• bende mi bir tuhaflık var bilemiyorum ama pek çok yerinde gözlerim doldu izlerken.. oysa baştan sona umut ve güzelliklerle dolu bir belgesel film bu..

    aşağıda film için çekilmiş bazı icralar var.. hepsi yerinde canlı kaydedilmiş ve filmde de yoklar.. dursun şuracıkta:
    https://www.youtube.com/watch?v=clefj_cch94 (seher yeli nazlı yare)
    https://www.youtube.com/watch?v=73cve3wb6tg (bağışla beni)
    https://www.youtube.com/watch?v=9ljnlo4pte8 (arix)
    https://www.youtube.com/watch?v=voffcad2tly (moj dilbere)
    https://www.youtube.com/watch?v=ypvmktrbyj8 (c’est la fin)
  • yönetmen stephan talneau’nun, müzisyen petra nachtmanova ile yaptığı belgesel film.
  • anlayana sivrisinekle beraber ikram edilen şey.
  • polonya asıllı avusturya vatandaşı petra nachtmanova bir şekilde varlığından haberdar olup saz'ı çalmayı ve türkü çığırmayı öğrenmiş, sonra bir hayal kurmuş ve bu hayalin peşinden koşmayı göze alıp bosna-hersek, arnavutluk, bulgaristan, türkiye, gürcistan, azerbaycan, iran'a uzanan ve en nihayetinde sazın anayurdu olan horasan'a varan bir rota çizip saz'ın üstatlarıyla bir araya gele gele enstrümanın ruhuna kadar inmiş.

    kendinizi iyi hissetmek istiyorsanız bu belgeseli mutlaka izleyin ve bir enstrümanın onlarca kültürü nasıl birleştirebileceğine birinci elden şahit olun. özellikle petra'nın aşık veysel'in torunu ile tanışıp kabri başında saz çalıp söylediği sahnede gözyaşlarına hakim olmak çok zor.

    petra'nın öyle bir samimiyeti var ki ekrandan çıkıp size bulaşıyor, sanki on yıllardır kendisini tanıyormuş gibi hissediyorsunuz. duru sesi, yüzünün nuru, tevazusu, tamamen farklı bir kültüre ait enstrümana olan hakimiyeti, yeni bir şeyler öğrenmek için çabası inanılmaz etkileyici.
  • bazen, ses üreten bir aletten fazlasıdır..

    hayat boyu, kulaklarım duyduğunu anlamlandırabildiği sürece kimi sazı, çalgıyı sevmiş kiminden de pek hoşlanmamışımdır.. ve yine hayat boyu, o hoşlanmadığım enstrumanı çalan bir özel insan tüm önyargılarımı bir bir yutturmuştur bana.. bunu kıramayan hemen hiçbir saz yok desem çok da yalan olmaz..

    sesler, kişiler, kavramlar, yollar, iklimler, fikirler, tavırlar, haller, işler, oluşlar zaman ve mekana göre çok farklı gelebiliyor insana.. hiçbir duvarla kapatmayacak kişi kendini.. yoksa öyle bir cevheri kaçırıverir ki telafisi de olmaz..

    penceren her sese açık, yüreğin ne olursa olsun/sana ne vurursa vursun yürümeye devam edebilecek güçte olmalı..

    kendini ifade edemiyor musun..?
    dert etme.. ben de edemiyorum.. kafamda dönüp duran şeyleri deşifre edip hakkıyla anlatabilsem neler olacak kendim bile bilmiyorum.. o yüzden sıkılma..

    bu gün sana nahoş gelen bir enstrumana yarın kurtarıcı gibi sarılman gerekebilir..
    bu gün sana hoş gelmeyen bir sada ile yarın huzurlu bir uykuya dalabilirsin sevgilinin kucağındaymış gibi..
    bu gün sana rahatsızlık veren dümbelek bile yarın öyle bir ritmle vurulur ki, her şeyi unutursun ondan başka..

    her sese açık ol, korkma hiçbirinden.. çünkü hepsi hepsi bir aslında..

    nahoş, akortsuz, detone, parazitli, uyumsuz sesler bütünün içinde bile saklı olabilir bu dünyadaki en güzel tını.. belki koca bir hayat içinde bir anlık çınlama, belki 5 saatlik bir saz eserinde bir küçük el kayması, bir alakasız nota, bir yükselme, bir anlık sessizlik değiştirecek hayatını..

    anlamışsındır, buradaki saz da, ses de onu dinleyen kulak da -gerçek anlamını da korumak şartıyla- birer semboldür.. kafiye olsun, sembol olsun diye değil.. yazarken farkettim ben de.. kendi lafımı söyledikten sonra deşifre edebilecek kadar iptidai bir dekoderim var..

    idare et..
  • müzisyen petra nachtmanova 'nın sazı ile çıktığı yolculuğu anlatan belgesel film

    fragman
  • sonunda yayınlanmıştır;

    https://youtu.be/q5kb1xaq_vi

    bizi bize anlatan, insanın nasıl da aciz olduğunu ve acziyetini saza döktüğünü, coğrafya ve millet farkı olmadan bu saz dilini lehçe farklarıyla konuştuklarını muhteşem manzaralar ve sıcak insanlar eşliğinde bize izlettiren muhteşem bir belgesel olmuş. ellerinize sağlık.
  • amasya merkeze 11 km mesafede bir dağ köyü. zannedersem ismini dere kenarında bulunan sazlıklardan almıştır. rivayete göre köyün 300 yıllık mazisi olup ibikler ailesi tarafından yerleşke seçilmiştir.
  • sâhten: yapmak mastarından emir köküdür. eden, yapan, uyduran, düzen mânalarına gelir ve birleşik kelimeler yapılır. meselâ: evham-saz : evham veren.

    kamış.
    bir çalgı âleti.
    takım, silâh, edevat.
    ustalık.
    at takımı.
    düzen, tertip, sıra.
    öğrenme.
    kuvvet, kudret.
    menfaat.
    benzer, misil, eş.
    hile. anlamlarında kullanılır

    (bkz: nasaz)
  • babam enteresan bir adamdı, çekti bir gün beni köşeye, evlat dedi; "olduk, varız, yok olana kadar da var olacağız. hayat zaman zaman bir düzen, zaman zaman bir karmaşa gibi görünse de gözüne, bir denklemin peşindeyiz her birimiz. beşer her dem ahengi arzu eder, işte bu nedenledir ki musıki beşeriyette önemli bir yer teşkil eder. bu amınakoduğumun sazını çalmayı öğreneceksin işte o kadar". attı önüme boyumca bağlamayı. öğrenemedim. belki de bu yalan dünyada içimdeki tek ukdedir.
hesabın var mı? giriş yap