*

  • (bkz: james joyce) okurken kurabileceğiniz cümlecik.
  • köpegin salak salak bakınmasına ragmen, oyuncularımız hemen köpegin ne demek istediğini anlarlar ve "lassie, eğer bu dediğin doğruysa, bu bir felaket" şeklindeki yorumlarını eksik etmeyip, anında bi tarafa doğru koşmaya başlarlar.

    seyirci ise zaten o bahsi geçen kötü olayı bildiği için, "bu köpek ne anlattı da bunlar anladı yahu" şeklinde tartışmalara girmezler, köpek ile insan arasındaki iletişimin gayet normal olduğu, dizinin diğer, eski bölümlerinde de sık sık vurgulanmıştır zaten. bu yüzden "nasıl oldu lan bu" şeklinde tepki verilmez, kuzu kuzu bilinç altımıza "köpek insana birşeyler anlatabilir, özneyi yüklemi verebilir, gayet normal" şeklinde işlenen olğu ile farkında olmadan, diziye kapılır gideriz. ah gidi ah...

    oysa knight rider öylemi...ne alaka ise...
  • bir sessiz sinema seansı esnasında kullanıldığı takdirde film anlatmaya çalışırken maymun olan kişinin cinayet işlemesine neden olabilecek cümle.
  • - şu ağaç fena gözükmüyo. koskoca asırlık çınar. işeyeyim de hakimiyet alanımı belli edeyim eşe dosta.
    şrrr, ohh be raatladım, bitti çiş faslı. anaa rottweiler behzat geliyo.
    - naaber lan gubidik bobi? o işediğin yere ben de işeyeyim de benim hakimiyet alanım olsun artık. hahay yaşasın kötülük. çat çat çat kel behzat.
    - laan behzaat. yedim seni. işemeliyim gene oraya. ulan rezervler de bitmiş. hav! hüüş! hürpş! sahip!
    mastır! aloo kime diyom hocam su versene işememiz lazım hayret bişi.

    o esnada:

    - hüseyin abi baksana, sanırım bize bir şey anlatmaya çalışıyor.
    - rahatladı diye pek sevindi hayvan, canım yaa. haydi bakalım eve hoba!

    köpeğimiz:

    - mnsktimin andavalları. bobi yerine lassie olsak anlarsınız ama. gitti caanım arsa..
  • bir selcuk erdem karikatüründe vardı bu durum:adam yatakta karısıyla bir erkek köpegi o işi yaparken yakalıyor. köpek iki ayağı üzerinde durup diger iki patisini ve kuyrugunu bir o yana bir bir bu yana sallayarak şaşkın bi biçimde bir adama bir de karısına bakıyordu. adam ise karısına ''sanirim bize bir sey anlatmaya calisiyor" diyordu.
    bize de daha ne anlatsın be birader demek kalıyordu...

    (bkz: ve işte o an formatında entry girmek)
    (bkz: mumbai theme tune)
  • alemin en şebek yunusu flipper için de, malum dizide sarfedilen cümleciklerden biridir. flipper gelir, vik vik kafa zitmeye başlar, ailenin en küçük ama cin çocuğu "baba, sanırım flipper bize birşey anlatmaya çalışıyor" der. babası da bir gün olsun "ne anlatacak lan koduumun yunusu kafamı zitti zaten sabahtan beri vik vik vik" diyerekten pompalıyı çekip ödüllendirmemiştir flipper ı. illa ki flipper ı takip eder suçlu falan bulurlar. kimse de sormaz ki ya arkadaşım bu yunusların görüş mesafesi ne kadardır, hafızası kaç mb tır, nasıl anlar suçluyu, malum mu olur yunusa diye.
  • (bkz: badi)
  • şenol güneşin basın toplantılarını izleyen basın mensuplarının birbirlerine sıkça söyledikleri cümle.
  • filmlerde, ölmek üzere olup da can çekişen kişinin,ağzını açıp kan kustuğu anlarda, etrafında bulunan kişilerin sarfettiği cümle.
hesabın var mı? giriş yap