• polifoninin ba$ini alip gittigi, analar ne evlatlar dogurmu$ dedirten inanilmayacak kadar ba$arili bir 21inci peron $arkisi, yeni toplamada eskilere oranla daha kaliteli olan 77 studyo kaydi $arkilarin ilki.
  • 1975'e ait 21inci peron'un aynı adlı albümünden hoş pschedelic çalışma..
    (bkz: aynı adlı albüm)
  • sarhoştum, başım dönüyordu. barın terasını keskin bir karanfil kokusu sarmıştı. fonda muse çalıyordu. o gece için içmek nefes almaktı, içmek suya yazı yazmaktı, arkadaşlarla toplanmış içmenin şerefine içiyorduk. ne çok konuşuyorduk, ne çok kurtarıyorduk ülkeyi yeniden, ne çok gülüyorduk ve saçmalıyorduk..

    insanların gözlerinde gizlemeleri gereken ne büyük boşluklar vardı, alkolle tenler uyuştukça ruhlardaki yaraların sızlaması çevresine siyah sürme çekilmiş gözler gibi daha bir görünür oluyordu. en son duyduğum ses sahibini bilmediğim bir kalbin yüksekten düşmesi ve kırılmasıydı. zaman da gecenin konuklarına uymuş, içtikçe içiyordu, kah sendeliyordu, kah koşuyordu.

    gökyüzünde binlerce yıldız ve bir şarap mahzeni vardı. tanıdık yıldızlar kimseye çaktırmadan bana göz kırpıyordu, gökten üzerimize doğru bir olağanüstülük yayılıyordu. parmağımdaki kemik yüzüğe eğilip çok eskilerden bir masaldan bildiğim, o geceye dek sese dönüştürmeye hiç cesaret edemediğim sihirli sözcükleri fısıldadım. sihirli sözcükler seni bana getirsin diye umarken anladım ki sihirli sözcüklerin kendisiydin sen, sözcükler biçim değiştirip önce havada asılı duran ışıklı bir sarmala, sonra sana dönüştüler, bir göz kırpışı zaman sonra elin avucumdaydı.

    eksik yanıyla karşılaşana kadar ne yaparsa yapsın hayatındaki boşluğu anlamlandıramayan, yarım yaşadığı hayatını bütünlemek için el yordamıyla hayata tutunan, tenine çok eskiden işlenmiş, rengi ve deseni yalnızca kuzey ışıklarıyla görünür olan dövmenin varlığından çok geç haberdar olan kendine acemi savaşçı sen miydin yoksa ben mi diye düşünürken zamanın kumları dev saatin içinde aceleyle yer değiştiriyordu.

    önceki hayatlarım da masada bizimle birlikte içki içiyordu, ben sarhoştum, kara kuzgun sarhoştu, elimdeki sigara paketine mavi tükenmez ile yazılmış senin el yazından çıkma harfler bize gülümsüyordu. gerçeklik düzlemi hangi noktada başlıyordu, hangi doğru ile kesişiyordu? görüyor muydun, gözlerimde, ellerimdeki şarabın renginde bin yıllık bir ateş yanıyordu...

    - istanbul - 2007 -
  • klibi şuradadır. harikkaa;

    yutup
hesabın var mı? giriş yap