• saray fasıl heyetlerindeki meşklerde yer alan, beste yapan, enderûn'da müzik dersi veren müzisyenlerin deneyimlerine, liyâkatlarına ve verdikleri ders sayılarına göre farklılaşan miktarlarda ödenen maaşlar, saray harcamalarının tutulduğu harc-ı hassa defterlerine tek tek yazılmış.

    örneğin 15.yy'da, ikinci bayezid'in müzisyen oğulları şehzade korkud ile ahmed'in maaş bağladığı hanende şeyh çoban ve avvad yani udi nasuh, çengi behram, kopuzcu usta şahin, güyende sinan gibi pek çok müzisyen var. bunlardan biri olan büyük üstad udî zeyn'el-âbidin'e zamanına göre hayli yüksek bir yevmiye (50 akçe) ile ayda 50 kile arpa, 5 batman et, 2 batman pirinç ve 6 çift ekmek tayin edilmiş.

    kanuni sultan süleyman'ın himayesindeki mûsikî heyetinde yer alan müzisyenler ve gündelik maaşları ise şu şekilde:

    udi derviş mahmud: 47 akçe
    udi hasan ağa: 45 akçe
    kopuzî zeyni: 40 akçe
    kopuzî mustafa: 40 akçe
    ser mehteran elvanî: 30 akçe
    kemençeci şah kulu: 25 akçe
    hanende hasan: 25 akçe
    kopuzi şaban: 25 akçe
    kopuzi hüsrev: 25 akçe
    kanuni şadi: 23 akçe
    hanende hasan çerkeş: 22 akçe
    hanende yusuf bin saka: 22 akçe
    hanende siyahiç : 20 akçe
    hanende ali sultan: 18 akçe
    neyzen maksud: 18 akçe
    kemençeci haydar bin şah kulu: 18 akçe
    kanuni muharrem seydi: 18 akçe
    çengi nimetullah: 15 akçe
    udi nasuh: 15 akçe
    çengi behram: 15 akçe
    hanende acem mogol: 15 akçe
    kanuni muhyiddin: 12 akçe
    çengi hasan: 10 akçe
    kemençeci nasuh: 10 akçe
    kemençeci mustafa: 10 akçe
    kemençeci mehmed: 10 akçe
    neyzen hasan: 10 akçe
    udi ayas: 9 akçe
    udi mehmed: 9 akçe
    kemençeci halil: 8 akçe
    rakkas yusuf: 8 akçe
    kemençeci hızır bin ali ekber: 5 akçe
    çengi mehmed: 4 akçe
    neyzen imam kulu: 3 akçe
    neyzen hüseyin kulu: 3 akçe
    rakkas ali: 2 akçe

    şahane besteler ** yapan, suzidilara makamını oluşturan, ney ile tanburda üstad seviyesinde olan üçüncü selim ile yine bir müzisyen olan ikinci mahmut döneminde hazineden ödenen maaşlar ve müzisyenler ise şöyle:

    - tanbûrî izak:
    1794-1801 arasında aylık 40 kuruş
    1802-1807 arasında aylık 80 kuruş
    - santurî hüseyin ağa:
    1794-1800 arasında aylık 50 kuruş
    1801-1810 arasında aylık 100 kuruş
    - kemâni mirhon:
    1795'te aylık 40 kuruş
    1797'da aylık 60 kuruş
    1798-1806 arasında aylık 80 kuruş
    - tanbûrî eyüp ağa:
    1797-1800 arasında aylık 50 kuruş
    - kemânî ibrahim ağa:
    1797-1803 arasında aylık 50 kuruş
    - tanbûrî osman ağa:
    1798-1809 arasında aylık 50 kuruş
    - hamamîzade ismail dede efendi:
    1807-1815 arasında aylık 100 kuruş
    - kemânî birun:
    1807'de aylık 80 kuruş.

    bir karşılaştırma yapmak için; 1794'te vasıfsız bir inşaat işçinin yevmiyesi 0,5 kuruş, yani aylık 15 kuruş iken enderun'da görevli tanbûrî izak'inki aylığı 40 kuruş. tanbûrî izak'in aylığının 2 katına çıkıp 80 kuruş olduğu 1802'de aynı inşaat işçisinin yevmiyesi günlük 0,8 kuruş aylık ise 23 kuruş. (veriler şevket pamuk'tan alındı ve 1 osmanlı kuruşu 120 akçe olarak hesaplandı.)

    1700'lerin ortalarından 1800'lerin ortalarına kadar olan dönem, osmanlının en yüksek enflasyon yaşadığı, kuruşun değerinin giderek düştüğü (bkz: tağşiş) bir dönem ve bu dönemde istanbul’da gıda malları fiyatları 10-15 kat arttığından müzisyenlere ya parça başı ödeme yapılmış ya da nakdi yerine aynî ödeme tercih edilmiş. örneğin:
    - 1731 nisan'ında kanuni mehmed çavuş'a bir kat elbise, iki beyaz sade ve bir nemçe (avusturya) dibası yelek verilmiş.
    - 1744 nisan ayında sultan birinci mahmut'un (ki kendisi üstâd mertebesinde bir bestekâr) kayıkla sâdâbâd'a gidişi sırasında müzik icra eden tanburi halsar ve boncukcu (bozuk/buziki) yahudilere, her birine 3'er kuruş olmak üzere toplamda 6 kuruş verilmiş.
    - 1753'te sultan ikinci mahmut, ama kemani corci'ye tam takım bir kat elbise ihsan etmiş (tam takım denmesinin nedeni, bu elbiseye kaftan, entari, çakşır, biniş, kemerbend, şal kuşak, çuha biniş kürk, kalpak, çizme ve mest papuçun da dahil olması).
    - şeyh galip'in bir kasidesine 1794 yılında 100 kuruş ödenmiş.
    - kuruşun en hızlı değer kaybettiği ikinci mahmut dönemine rastlayan 1811'de kemanî arif ağa'ya "bir takım elbiselik" verilirken, kemanî ismail ağa'ya "ankara şalı sandal" ihsan edilmiş.
    - hanende kadızade mustafa'ya hare kaftan ve atlas entari, sarık, mukaddem, kuşak, sof, kerrake, kavuk ve çuha çakşır ihsan olunmuş.
    - mevlevi neyzen derviş hüseyin'e haremden 1,5 donluk (yani elbiselik) alacadan kaftan ve entari, zümrüdi çuhadan bir ferace, al çuhadan çakşır, kemerbend, şal kuşak ve atlas zincef (elbise kenarına dikili kürk), külâh ve yeşil çuha kaftan yaptırılmış.

    onca müzisyen sıraladık ama aralarında bir tane bile kadın yok! kadınlar cariye statüsünde ney, tanbur, kanun, sinekeman, santur, çenk, kitare, klavsen, kemençe, musikâr/mıskâl, keman, daire (tef), nefir, çöğür gibi enstrümanlara yönelik haremde müzik dersleri alarak varlar. örneğin;
    - cariyelere müzik dersi veren tanbur hocası angeli'ye (anjeliki/angeliki/ankili) günlüğü 40 akçe olarak 7080 akçe maaş verilmiş 1678 yılında.
    - dört cariyeye verdiği müzik eğitimi karşılığında enderûn'un baş hanendesi ünlü bestekâr çömlekçizade recep çelebi'ye 1682 yılında hazineden 6660 akçe ödenmiş.
    - arap neveser adlı cariyeye musikâr denilen düdüğü öğretmek için enderun'da musikâr hocalığı yapan düdükçü ibrahim çelebi'ye 1160 akçe ödenmiş 1679'da.
    - tanburi museviye 1683'te 40 akçe verilmiş.
    - haziran 1680'de, osman çelebi'ye kendi evinde üç cariyeye meşk ettiği çöğür sazı mukabili yevmiyesi ve yiyeceği bedeli olarak 870 akçe ödenmiş.
    - 1682'de saray cariyelerine verdiği ders için keman hocası ahmed çelebi'ye 2030 akçe ödenmiş.
    - birinci abdülhamit'in kızı esma sultan'ın sarayında cariyelere çalgı ve oyun öğreten civan ismindeki aylıklı bir çengi varmış ve yine bu sarayda cariyelere ney meşkeden mevlevi derviş ismail şeyda'ya 98 kuruş aylık veriliyormuş.
    - bunlardan başka cariyelere lavta ve kemençe talim eden maaşlı tavşan (rum) ustalar mevcut olup bestekâr ve hanende ankaralı sadullah efendi, sultanın cariyelerine şarkı besteleri talim edermiş.

    nitekim bu dersler sonucunda enstrüman çalan bestekâr cariyeler yetişmiş. dördüncü murad'ın torunu hanım sultanın konağında 1708'de ney üfleyen kişi, 60 kuruşla taltif edilen bir cariyedir. bir başka cariyenin "tuğ-ı şâhî mi disem zülfüne şebboy mu disem" şeklinde bir bestesi olduğu, bir diğerinin ise "sahba-yi lâli neşve-i candır ol âfetin" semaîsini bestelediği ve bu semaînin çalınmasının zor olduğu kayıtlara geçirilmiş. ee tabi o kadar yok sayıp görünmez olmalarını istersen kadın da hıncını besteden alıp "alın lan, hadi bunu çalın da görelim" demiş olabilir.

    bu uzun entryi beni kesmedi diyenleri de boş göndermeyelim: bkz.ismail hakkı uzunçarşılı, "osmanlılar zamanında saraylarda musiki hayatı", belleten, ocak 1977, sayı 161.
hesabın var mı? giriş yap