• 2 bölüm olarak national geographic channel'da yayınlanacak mini dizi.

    dizide ingiltere?'den yola çıkan ve henüz keşfedilmemiş yeni dünya'ya (amerika'ya) doğru yol alan mayflower gemisini ve içindeki yolcuların yeni dünya'daki ilk yılı anlatılacak.

    pek işlenmemiş bir konu ele alınmış izlenir bu dizi.
  • 1620 de ingiltere / irlanda kökenli ve kendi soylarından 17 adet amerika başkanı çıkartmış kuluçka ailelerini taşıyan mayflower gemisinin hikayesidir,

    17 başkan : (george washington, millard fillmore, franklin pierce, abraham lincoln, ulysses grant, rutherford b. hayes, james garfield, grover cleveland, teddy roosevelt, william howard taft, calvin colidge, herbert hoover, franklin d. roosevelt, richard nixon, gerald ford, george h. bush ve george w. bush.)

    kurulmuş amerikan sisteminin ve derin devletin bir sembolüdür ,

    aileler ingilteredeki 1500 sonlarında artan katolik / protestan dinsel ayaklanmalar sonucu bağımsızlar olarak bir araya geldiler, avrupa’dan ayrılıp kuzey amerika’da yeni bir hayata başlamaya karar verdiler. bağımsızların inançları uğruna yurtlarından çok uzağa gitmeye istekli olmaları zaman içinde onların pilgrimler (hacılar) diye adlandırılmasına neden olmuş,

    aralarında birçok bağımsızın olduğu pilgrimler, virginia ingiliz kolonisine yerleşmek için izin aldılar ve mayflower isimli gemiyle, eylül 1620’de kuzey amerika’ya doğru yola koyuldular. çoluk çocuk yaklaşık 100 kişi atlas okyanusu’nun kuzeyinde fırtınayla boğuşarak iki ay yolculuk ettikten sonra, virginia’nın kuzeyine yüzlerce kilometre uzaklıktaki cod burnu’na vardılar.

    orada, bir toplum oluşturmak ve bu toplumun kanunlarına boyun eğmek istediklerini gösteren mayflower sözleşmesini imzaladılar. 21 aralık 1620’de plymouth dolaylarına yerleştiler.

    bu kuluçka aileler amerikayı yapılandırmak için oraya gitmiş ve başarmışlardır, tahminimce mason aileler içinden seçilmiş aileler bulunmaktadır, içinde hiç yahudi yoktur, önceden ve sonradan kıtaya çok gemi gitmesine rağmen ulusalcılar olarak nitelendirilebilecek bu bu mayflower kuluçka aileler amerika projesindeki kontrollerini bırakmamışlar, soylarından çıkan başkan sayısına bakılırsa bu kolayca anlaşılır,

    üstelik hepsi birbiriyle bir şekilde akrabadır. eşlerini de bu aileler arasından seçmişlerdir.
  • bokunu çıkarmadan iki uzun bölümde bitirilmiş mini dizi. national geographic zamanla bu tür dizileri çoğaltacak gibi gözüküyor. doksanlı yılların amatör oyuncular ve ucuz prodüksiyondan mamül tarihi belgesellerin artık tutmadığını geç olsada farkettiler.

    bu yapımda gerçek kızılderili yerlilerin torunlarını kullanmaları, kostüm ve dekorların gerçekçiliği ile birleşince senaryonun iç bayan detayları bile hevesinizi kıramıyor. aynı hikayeyi anlatan belgeselde canlandırmalar için yerli bulamayıp süt beyazı adamları çamurla kaplamış olmaları gözünüzün önüne gelince olmuş bu iş diyorsunuz.

    tarihin hangi döneminde yaşamak istersin diye sorsalar 17. ve 19. yy hariç herhangi birisi derdim. çünkü insan oğlunun elindeki imkanlara rağmen gerizekalılığının tavan yaptığı aralık budur. antik mısırda bile açık ameliyat yapılıyor ve bir çok hastalığın devası varken bu dönemde yaşanan pis hayat yüzünden insanlar kendi boklarında boğulmaktadırlar. bir çoğu bu gemilerde içme suyuna pislik karışmasından ötürü ölmüş. vardıklarında ise açlık ve sefaletten ölenler eklenince yerlilerin öldürdükleri küçük bir istatistik olarak kalıyor. avrupa'nın kibirli aç gözlü istilacılarının yerli halka vahşiler demesi ise ayrı bir ironi. yerlilerin bunlara acıyıp aç kaldıklarında yardım etmesi, tarım yapmayı öğretmesi, ticaret yapmalarına izin vermesi en büyük hataları olmuş. iyilikten maraz doğar dedikleri bu olsa gerek.
  • dini baskılar nedeniyle ingiltere'den hollanda'ya göç eden, hollanda'da hoşgörü içinde yaşarken düşük kazanç ve çocuklarının kültürel anlamda yozlaşması tehlikesi nedeniyle hollanda'dan amerika'ya mayflower yük gemisiyle göç eden, vardıkları ve new plymouth ismini verdikleri yeni yerde yarısı açlık ve hastalıktan ölen ingilizlerin hikayesinin anlatıldığı mini dizi. henüz bitirmedim ama sanırım sonunda hikayeye uygun olarak ingilizler yerlilere hindi ziyafeti verecek ve thanksgiving day 'e bağlayacak.

    edit: thanksgiving day ve kardeşlik vurgusundan sonra bölgede yaşanan mücadeleler ve hesaplaşmalara da yer veriliyor.

    ek bir ayrıntı: yerlilerin orjinal dilleriyle konuşmaları güzel olmuş ve bu ayrıntı national geographic talebiyle atlanmamış. bu arada yerlilerin konuştuğu dil doğu algonquian dilllerinden "western abenaki" diliymiş. mayflower hacılarıyla olan etkileşimleri sonucunda ingilizce bu dilden epey kelime ödünç almış. bu kelimeler yiyecek ve yaban hayvanlarıyla ilgli kelimeler çoğunlukla. ( moose, raccoon, chipmunk, skunk vb.) ayrıca connecticut ve massachusetts gibi yer isimleri de algonquian haritalarından geliyormuş. ancak üzücü olan bu fonotiği güçlü, güzel dilin gününüzde sadece bir kaç düzine insan tarafından bilinecek kadar yok olması.
hesabın var mı? giriş yap