satranç

• schachnovelle kitabında stefan zweig'ın pek güzel anlattığı oyun.
  
  eskiden dünya şampiyonaları futbol maçları gibi heyecanla takip edilirmiş. çünkü bu oyun düşünce gücünün en klas halinin çarpışması. radyodan dinlenen şampiyonaları, mektupla, telgrafla okyanus ötesinden oynanan satranç maçlarını gözünüzün önüne getirin.
  
  einsten'ın yakın arkadaşı emanuel lasker, aynı zamanda matematikçi ve felsefe üzerine çalışmalarıyla da bilinen deha.
  
  aleksandr alehinin inadı ve disiplini, yenilemez denilen josé raúl capablanca'dan söke söke ünvanını geri alması. capablanca satrancın maradonası gibiydi, baştan aşağıya yetenek, alehin'in hırsı onda olsa kimbilir ne seviyelere çıkardı bu oyunda.
  
  rus ekolünün kralı mihail botvinnik, baştan aşağıya sovyet disiplini.
  
  oyun esnasında deli gibi fedalar yapan ama başarılı hücum oyunuyla bir şekilde kazanmayı beceren mihail tal.
  
  sağlam savunmasıyla bilinen ''demir'' tigran petrosyan. ve sağlam oyuncuyu paramparça eden bobby fischer.
  
  boris spassky ve bobby fischer çekişmeleri... bobby fischer'ın ortadan kaybolup 90 ların başında tekrar ortaya çıkışı... yıllar sonra boris spassky'yi tekrar tokatlamıştır. iç savaş olduğu için yugoslavya'ya kaçak girip maç yapması... bütün hayatını ve enerjisini bu oyuna vermiş bir adam. siyonizm karşıtı yahudi, amerika karşıtı amerikalı.
  
  fischer ünvanını kaybedince meydan tekrar ruslara kalıyor. anatoli karpov ve ardından gelen belki de en çok tanınan grandmaster gary kasparov.
  
  belki internetin hayatımıza girmesinde bu şöhretinin payı büyük zira hiç kimsenin henüz bobby fischer seviyelerine çıkamadığını düşünüyorum.
  
  kendisi hem josé raúl capablanca'nın yeteneğine hem de aleksandr alehin'in hırsına sahipti.
  
  şampiyonların hikayeleri de aslında oyunun kendisi kadar ilginç bir bakıma.