• bu bedel konusunda aklıma takılan iki tane soru var.

    şimdi biz zaten elektrik dağıtım ve üretim firmalarına elektrik faturası ödemiyor muyuz kullandığımız elektriğin bedeli olarak? sayacı okumak onların görevi değil mi? niye parasını benden alıyorlar? o zaman bana opsiyon sunsunlar, kendim okuyayım sayacımı, bu bedeli yansıtmasınlar faturama.

    haydi tamam bu soruya mantıklı bir cevap bulundu diyelim. *velev ki sadece elektriğin bedeli olsun istedikleri, sayacı okumaya giden çalışanlarının maaşlarını da abonelere kaktırıyorlar diyelim. olmadı bence ama olsun diyelim.

    sayaç okuma bedelinin kullanıma göre artıp azalması meselesi nedir? biri bana bunun mantıklı bir açıklamasını yapabilir mi? acaba sayaç okumaya giden çalışanların maaşları az aylık kullanım bedeli okuyanların az, çok okuyanların çok şeklinde mi ayarlanıyor? yakında gazetelerde şu şekilde ilan görürsem inanın şaşırmayacağım:

    "yüksek miktarda elektrik kullanan abonelerin sayaçlarını okumak üzere matematik doktora mezunları aranıyor. bilgi için:..."

    bu komediyi gizlemek arkadaşlar perakende satış bedeli, enerji nakil bedeli, trt payı, enerji fonu, belediye tüketim vergisi ve sayaç okuma bedeli olmak üzere 6 kalemden oluşan elektrik faturalarında köklü değişiklik yapmışlar.
  • düzenledikleri adisyon pusulalarına, müşterinin yediğini içtiğini hesaplama bedeli şeklinde bir hizmet kalemini ekleme konusunda restoran işletmecilerine ilham veresi yaratıcı soygunculuk örneği. işte bana böyle parlak fikirlerle gelin. müşteriler, ortalığa caka satarak garson hesap işareti yapmalarının kendilerine bir maliyet getireceğini artık öğrenmeli.
  • bunun sanırım ülkede en kazık uygulamasını sağolsun sinop belediyesi yapmaktadır.her ay su tüketim faturanız ne kadar olduğu farketmeksizin isterse 10 lira isterse 50 lira olsun.3,5 tl almaktadır.aylardır su faturası 20 lirayı geçmedi ama bunun 3,5 lirası sayaç okuma bedeli.yine ben iyiyim karşı komşu bekar birisi elemana gelen 8 liralık faturanın yarısı bu bedel.daha dabişey demiyorum
  • sayaç yanlış okunsa bile talep edilen bedel.

    geçen ay gelen su faturamızda bi anormallik sezdim. her ay 50 civarı gelen fatura 90 tl gelmişti. faturayı kontrol ettim sayaca bakarak, son okunma da yazan değer bizim sayacın üzerindekinden farklıydı. belediyeyi aradım yanlışlık olmuştur gelin düzeltelim dedi. gittim düzelttiler. sayaç okuma bedelini ödemek istemiyorum dedim. çünkü okuma bedeli aldınız ama yanlış okumuşsunuz düzeltmek için kendim geldim dedim. bizim yapacak birşeyimiz yok bunun için dediler. neyse dedim nasılsa siken sikene.
  • 2012 temmuz ayındaki elektrik faturasında 0,42 tl iken ağustos ayındaki faturada 0,85 tl'ye çıkan bedel. sayaç okumak mı zorlaştı noldu anlamadım.
  • 2012 ağustos ayı ile itibaren 43 kuruş artmıştır. topla istanbulda 14 milyon kişi yaşıyor. her evde 3 kişilik aile var de böl 3'e düz hesap 4 milyon ev var. 4.000.000*0.43=1 milyon 720 bin tl artı gelirdir. vay arkadaş paraya bak. bunun da sadece istanbul için olduğunu söylememe gerek yok sanırım.

    (bkz: hesaplayan adamlar)
  • türk milleti olarak bu kurumsal ve devletten daha çok devlet olan firmalara daha çok haraç öderiz biz. bu ne lan, oğlum bak bu ne olum.

    mesela bakkala gittin ver ordan bir marlboro dedin verdi ne kadar dedin, 10 lira dedi, ama fiyatını size söylediğim için de 1 lira vereceksiniz dedi.

    şimdi böyle birşey olsa herkes götüyle güler, gülsenize lan zaten öyle.
  • sanki okuyan kişinin görevi o değilmiş de hayrına yapıyormuş hissi veriyor bana.
    duygusal milletiz ya hani, acıyoruz.
hesabın var mı? giriş yap