sardalya

• dogru yazilmisi icin;
  (bkz: sardalye)
• dokuzuncu nesil çaylak.
• sardalye'nin doğru yazılmışı. nedense sözlük ahalisi doğrusu 'sardalye'ymiş gibi bütün entarileri oraya yığmış.
• (bkz: sardalye)
• halkı, balıkçıları, esnafı, hikayecileri, mehmet yaşin'i filan geçtim belgesel narratorları dahi sardalya derken türk dil kurumunun inatla "sardalye" dediği balık türü. sanki matematiksel formülle koyuyoruz isimleri.
• şu aralar mevsimidir.. tam manasıyla akın var..!
  
  kadıköy'de kilosu 5 liradan almayanı dövüyorlar.. yağda kızartmayın, zaten kuru bir balık değil, ağır olur..
  
  kılçığını, kafasını falan ayırıp temizledikten sonra, gibi dibini hafif yağladığınız tavanızda -parçalanmasını da göze alarak- kavurma yapar gibi çevirin.. çok öldürmeyin, kızmış yağsız tavanızda rengi değişene kadar çevirmeniz kafi.. suyunu salacak, bırakın salsın, sonra o suyu çekmesine izin verin.. suyu çeker çekmez tavadan alın ve çok istiyorsanız biraz kekik, nane ve pul biberle çeşnilendirip mideye indirin..
  
  on numara balıktır..
  
  temizlemesi biraz zahmetli ama çok daralıyorsanız temizletebilirsiniz balıkçıda.. şahsen kendim temizlemekten zevk alırım.. o zahmeti çektiten sonra daha bi lezzetli oluyor..
• mevsiminde yerseniz şukela olan balık.
  
  eğer yağlandıysa ve biraz büyükse asma yaprağına sarıp mangalı olur veya telde de mangal yapabilirsiniz. kızatma yağlanma zamanı biraz ağır kaçabilir ama limonlu, soğanlı pilakisi de süper olur. eğer ufak bulur kızartma yaparım derseniz ister kılçıkları alındıktan sonra öpücük veya tam olarak kızartır bol salata veya ekmek arası yersiniz.
  
  kısaca her şekilde gideri vardır.
• 100 gr ında 24 protein olan, spor salonu dönüşü yenilmesi farz olan balık türü.
• (bkz: yakşi kız)
  (bkz: kızlı sardalya)
• (bkz: sardalya)
  (bkz: sardalye)
  (bkz: sandalye)
  (bkz: sandalet)