• 1992 tarihli sertab erener albümü. erener'in ilk albümü olmasinin yani sira bir ilkler ve göreceli enler yumagi. bir sene öncesinde* askin nur yengi'nin hesap ver adli albümündeki iki sarkida** beste ve düzenlemeleriyle yer alan uzay hepari'nin bu denli etkin oldugu ilk yapim. zira erener'in bu on sarkilik debut albümünün sekiz sarkisinin beste ve/veya düzenlemesinde hepari'nin emegi var. dolayisiyla bu albüm 1994'te la'l adli erener yapimiyla son meyveleri sunulacak olan erener-hepari müzikal beraberliginin ilk ürünlerini ihtiva ediyor. bu yapim ayni zamanda doksanlarin türk pop müziginin askin nur yengi albümleriyle**** baslayan sezen aksu prodüksiyonlari zincirinin sadece orijinal bestelerden olusan ilk halkasi. erener'in bu yapimina etiketini basan ve daha önce adi sani duyulmamis* bir sarkiciyla calismisligi bulunmayan tempa foneks icin de bir ilk bu albüm. üstelik pek bir sanslisindan, cünkü abone*'nin ticari basarisinin ardindan yeni bir yonca evcimik yaratmasi icin yapim sirketleri tarafindan stüdyolara hapsedilen garo mafyan'in doksanlar boyunca sürecek olan seri üretiminin ve bunun mamullerinin************ arifesinde piyasaya sundugu en son kalburüstü ve tertemiz beste ve düzenlemeler** de bu albüme kismet oldu. buna ek olarak doksanlarin sonuna dogru arabesk dozu giderek artacak olan sezen aksu sarkilarinin* da bundan henüz eser tasimayan en alafranga cehreli örneklerini**** de bu yapim kapti. barindirdigi bir sarkidaki* 8 saniyelik erener cigligi misali döneminin en uzun soluklu albümlerinden biri olan bu yapimin sarkilari ve eser sahipleri icin:

    01 aldirma deli gönlüm (söz + müzik: sezen aksu / düzenleme: uzay hepari)
    02 sucluyum (söz: sezen aksu / müzik: attila özdemiroglu / düzenleme: uzay hepari + attila özdemiroglu)
    03 atesle barut (söz: aysel gürel / müzik + düzenleme: garo mafyan)
    04 yalnizlik senfonisi (söz + müzik: sezen aksu / düzenleme: garo mafyan)
    05 sakin ol (söz: sezen aksu / müzik: sezen aksu + uzay hepari / düzenleme: uzay hepari)
    06 vurulduk (söz: sezen aksu / müzik + düzenleme: uzay hepari)
    07 unutamadim (söz: sezen aksu / müzik + düzenleme: uzay hepari)
    08 oyun bitti (söz + müzik: sezen aksu / düzenleme: uzay hepari)
    09 elele (söz + müzik: sezen aksu / düzenleme: uzay hepari)
    10 o ye (söz: aysel gürel / müzik: attila özdemiroglu / düzenleme: uzay hepari + fahir atakoglu + tahir atakoglu)
  • orjinali zaten güzeldi, remix versiyonu da süper olmuş. ayrıca klibinde ali ihsan varol'un gerdan kırmasına bittim.
  • sertab erener'in dönemin çok üstünde,güzel bir parçası.

    şarkıdan çıkarılacak şudur ki 90'lı yılların ilk yarısında da aynıymışız.

    of bu ne sinir bu ne öfke
    aman bir telas bir acele
    herkes birbirini bogacak
    bu gidisle sonumuz ne olacak

    kimi takmis alaturkaya
    kimi batidan sikayetçi
    e ne var sanki bunda kizacak
    dünya hali bu gelip geçici

    kimi lahmacundan utanir
    kimi her önüne gelene gicik
    ya uzak herkes birbirine
    ya iliskiler vicik vicik

    kimi entellere düsman
    kiminden cehalete prim
    bu ne manasiz didisme
    kimse kimseye bir sey ögretemez mirim

    herkesin dogrusu en dogru
    herkesin lafi bir hikmet
    siradan seyler de konusalim
    is mi yani birbirimizi yemek

    ille de kusursuz olmali
    hata yapmaya da hakkimiz yok
    üçüncü sahislar için herkes
    sancilar içinde bu kadari da çok
  • bu albüm çıktığında çocuktum, tipik 80'lerin sonunda 90'ların başında çocuk olmak ekolündendim. anlamıyorduk tabii o zamanlar müziği, televizyonda klibi çıkar, eve kaseti gelir, takar dinlersin, sonra sana okulda doğumgünlerinde falan söyletirler ya da trt ankara çocuk korusu havasında topluca söylenir, mantıksız bir döngüdür bu... türk pop müziğine yıllardır uzağım, yani duymaya katlanamıyorum artık, o derece ama doksanların başında çıkan albümleri hala dinliyorum. sertab erener'in son albüm rengarenk çıkınca tv radyo maruz kaldık tabii şarkılara, garip şekilde albüm çekti beni kendine. dinledikçe eskileri hatırladım, sakin ol'u, l'al'i, yıllardır dinlememişim, hatta bazı şarkıları sertab'ın söylediğini komple unutmuşum bile... tabii şu an bu albümleri orijinal bulmak zor. ne diye remaster piyasası olmaz ülkemde, anlamam hiç. tek çare tahmin ettiğiniz seçenek kaldı ama zaten istediğim şöyle bir hafızayı tazelemekti.

    evet, albümün %90'ını unutmuşum. on sekiz sene önce çıkmış ve ben yıllardır dinlememişim. attım winamp'a, aldırma deli gönlüm ile başladı, yavaştan hayatla tanışmaya başlamış bünyeme feci koydu birden... sertab erener'in sesi daha çok taze ama duygu yoğunluğunu üst düzey veriyor. ardından suçluyum geldi, damardan votka alıyormuş gibi oldum. ateşle barut ve sakin ol'u hemen hatırladım, herhalde çocuk kafamız, bu şarkıları hareketli olduklarından daha fazla almış. yalnızlık senfonisi'nin ne kadar sakıncalı bir parça olduğunu anladım. unutamadım ve o, ye'deki rock altyapısının o zamanların pop müziğine ne kadar güzel entegre edildiğini gördüm, vurulduk ve oyun bitti'de ayrı hissiyatlandım. sanki ilk defa dinledim albümü.

    doksanlar başı, türk pop müziği açısından önemli bir dönem. sezen aksu, nilüfer gibi eskiler kaliteli albümler çıkartıyorlar ve yanlarında yetişen yetenekli gençlere yol gösteriyorlar. bir yandan da seksen darbesinin etkileri iyice oturduğundan müzikte bir iç boşaltma, niteliksizleşme başlıyor yavaştan. doksanların ortasından itibaren de film kopuyor, şarkı söyleyen mankenlerle, sosyeteyle, serdar ortaç'ın olgunluk dönemiyle yüzyüze geliyoruz. dolayısıyla doksanlar başına türk pop müziğinin son parlama dönemi de denebilir. sertab erener, levent yüksel, tarkan, burak kut hepsi bu dönemde yola çıkmış isimlerdi.

    sakin ol'u şu an dinlediğimde dikkatimi çeken ilk şey, aranjman olarak zamanının ötesinde bir albüm oluşu. dikkat ederseniz, şarkılarda bir dakikaya varan uzunluklarda vokalin olmadığı, enstrümental ağırlıklı bölümler var. suçluyum'un sonu, ya da ateşle barut ve sakin ol'un ortasındaki sanki michael jackson şarkılarından çıkmış gibi duran bas ağırlıklı yürüyüşler bu dediğime örnek, ki çoğaltılabilirler. bu bölümlerde belli bir motif oluşturulmuş ve o motif, şarkıdaki ağırlıklı enstrumanla tekrar edilmiş. özellikle doksanlar döneminden sonra hiç görmediğimiz bir anlayış bu... rahmetli uzay heparı'nın bu albümde oluşturduğu vizyon gerçekten takdir edilesi. o, ye ve unutamadım'da yer alan rock altyapısı, şu an tavan yapmış türkçe rock -aslında türkçe pop-rock- anlayışından kat be kat daha "sahici" geliyor bana. zaten o dönemde rock müzik etkisinde şarkıları birçok popçu yapmıştı, tarkan'ın biz nereye'si, burak kut'un yaşandı bitti'si gibi, az ama şarkıya hükmedecek derecede rock müzik etkisi kullanılıyordu. şu an yok böyle denemeler, varsa yoksa iki elektronik sample, üstüne vokal.

    albümde diğer dikkatimi çeken nokta, söz yazımının da basit tutulmuş olması. bu iyi mi, kötü mü, karar veremiyorum, çünkü güzel sözler var. ama şarkının ilk verse'indeki sözler, ikinci verse'de de tekrar ediyor, sadece o, ye'de bu durum yok. tabii albümü çok etkileyen bir nokta değil.

    sonuç olarak, sertab erener'in piyasaya giriş albümü ama üzerinde çok emek verildiği belli ve oldukça da iyi bir albüm. sesi çok taze olmasına rağmen bütün şarkılarda vokalleri dikkat çekiyor. böyle albümler gelmiyor artık. gelecek sene albümün çıkışının yirminci yılı olacak, bu sebeple hem albüm yeniden basılsa, hem de sertab'ın tüm albümü baştan sona icra ettiği bir konser serisi yapılsa, ne güzel olur...
  • remixi de kendisi kadar iyi olan ender şarkılardan biri.
  • doğukan manço nun aranjesini yaptığı harika parça. eski versiyonunu hiç sevmemistim zaten.hele o bağlama şarkıyı uçurmus resmen.
  • of bu ne sinir bu ne öfke
    aman bir telas bir acele
    herkes birbirini bogacak
    bu gidisle sonumuz ne olacak

    kimi takmis alaturkaya
    kimi batidan sikayetçi
    e ne var sanki bunda kizacak
    dünya hali bu gelip geçici

    hist hist sakin ol sinirlerine hakim ol
    hist hist sakin ol sinirlerine hakim ol

    kimi lahmacundan utanir
    kimi her önüne gelene gicik
    ya uzak herkes birbirine
    ya iliskiler vicik vicik

    kimi entellere düsman
    kiminden cehalete prim
    bu ne manasiz didisme
    kimse kimseye bir sey ögretemez mirim

    ölümlü dünya ölümlü insan
    ha alim olsan ha zalim olsan
    ölümlü dünya ölümlü insan
    ha alim olsan ha zalim olsan

    herkesin dogrusu en dogru
    herkesin lafi bir hikmet
    siradan seyler de konusalim
    is mi yani birbirimizi yemek

    ille de kusursuz olmali
    hata yapmaya da hakkimiz yok
    üçüncü sahislar için herkes
    sancilar içinde bu kadari da çok
  • klibinde sezen aksu yu gelinlikle evde kalmis "kiz" modunda; mithatcan, levent yuksel, uzay hepari, neslihan yargici gibi isimleri psikodeli kiliklar içerisinde oynaşırken gorebilir, çok hoşça vakit geçirebilirsiniz.. şarkinin sozleri de "aman tanrim ne yapmis bunlar iyrenc" diyenlere de gerekli ayarlari vermektedir.
    lakin sezen ablamiz daha once de orospu kiligina girmistir ve bazilarinca pekala uslu durmamaktadir netekim, o ayrı.
  • sosyetik pleyboy mithatcan ın mc hammer şalvarıyla küçük yaşında ortam yılanı olacağını dosta düşmana ilan ettiği bir klibi var bu şarkının (bkz: dance scene inden hareketler).
  • "herkesin doğrusu en doğru, herkesin lafı bir hikmet, sıradan şeyler de konuşalım, iş mi yani birbirimizi yemek, ille de kusursuz olmalı, hata yapmaya da hakkımız yok, üçüncü şahıslar için herkes sancılar içinde, bu kadarı da çok."
    tüm sözlüğe armağanımdır efendim. şşşt sakin ol. sinirlerine hakim ol.

    o değil de gülşen içine etmiş şarkının.
hesabın var mı? giriş yap