• leonard cohen'in hallelujah adlı olağanüstü bestesinde de bu hikayeye değinilmektedir:

    şarkının başında "duydum ki gizli bir akor varmis davut'un caldigi, ve tanrinin hosuna giden, ama sen aslında müziği hiç umursamıyorsun değil mi?" dizeleri hikayeye bir nevi giriş niteliği taşımakta, samson anlatılmadan önce israiloğullarından böylece bahsedilmektedir. "ona olan inancın güçlüydü, ama yine de kanıta ihtiyacın vardı... ve onu çatıda yıkanırken gördün, güzelliği ve ayışığı seni büyülemişti" kısmında samson'un delilah'a aşık oluşu anlatılır ve hemen ardından "ama o seni bir mutfak sandalyesine bağladı, tahtını kırdı, saçlarını kesti ve böylece ve dudaklarindan yakarisi aldi" mısrasıyla hikayenin o en vurucu yerine geçilir. sonra sanırsam ki samson'un yalnızlığını anlatan şu dizelere geçilir: "belki daha once buraya geldim bu odayi biliyorum, bu yerde yurudum seni tanimadan once yalniz yasardim " ardındansa samson'un acı içindeki sözlerine gelinir: "mermer kemerde bayragini gordum ask, zafer kazanilacak bir yuruyus degil soguk ve kirik bir yakaristir... bana içini açıp, kalbini gösterdiğini, içinde nelerin olup bittiğini gösterdiğin bir zaman vardı, ama onu artık bir daha asla göremeyeceğim, değil mi? ve hatırlıyor musun, ben senin içinde ilerlerken aslında kutsal karanlık da ilerliyordu, aldığımız her nefes bir yakaristi..." ve samson'un acısından yakardığı dizeler: "belki de yukarıda bir tanrı vardır, ama benim aşktan tek öğrendiğim, silahini senden once ceken birini nasil vuracagin oldu... ve bu, geceleyin duyabileceğiniz bir yakarış değil... bu, ışığı görebilmiş biri de değil... bu sadece sadece tanrı'ya edilmiş soğuk ve kırık bir şükür..."

    tüm sözleri ise şöyledir:

    i've heard there was a secret chord
    that david played and it pleased the lord
    but you don't really care for music, do you?

    it goes like this...the fourth, the fifth
    the minor fall
    the major lift
    the baffled king composing hallelujah

    hallelujah
    hallelujah
    hallelujah
    hallelujah

    your faith was strong but you needed proof
    you saw her bathing on the roof
    her beauty and the moonlight overthrew you.

    she tied you to a kitchen chair
    she broke your throne
    she cut your hair
    and from your lips she drew the hallelujah

    hallelujah
    hallelujah
    hallelujah
    hallelujah

    maybe i have been here before
    i know this room, i've walked this floor
    i used to live alone before i knew you.

    i've seen your flag on the marble arch
    love is not a victory march
    it's a cold and it's a broken hallelujah

    hallelujah
    hallelujah
    hallelujah
    hallelujah

    there was a time you let me know
    what's real and going on below
    but now you never show it to me, do you?

    and remember when i moved in you
    the holy dark was moving too
    and every breath we drew was hallelujah

    hallelujah
    hallelujah
    hallelujah
    hallelujah

    maybe there's a god above
    and all i ever learned from love
    was how to shoot at someone who outdrew you.

    and it's not a cry you can hear at night
    it's not somebody who's seen the light
    it's a cold and it's a broken hallelujah

    hallelujah
    hallelujah
    hallelujah
    hallelujah

    ayrıca kanımca bu şarkı, hikayeyi en güzel anlatan şarkıdır. samson'un çektiği acı çok ince bir şekilde betimlenmiştir ve şarkının özellikle rufus wainwright versiyonunda şarkıda böyle gizemli birşeylerin anlatıldığı kolayca sezilir. çok güzel şarkıdır, efsane müthiştir. * *
  • tevrat'ın hakimler bölümünde geçmektedir.

    jdg 16:4 bir süre sonra şimşon sorek vadisi'nde yaşayan delila adında bir kadına aşık oldu.
    jdg 16:5 filist beyleri kadına gelip, "şimşon'un üstün gücünün kaynağı nedir, onu kandırıp öğrenmeye bak" dediler, "böylece belki onu bağlar, etkisiz hale getirip yenebiliriz. her birimiz sana bin yüzer parça gümüş vereceğiz."
    jdg 16:6 bunun üzerine delila şimşon'a, "lütfen, söyle bana, bu üstün gücü nereden alıyorsun?" diye sordu, "seni bağlayıp yenmek olası mı?"
    jdg 16:7 şimşon, "beni kurumamış yedi taze sırımla bağlarlarsa sıradan bir adam gibi güçsüz olurum" dedi.
    jdg 16:8 bunun üzerine filist beyleri delila'ya kurumamış yedi taze sırım getirdiler. delila bunlarla şimşon'u bağladı.
    jdg 16:9 adamları bitişik odada pusuya yatmıştı. delila, "şimşon, filistliler geldi!" dedi. şimşon sırımları ateş değdiğinde dağılıveren kendir lifleri gibi koparıp attı. gücünün sırrını vermemişti.
    jdg 16:10 delila, "beni kandırdın, bana yalan söyledin" dedi, "lütfen söyle bana, seni neyle bağlamalı?"
    jdg 16:11 şimşon, "beni hiç kullanılmamış yeni urganla sımsıkı bağlarlarsa sıradan bir adam gibi güçsüz olurum" dedi.
    jdg 16:12 böylece delila yeni urgan alıp şimşon'u bağladı. sonra, "şimşon, filistliler geldi!" dedi. adamlar hâlâ bitişik odada pusu kurmuş bekliyorlardı. şimşon urganları iplik koparır gibi koparıp kollarından sıyırdı.
    jdg 16:13 delila ona, "şimdiye kadar beni hep kandırdın, bana yalan söyledin" dedi, "söyle bana, seni neyle bağlamalı?" şimşon, "başımdaki yedi örgüyü dokuma tezgahındaki kumaşla birlikte dokuyup kazıkla burarsan sıradan bir adam gibi güçsüz olurum" dedi.
    jdg 16:14 şimşon uyurken delila onun başındaki yedi örgüyü dokuma tezgahındaki kumaşla birlikte dokuyup kazıkla burdu. sonra, "şimşon, filistliler geldi!" dedi. şimşon uykusundan uyandı, saçını tezgah kazığından ve kumaştan çekip kurtardı.
    jdg 16:15 delila, "bana güvenmiyorsan nasıl olur da, 'seni seviyorum diyorsun?" dedi, "üç kezdir beni kandırıyorsun, üstün gücünün nereden geldiğini söylemiyorsun."
    jdg 16:16 bu sözlerle şimşon'u sıkıştırıp günlerce başını ağrıttı. sonunda şimşon dayanamayıp
    jdg 16:17 yüreğini kadına tümüyle açtı. "başıma hiç ustura değmedi" dedi, "çünkü ben ana rahmindeyken tanrı'ya adanmışım. tıraş olursam gücümü yitiririm. sıradan bir adam gibi güçsüz olurum."
    jdg 16:18 delila şimşon'un gerçeği söylediğini anlayınca haber gönderip filist beylerini çağırttı. "bir kez daha gelin" dedi, "şimşon bana gerçeği söyledi." kadının yanına gelen filist beyleri gümüşü de birlikte getirdiler.
    jdg 16:19 delila şimşon'u dizleri üzerinde uyuttuktan sonra adamlardan birini çağırtıp başındaki yedi örgüyü kestirdi. sonra alay ederek onu dürtüklemeye başladı. çünkü şimşon gücünü yitirmişti.
    jdg 16:20 delila, "şimşon, filistliler geldi!" dedi. şimşon uyandı ve, "her zamanki gibi kalkıp silkinirim" diye düşündü. rab'bin kendisinden ayrıldığını bilmiyordu.
    jdg 16:21 filistliler onu yakalayıp gözlerini oydular. gazze'ye götürüp tunç zincirlerle bağladılar, cezaevinde değirmen taşına koştular.
  • bu filmin soundtrack'i olan "delilah delilah destane" isimli şarkı bizim ülkemizde de defalarca cover'lanmış, sevilmiş, takdir kazanmıştır.

    bunun üzerine coşkun sabah, "samson, herşeyim samson, canım sevgilim" diye bir şarkı yapmıştı, o da sevildi, beğeni topladı. gerçekten klas.

    schizolobo da "aşkı aramak" başlığında incelemiştir bunu.
  • gücünü saçından alan yakışıklı bir adam ve çok güzel ama afedersiniz çok kaltak bir hatunun arasındaki aşkı anlatan hikayedir. delilah bütün cazibesi ve femme fatale karakteriyle samson'un gücünü elinden almayı başarır. 1949 yapımı filmde ikiliyi hedy lamarr bi de victor mature canlandırmıştır. müzikleri pek güzeldir bu filmin ve bilumum yerli filmlerde kullanılıp maymun edilmiştir.
    (bkz: ukte doldurmanın dayanılmaz hafifliği)
  • filmin,ellilerde ozellikle cocuklar ustunde buyuk etkisi oldugunu soyler buyuklerimiz. mahallede kilinccilik oynarken "ben tarik bin ziyad olacam!", "o zaman ben de masis olcam!", "ben de samsondalila!" cigliklari atilirmis.
    ayrica denilir ki, filmin adi bir yanlis anlama sonucu "samsunlu halil aga" diye basilmis afislere.
  • bu hikayeden yola çikarak delilah çoğu zaman fettan kadin anlaminda da kullanilir. cranberries bunun türküsünü bile yapmişti sağolsun.
  • en bi orijinali blind willie johnson adli blues sanatcisina ait olan, ancak grateful dead'den duymaya alistigimiz sarkidir. shirley manson ise terminator the sarah connor chronicles s02e01'de "ohannesburger bu sarki o sarki olamaz" bir yorum getirmistir ki, hakikaten bu kadar olur. shirley abla versiyonun sozleri soyledir:

    ---araya karisan not---

    bir diger ohannesburger cover icin yine bear mccreary'ye baglaniyoruz (bkz: all along the watchtower)

    ---not bitti---

    if i had my way
    i'd burn this whole
    building down

    delilah was a woman
    she was fine and fair
    she had good looks
    and coal black hair
    delilah
    she can ground
    on samson's mind
    when he saw this woman
    she looked so fine
    delilah she climbed up
    on samson's knee
    said tell me where
    your strength lies
    if you please
    then she spoke so kind
    and she talked so fair
    til samson said
    delilah
    cut off my hair

    if i had my way
    if i had my way
    if i had my way
    i'd burn this whole
    building down

    people read
    about old samson
    as far back
    as his birth
    he was
    the strongest man
    that ever lived
    on earth
    one day
    while samson's walking
    walking along
    looked down
    on the ground
    and saw an old jawbone
    and he stretched out
    his arms
    and his chains
    broke like thread
    when he got to move
    ten thousand men
    was dead

    if i had my way
    if i had my way
    if i had my way
    i'd burn this whole
    building down
    if i had my way
    if i had my way
    if i had my way
    i'd burn this
    building down

    well
    samson and the lion
    got entwined in a fight
    and samson he jumped up
    and took on
    the lion's might
    you won't know
    just how a lion
    kill a man with his paws
    well
    samson got his hands up
    round that lions jaws
    and he ripped that beast
    and he killed him dead
    and the bees laid honey
    in the lions' head

    if i had my way
    if i had my way
    if i had my way
    i'd burn this whole
    building down
    if i had my way
    if i had my way
    if i had my way
    i would burn
    this building down
    if i had my way
    if i had my way
    if i had my way
    i'd burn this whole
    building down
  • sadece saçı değildir kesilen samson'un.
    hemen kötü düşünmeyin. aşkla aklını yitiren, güçsüz düşen adamın son darbeyi alması bu hikayenin derdi.
    bir güne bir gün inanasın tutar ve yenilirsin.
    ne yapsak boş, inanasımızın tutacağı biri gelir ve altüst olur kurulan koruma çemberlerimiz. zayıf ve güçsüzken kana ve ete aç insan eline düşeriz.
  • 1949 yapımı, cecil b. demille harikası. delilah'ın hikayesi günümüzde çekilse bu kadar muhteşem anlatılmayabilir. o derece iyi filmdir. birde ufaktan spoiler aslanla güreş sahnesini victor mature doğal olarak oynamak istememiş ama cecil b. demille aslanın dişsiz olduğunu söyleyerek onu zar zor ikna etmiş. delilah rolü için jean simmons, lana turner ve rita hayworth düşünülmüş ama farklı bir film stüdyosu ile çalıştıkları için hedy lamarr olmuş. rita hayworth bu filme nasıl olurdu merak etmiyor değilim.
  • bir aşk öyküsü olmaktan çok bir hırs ve intikam öyküsü olduğunu düşündüğüm eski ahitte yer alan etkileyici öykü
hesabın var mı? giriş yap