• ölümsüzlük arzusu.
    madde ile başlayan zaman çizelgesi soyutluk ile duygusal evrenimize yolculuk eder. ziyaretini bitirdikten sonra soyutluktan somutluğa yolculuk başlar. eğer başarabilirse bu zorlu yolcuğu, zamanı yenme savaşını kazanacaktır. kendine özgü bir nadide kalıcılık, uykusuz geceler, ızdırap dolu günler ve sancılı süreç sonucunda mutluluğa haiz olur.
  • hayatta olmak isteyişimizin en güzel yanlarından biri belki de trajik .
  • "aydın" geçinen sanatçı bozuntuları için iki çift söz:

    konuyla ilgisi olmayanlar geride dursun keza söz konusu insanımsıları ezeceğim!

    aydın geçinen ressam, senin korkaklığın ve senin dinozorluğun yüzünden bugün ülkemizde sanat artık bitmiştir.

    ahbab-çavuş ilişkisi ile yürüttüğünüz iğrenç ilişkileriniz ve kapital-para ekseninde ürettiğiniz veya ürettirdiğiniz saçma sapan işleriniz tüm güzelliklerin ve kazanılmış değerlerin üstüne kara bir örtü gibi indi.

    facebook gülümsemeleriniz, instagram pozlarınız, abuk sabuk çalıştaylarınız yerin dibine batsın.

    siz birilerinin uşağı oldunuz sonrasında da sanatı ve sanatınızı sattınız.

    siz, sanat tarihi derslerinde konu olarak anlatılan ve zor hayatlar yaşayan ama yüksek sanat yapan o harika sanatçıların kesip attığı tırnak olamazsınız.

    temel beceri ve tasarım anlayışının kökü olan "desen" kavramından haberi olmayan insanımsılar sanatçıyım diye geçiniyor artık.
    bu sizin "postmodern" sefilliğinizin sonucu!

    türkiye'de şu an için yaşayan yirmi büyük isim varsa bunların birçoğu, sanat can çekişirken ve sanat ölürken sesini çıkarmadı!

    haksızlık yaptınız.
    vicdansızlık yaptınız.
    sanat harcanırken sizler paralarınızı sayıp beylik laflar ettiniz.

    sonra türkiye'de sanat okulları kapanınca veya sanata olan saldırılar iyiden iyiye gündeme gelince gak-guk diye ses çıkardınız.

    o da kendinizi garantiye aldıktan sonra.

    siz korkaklığın kitabını yazdınız.

    burjuvazi gibi görünen ama burjuva bile olamayan o "zengin" yaşantınız sizi sanatçı yapmadı, yapamaz!

    sizler bir şekilde elde ettiğiniz çevreniz ile bir yerlerdesiniz şu an. ama inanın artık makamınız, statünüz, o ulaşılmaz sanatınız(!) ve garantili hayatınız sallantıda.

    sizler her yere yalakalık yaparak herkesin adamı oldunuz.

    oysa sanatçı omurgalı olur.

    sanatçı muhalif olur.

    bu arada bu mesele partilerle alakalı değildir.
    bu işler partiler üstüdür.
    çünkü sanat asla belirli bir şekle girmez.

    bizler düşüncelerimizi görsele dönüştürebilen insanlarsak eğer o halde düşüncenin, kavramların ve insan hayatına ne katabilirizin peşinden gitmeliyiz.

    şimdi gidin ve o garantili, paralı, çevreli, sanatlı, torpilli, üniversite hocalı, avrupaya-amerikaya gezili, arabalı, villalı kısacası bu geçici hayatınıza devam edin.

    ama her şeyin bir sonu var.

    işte sanat bitti.

    sayenizde sanatın içine gerçekten tükürdüler.

    bienaliniz, fuarınız, serginiz ve ne varsa artık beş para etmez.

    her neyse.

    şuraya hiçbir faydası olmasa da içimi döktüm.

    artık "sanat" konusunda türkiye'de büyük kalmamıştır.

    güzel sanatlar fakülteleri, akademileri veya okulları, temelsiz ve çürük eğitim veren bomboş binalardır.

    bir heykeltraşın düşünceleri.

    selam olsun..
  • duygu ve düşüncelerimizin herhangi bir etkinlikle dışa vurumu
  • özellikle;
    güzel sanatlar fakülteleri ve akademilerinde verilen eğitime eleştiri,
    ülkemizde plastik sanatlar alanında köşebaşlarını tutmuş "sanatçı" geçinen tiplere veryansınlar,
    bazen post-modern yaklaşımlara eleştiriler,
    bienal, bienalcık,
    fuar ve benzeri kavramlar hakkında kendimce bir hayli yazı yazdım ve buradan paylaştım.

    yazdığım herşey doğru ve nokta atışı tespitlerdi ve burada mütevazı olmayacağım.

    çünkü hep dürüst oldum hep yaratıcı oldum ve hep zeki oldum.

    entelektüel birikimim ve sanatsal duruşum, sanata dair doğruları söyleme gücü verdi bana.

    son sözüm ise şudur:

    siz sanatı "satarken" bir şeyler artık gitti ve yitti.

    buradan ve elimden gelen her yerde bağırdım, çağırdım, yırtındım!

    şimdi instagram ve facebook'ta o harika "çalıştaylarınızı" ve hiçbir halta yaramayan sergilerinizi yapmaya devam edin.

    sanatçı olma hayali kuran çocukları kandırıp onlara hayal satmaya devam edin.

    dinozorluğunuz, bencilliğiniz, hastalıklı egonuz, statünüz ve her neyiniz varsa en sonunda sanatı yok etti.

    sizler o büyük isimlerinizle, profesörlüğünüzle, üstadlığınızla, hocalığınızla hepten çöpe atıldınız.

    artık o dolgun maaşlarınız da tehlikede. o şaşalı "sanatsal" makamınız zaten yer ile yeksan oldu farkında değil misiniz???????!!!!

    şimdi soruyorum: siz neyin sanatını yapacaksınız ?

    kime sanat yapacaksınız ?

    daha çok şey yazarım ama değmez.

    el birliği ile sanatın ölümüne katkıda bulundunuz.

    sizi tebrik(!) ederim.

    sanat öldü..
  • bilinç atığıdır.

    (bkz: fotoğraf ölmedi ama tuhaf kokuyor)
  • mest halinde icra edeni izlemek ürünü izlemek kadar zevk verir.
  • ihtimaller dünyam..
  • farklı yollar ve anlayışlar ile yaşamın ifadesi ya da eleştirisidir.
  • zengin insanın ‘onu mu alayım, bunu mu alayım?’ sorusunda tıkanmışken, o’na yardım etmek üzere türeyen oluşumdur.
hesabın var mı? giriş yap