• sarap konusunda ki butun kulturlerine ve ukala tavirlarina ragmen fransizlarin yapmaktan cekinmedigi eylem.. bi bildikleri vardir demekten baska birsey gelmiyor elden zira kalkip fransizin teki "haci raki oyle icilmez aha boyle icilir" dese direk ucan tekmeyi vururum, eger eleman cok iriyse uzaktan kufrederim, tas atarim.. ama konumuz guzel marmara sarabi falan ise dogrudur, sirke ile su karistirilmaz, heder olur canim sirke..
  • rakıyı ısıtmak gibi bir şeydir. kesinlikle yapılmaması gereken bir davranıştır. bunu yapan dombilidir, taocudur, pespayedir, hemzemindir, hıncaldır, uluçtur.
  • ayhan sicimoğlu'na göre italya da beyaz şaraba buz atılması normal karşılanmaktaymış.
  • beşiktaş'ın eski teknik direktörü mircea lucescu'nun gerçekleştirdiği eylem.sinan engin lucescu'yla ilgili anılarını anlatırken onun kültür seviyesinin düşüklüğünden bahsetmişti ve "şaraba buz atan adamdan ne beklenir ki" demişti.
  • (bkz: helale haram katmak) part 2

    (ilk bölümü hatırlamayanlar için özet : balığa limon sıkmak.)
  • benim gibi adi, markasi, yili, rengi ne olursa olsun sarabi soguk sevenler icin ve hemen hemen tum saraplar oda sicakliginda servis edildigi icin kacinilmaz eylem. denemeden ahkam kesmemek, damak zevkine saygi duymak gerekir. ayrica mahlep sarabi kahvenin yaninda icine bir adet buz atilarak tukletildiginde enfes olur, ilgililere*** duyrulur.
    (bkz: ben yaptim oldu)
  • bunu beyaz şaraba yapabilirsiniz veya en fazla blusha. ama asla kırmızı şaraba değil. zaten aslında her şarabın uygun içilebildiği bir sıcaklık aralığı vardır.
  • piskevit bandırmayı da es geçmeyelim
  • "şaraba buz mu atılırmış, ne alaka" demeden önce tekrar düşünmeye sevk eden harekettir. mesela teknik bir futbolcunun en beklenmedik pozisyonda, ters ayak dış falso vasıtasıyla yaptığı kesme vuruşla, bir şarap uzmanının, sıcak mı yoksa daha çok nemli mi belli olmayan bir yaz akşamında, şarap kadehinin kenarından kavis vererek yuvarladığı buz parçası, hemen hemen aynı artistik puana karşılık gelmekteymiş.

    bu hareketi yapabilen uzmanımız zaten, bardağın kristalinin inceliğine göz atarak bile ortam sıcaklığının şaraba ne kadar yansıyacağını çoktan hesaplamış olurmuş. yani uzmanımız, tam da bu tip bir yaz akşamında “yok arkadaş ben kırmızı içeceğim” filan diye tutturuyorsa ve daha soğuk içilmeye uygun olarak 13-14 derecede gelmesi gereken şarap, 18-19 derece civarında geliyorsa, buz atma hareketi usulca gerçekleştirilebilirmiş.

    neyse, olayın başka bir boyutu daha var. amerikalılar tarif ettiğim buz atma hareketini halkın da rahatlıkla ve cesaretle yapabilmesi için 1970’li yıllarda üç ana şarap kategorisine, blush denilen yeni bir kategori eklemişler. çoğunlukla rozelerle karıştırılan ama rozelere göre daha açık renkte, daha yumuşak, daha serinletici ve daha ucuz olan bu şaraplar son üç-beş yıldır istanbul’da da iyice yayılmış. üstelik hızlı ve kısa süreli tüketime yönelik olan blush’ın, kaliteli bir şarap türü olduğu konusunda yurdum insanı bir süre kandırılmış. oysa blush’lar aslında çok tartışmalı şaraplarmış. hatta şarap kategorisinin dışında tutmaya çalışanlar bile varmış; aroması az ve alkol oranı çok düşük olduğu için buz atmaya da her zaman müsaitlermiş...
  • aksamdan kalma durumunu azaltan bir harekettir.
hesabın var mı? giriş yap