• toplumda zihinsel ya da bedensel sakatlıkları nedeniyle dezavantajlı konumda bulunan grupları nitelendirmede sıklıkla birbirine karıştırılan kavramlardır.

    sakat (disabled) kavramı bedensel ya da zihinsel bir kısıtı bulunan kişileri nitelendirmede kullanılan bir kavramdır.

    engelli (handicapped) kavramı ise toplumda çeşitli özellikleri (din, dil, etnik köken, cinsel tercih, suç sicili vs) nedeniyle bazı haklardan yararlanma, bazı imkanlara erişme veya olumsuz davranışlara maruz kalma gibi olgularla yüzleşen grupları tanımlamada kullanılan bir kavramdır. engelliler genelde çalışma yaşamında bir işi edinme, o işi elinde tutma ve o işte yükselmede zorluklarla karşılaşan grupları ifade etmektedir.

    dolayısıyla her sakat bir engellidir ancak her engelli bir sakat değildir. yeri gelince travestiler, göçmenler, eski hükümlüler de engelli olarak değerlendirilebilirler.

    özürlü (impaired) kavramı ise genelde sakat kavramı ile aynı anlamda kullanılır. hatta sakatlık kavramının toplumsal olarak "kötü" bir anlam içerdiği düşüncesiyle yerine özürlü kavramı kullanılmak istenir. öncelikle var olan bir sakatlığın o kişinin bir "özrü" olmadığı gerekçesiyle genelde sakat yerine özürlü kavramının kullanılması eleştirilir. bunun yanı sıra belirli bir yeteneği kısmen ortadan kalkmış bir kişi özürlü (impaired) olarak nitelendirilebilecekken, bu yeteneği tamamen ortadan kalkmış olan kişileri betimlemek açısından özürlü kavramını kullanmak çok da uygun olmayacaktır.

    dolayısıyla bedensel ya da zihinsel bir engel ya da sakatlık taşıyan grupları alt küme olarak sakat, üst küme olarak da engelli olarak nitelendirmek yerinde olacaktır.
  • sorun degildir, sorunsal hic degildir! topal, colak, sakat gibi asagilayici kelimeler yerine efendi gibi engelli kelimesini kullanmak gerekir. asil sorun engellilerin hayatini zorlastiran etkenlerin ortadan kaldirilmasidir o kadar.
  • sakatlık bir kavramdır. bu kavramın kendisi de bu kavramı betimleyen "sakat" kelimesiyle ifade edilir. bu kelimeye olumsuz bir anlam yükleyen kelimenin kendisi değil, kelimeyi bu şekilde kullanan toplumun kendisidir. dolayısıyla sırf toplumsal anlamda olumsuz algılanıyor diye bir kavramın yerine başka bir kavram kullanmaya çalışmak o kavramların ifadesinde yanlışlar ve sıkıntılar yaratacaktır.

    topal, ayak ile ilgili bir sakatlık yaşayan kişiye halk arasında verilen isimdir.
    çolak kol ile ilgili bir sakatlık yaşayan kişiye yine halk arasında verilen bir isimdir.

    dolayısıyla görülmektedir ki zihinsel ve bedensel tüm engellerin ifade edildiği en uygun kavram sakatlıktır. bu şekilde ifade etmekte (siz yaratmadığınız müddetçe) bir aşağılama yoktur. zira koskoca ılo bile sözleşmesinde sakat ve sakatlık kavramlarını kullanmıştır.
    http://www.ilo.org/…/eurpro/ankara/about/soz159.htm

    sakatlara engelli denildiğinde sakat olmayıp da engelli olan diğer grupları betimlemek zorlanacağından, bu sorunsal; sakata sakat, eski hükümlüye eski hükümlü, göçmene göçmen ve tüm bunları kapsayan dezavantajlı gruplara engelli denmesi ile ortadan kaldırılacaktır.

    bu kavramların bilgisizce ve yanlış kullanılması bir sorunsaldır! elbette ki sakatlığın ya da engelliliğin kendisi değil! bunun aksini iddia etmek zaten abesle iştigaldir.

    asıl engellilerin hayatını zırlaştıran etkenleri ortadan kaldırmak bir "sorun" ya da "sorunsal" değildir. bir sorun olarak algılanmayacak kadar büyük bir gerekliliktir.
  • olmayan sorundur. sakat denilmesi gerekmektedir.
    (zaten sorunsal da değildir, sorundur. şu sorunsal sözcüğünü isim olarak kullananları da kınıyorum)

    belki kendisi özürlü (mazaretli) olmak istemiyor, belki sakatlığı onun için engel teşkil etmiyor. nerden biliyorsun, adamın hayatının parçasısın sürekli sanki. sakat sözcüğü kaba diyeni de yatırıp sikesim geliyor. sırf o anlamı karşılasın diye var olan bir sözcük ne diye kaba olsun. sakat kelimesinin manası bedensel bir uvzun, normal şartlar altında gerçekleştiriyor olması beklenen bir fonksiyonu gerçekleştiremiyor olmasıdır zaten.

    adam bacağını oynatamıyorsa bunun adı sakatlıktır. heceleyelim mi illa ki. ama bu sakatlık dediğim gibi onun için bir engel ya da özür olmayabilir, bunu bilemeyiz. özür ve engel sözcüklerinin anlamları farklı, oysa sakat tamamen bu durumun anlamını karşılaması için oluşmuş bir sözcüktür. sağduyu ve mantık bunu gerektirir.
  • bu üç sözcüğün de ayrı anlamları var.

    engelli: kalıcı yeti eksikliğine sahip olan.

    sakat: ağır yaralanma veya (kalıcı ya da geçici) yeti eksikliğine sahip olan. engelliden daha geniş bir anlamı karşılıyor. ayağı kırık bir sporcu sakattır ama engelli değildir.

    özürlü: fiziksel bir özür sebebiyle bir işi yapamayacak olan. örneğin hasta olan ve okula gidemeyen bir öğrencinin özrü vardır, özürlüdür. fakat o öğrenci sakat ya da engelli değildir.

    sonuç olarak, doğru sözcük "engelli"dir.
  • sakat kelimesini anlam olarak ayrı tutup ancak sıra özürlü engelli kelimelerine geldiğinde ikisini de birbirinden kötü bulduğum durum.

    bunun birinci sebebi de bu insanların engelli değil, engellenmiş olduğunu düşünmem. çıkarken asansöre binilebilen inerken bu insanların aniden iyileşme mucizesini göstermesi beklenen tek yön asansörlü üst geçitlere sahip güzide ülkemizde "engelli" olmakla "engellenmiş" olmak arasındaki farkı hepimiz rahatça anlayabiliriz aslında.

    özürlü kelimesine gelince tdk "özrü olan, engelli, kusurlu" olarak tanımlıyor bu kelimeyi. yani bu da olmadı.

    ingilizce'de durum daha iyi çözülmüş durumda bence. disabled ya da handicapped kelimeleri yerine kabul gören kullanım people with disabilities(yani engellilik yan, ek bir durum ifade eder, bireyin bütünün ifade amaçlı kullanılmaz). ya da bizim türkçe'de otistik diye ifade ettiğimiz kullanımın kabul göreni a child with autismdir.

    türkçe'de bu sorunsala dair henüz ayrıştırmacı, ötekileştirici olmayan bir ifadenin var olduğunu düşünmüyorum.
  • kör bir abimizin bize dediği üzere onun için kör, görme engelli, özürlü kelimelerinden hangisinin söylendiğini önemsemiyormuş. zaten aslında hepsi aynı anlama geliyor ama biz hayvan olduğumuz için küfür gibi kullanıyoruz bu kelimeleri.

    kendisi dünyayı nice gözleri olandan daha renkli gören birisidir.
  • sakat ve özürlü kelimeleri aşağılama, dalga gecme amaclı kullanılıyor. engelli bu üç kelime arasından en mantıklısı gibi görünüyor. aslında bunu sorunu yaşayan kisilere sormak lazım. bizim adamlara sıfat bulmamız biraz aptalca geliyor bana.
  • ''normal'' insanlar tüm bu terimleri hakaret, aşığlama aracı kullandığı için ortaya çıkan ''sorunsal''. kalıcı yeti eksikliğine sahip bir birey olarak tartışılması gerken asıl konunun toplumun ayrıştırıcı zihniyeti ve yaptırımları olduğunu düşünüyorum.
  • hiçbiri değildir. özel eğitim alanındakiler tarafından "yetersizliği olan birey" şeklinde kullanılır.
    işitme yetersizliği olan birey
    görme yetersizliği olan birey
    zihinsel yetersizliği olan birey gibi.
    sakat, engelli ya da özürlü şeklindeki kullanımlar incitici olabilir. "yetersizlik" sözcüğü hem eksikliği belirtir hem de tamamlanabilme ihtimalini ihtiva eder. o yüzden yetersizlik kelimesini kullanmaya özen göstermek gerekir.
hesabın var mı? giriş yap