bir dönem fkö (filistin kurtuluş örgütü) çatısı altında bulunsa da, daha sonraki dönemlerde suriye lideri hafız esad’ın fkö lideri yaser arafat ile olan anlaşmazlıklarından dolayı bu örgüt fkö çatısı altında olmaktan ihraç edilmiştir.
  es-saika örgütü lübnan iç savaşı’nda suriye’yi destekleyerek filistinli diğer gerilla örgütleriyle birlikte hareket etmiştir.
  lübnan’daki filistinliler, lübnan’ın demografik yapısına tehdit oluşturuyordu. bu ise en çok lübnanlı maruni hıristiyanların tepkisini çekiyordu. bu maruni ve filistinli anlaşmazlığını meydana getirmişti.
  filistinli gerillalar kendilerine hıristiyan maruni falanjistler tarafından yapılan katliamın intikamını almak için beyrut’un 23 km güneyinde el-ciyeh kasabasını ele geçirir. buradaki 15 binden fazla hıristiyan sivil canını kurtarmak için damur’a kaçar.
  daha sonra es-saika ve el-fetih milisleri 20 ocak 1976'da damur’a girer. damur’da falanjistler ile saika ve el-fetihçiler arasında şiddetli çatışmalar sürerken es-saika ve el-fetih militanları gördükleri hıristiyan sivlleri öldürmeye başlarlar. birçok kadın filistinliler tarafından tecavüze uğrar. bebeklerin kafalarının arkasından vurulduğu görülür. görgü şahitleri bu olayda es-saika ve el-fetihçi militanların “allahu ekber!” nidalarıyla tekbirler eşliğinde kasabaya girdiğini ve kadın çocuk demeden katliam yaptığından bahsetmektedir. hatta öyle ki filistinliler hıristiyan mezarlarını tahrip edip buradaki ölüleri bile mezarlardan çıkarmış. bu katliamların fkö lideri yaser arafat’ın bilgisi dahilinde olduğu da iddia edilmektedir. damur katliamında 582 kişi hayatını kaybetmiştir.
  bu damur katliamında ölenler arasında israil’in desteklediği maruni falanjist lider elias hobeyka’nın da akrabaları bulunmaktaydı.
  hatta öyle ki bazı araştırmacılar maruni falanjistlerin filistinlilere yönelik gerçekleştirdiği sabra ve şatilla katliamının sadece lübnan cumhurbaşkanı beşir cemayel’in ölümünün intikamını almak için değil, aynı zamanda damur katliamının da intikamını almak amacını güttüğünü söyler.
  diğer yandan es-saika örgütü 1979’da mısır devlet başkanı enver sedat’ın israil’le imzaladığı camp david anlaşmasını protesto etmek için mısır’ın ankara’daki büyükelçiliğini dört tane militanıyla bastı. bu olaydaki çatışmada iki türk güvenlik mensubu olmak üzere toplam 3 kişi hayatını kaybetti. bu olaydan sonra dönemin türkiye başbakanı bülent ecevit fkö’nün ankara’da bir temsilcilik açmasına izin vermiştir. bülent ecevit filistin davasına sol gelenekten olduğu için sempati ile bakmaktaydı. süleyman demirel cephesi ise filistin davasının önde gelenlerine solcu olduğu için pek de sempatiyle bakmıyordu. aynı zamanda es-saika örgütü’nün ankara’daki mısır büyükelçiliğinde gerçekleştirdiği saldırıdan dolayı fkö her ne kadar suçlansa da es-saika ile bir alakasının olmadığını belirtmiştir.
  günümüzde ise bu örgüt diğer filistinli direniş örgütlerinin gölgesi altında kalmaktadır. 2011’de başlayan suriye iç savaşı'nda beşar esad’ı savunmak için es-saika militanları savaşa katılmıştır. bu savaşta 30’dan fazla savaşçılarını kaybetmişlerdir.
• sebep, neden. sevk sözcüğünden geliyormuş, o zaman dolayısıyla anlamına kavuşuyor galuba.
  
  (bkz: sevk), saik, insiyak
• yönlendiren, yönlendirici