• sarki soyleyen. icraatci.
  • (bkz: solist)
    (bkz: vokalist)
  • ersin pertan mıydı yönetmeni neydi; yeşim salkım'a portakal yedirtmiş bir dandik filmdir kendileri.. han'fendü de o portakala eliyle gözüyle, şapırdata şapırtada daldıydı hey maaşallah; hangi portakal beyinli eline verdiyse artık, oynayıp durduydu gece boyu.. temennimiz, portakalın kafasında paralanmasıdır* elbet ayrı..

    (şu dağlara yan gele)
  • dünya üzerindeki iki insan türünden biri. bu iki tür şöyle özetlenebilir; insanlar ve şarkıcılar.
  • ayrica kendi icinde de bok yiyesice sarkicilar ve iyi olanlari olarak ikiye ayrilirlar
  • bütün şarkı boyunca vik vik şarkı söyleyip, sonra mesela obua solo olunca bu seferde susup dinliyeceğine hala obuacının solosunu piç etmek sureti ile mır mır mırıldanan anti müzikal insan türü. mırıldanacak bir şey bulamazsa ortaya çıkıp oynamaları da muhtemeldir.
  • (bkz: egosantrik)
  • ersin pertan'ın mekan olarak kendine ödemiş'i seçtiği ve aklınca kasaba ahlakını anlatmak için elverişli bir yer olarak gördüğü 50'lı yılların ödemiş'inde duvara ziya gökalp resimleri astırarak dönem filmi yaptığını zanneden, bozdağlarını ve meşhur gölcük'ü gösterdikten sonra, bir söyleşide fakirin sorduğu soruda geçen ödemiş lafına takıp "orası ödemiş değil" diyen yönetmenin filmi.hayır boğaziçi köprüsünü, sultanahmet'i gösterip burası istanbul değil demek gibi birşey yapılan.filmin içeriğine gelince:
    dekorlar berbad, ışık pek fena, oyunculuk şöyle böyle, senaryo ise aman allahım.karton karakter lafı bu filmden sonra icad edilmeliydi.demokrat partili yobaz kasabalı ağa, demokrat modern çağdaş şehirli sosyal demokrat doktor, işbirlikçi yerel gazete vesaire....
    ilaç için bir tane şöyle derinliğine incelenmiş karakter yok;olmadığı gibi mevcut tiplemeler de kartondan, makasla kesilmiş.bir tek menager rolünde erdinç akbaş var ki o idare eder.zaten şarkıcı vurulunca da "show must go on"un türkçesi olarak müsamere devam etmeli diyor...
  • (bkz: hanende)
hesabın var mı? giriş yap