• bence (bkz: scarlett o hara), (bkz: gone with the wind).
  • aynı zamanda ruzgar gibi gecti'nin devamı olan ve alexandra ripley tarafından yazılan romanın adı. margaret mitchell'in varisleri özel olarak yazsın diye ripley'i seçmişler ve o da oturup 1000 sayfaya yakın bu romanı yazmış. okuduğum en kalın roman olması dışında şu anda bende hiçbir şey çağrıştırmaması bence başarısızlığına bir kanıt sayılabilir.
  • rüzgar gibi geçti'nin devamının ripley'in yazmasının iyi olup olmadığını düşündüren kitap.

    --- spoiler ---
    scarlett ile rüzgar gibi geçtinin arasında birçok fark olmasına rağmen, üslup olarak margaret mitchellin üslubuna yakın oluşuyla okuyucuya yabancılık çektirmemiştir ripley.
    farklara gelirsek (haddimiz olmayarak) mitchell kitabında kişilere, tarihe, olaylara önem vermiş, bir tek olaya saplanıp kalmamıştır. ripley ise scarlett irlanda'ya gidene kadar, rhett butler ve scarlett'in aşk kovalamacasını anlatmış, modern zaman aşk romanlarının ötesine geçememiş, okurun kafasında; "hımm, ne zaman karşılaşacaklar, barışacaklar mı, sonları ne olacak" soruları dışında bir şey oluşturamamıştır. bu bölümü (400 küsur sayfa) yanlış anlamalar üzerine kuran ripley, ancak scarlett irlanda'lı akrabalarıyla tanıştıktan sonra örgüyü olaylara dönüştürmüştür. ki bu bile akılların bir kenarında onların barışacaklarını beklememize engel olmuyor.
    scarlett irlanda'lı akrabalarıyla tanıştıktan sonra ise margaret mitchell'in kitabında hiç olmayan sınıf farkı tartışmasıyla karşılaşıyoruz. mitchell kitabında sadece ırk ayrımından ve bunu da ayrıntılandırmadan bahsederken (ki mitchell, kitabında tüm sosyal olaylardan yüzeysel olarak bahseder), ripley, scarlett'in yaşadığı bocalamadan yola çıkarak, kişilerin düşünceleri ya da söyleşmeleri aracılığıyla bu konuyu ayrıntılı bir biçimde okura sunmuştur. scarlett bir yandan annesinin eğitimini, onu bir hanımefendi gibi yetiştirmeye çalışmasını aklından çıkaramaz, bir yandan da akrabalarının, rahatlığı, kurallara uzaklığı, huzuru karşısında ne yapacağını şaşırır. sonrasındaysa ikisini birden yaşamaya karar verir zaten. kasabada yerel kıyafetlerle tarlada çalışan bir köylü, balolarda bir prenses. başlangıçta fakirlikleri ve basitlikleri yüzünden akrabalarını kabul etmek istemeyen scarlett'in ailenin reisi olmaya varan geçirdiği evrim, ve hatta sonrasında scarlett'in ira için çalışmaya başlaması (evet, çok şaşırtıcı bir ayrıntı bu. ilk kitabı okuyanlar, scarlett'in kuzey-güney savaşında kılını bile kıpırdatmadığını hatırlayacaklar.) ülke, vatan kavramına bakışaçısı olağanüstü bir dille, olması gerektiği gibi anlatılmış. mitchell kitabında hiçbirşey için iyi ya da kötü dememiş, savaşın politik sebepleri, sonuçları hakkında hiç yorum yapmamış, insanların üzerinde ki etkilerden bahsetmiştir sadece. ripley ise tüm bunları, irlanda - ingiltere arasında yaşananların sebeplerini, bir halkın işgal altında yaşamasının ne demek olduğunu, savaşların olma gerekçelerini tarafsız bir biçimde ayrıntılı anlatmış ama o da hiçbirşeye iyi ya da kötü demeyip kararı okuyucuya bırakmıştır. yaptığı tüm tartışmaların odağında, esasında hiç bir şeyin yüzde yüz iyi ya da kötü olamayacağı vardır.

    sonunda kitabı rhett'in gelip scarlett'i alıp götürmesiyle bitirerek, yine aşk romancısı gibi davranmasına rağmen, bütünde kaliteli bir kitap ortaya çıkartmıştır ripley. ve özetle mitchell yüzeysel ama sürekli, bütünlüklü bir klasik eser yaratmışken, ripley alt yapısı sağlam, sosyal olayları tartışan ama bazen sığlaşan bir roman yazmıştır. mitchell sıfırdan bir şey yaratmışken, ripley var olanı devam ettirmeye çalıştığından çok da yadırganacak bir durum değildir o ayrı...
    --- spoiler ---

    sonuç olarakta herşeye rağmen iyi ki devamını alexandra ripley yazmış dedirten roman. *
  • yayınlandığı 1991 yılında çok satanlar listesine girmiş olmasına rağmen başarılı bulunmamıştır. 1994 tarihli bir televizyon uyarlaması vardır.
  • bu ikici scarlett o'hara kitabinin bir de tv dizisi yapilmistir 1994te.
    http://www.imdb.com/title/tt0108915/
  • bir böcek öldürücü markasıdır. tabii bu elektrikle çalışır ve genelde tavanda asılı duran, mor ışık saçan cismin ta kendisidir.
  • ruzgar gibi gectinin devami niteligindeki kitabin dizi uyarlamasi. scarlett o'hara rolunde joanne whalley-kilmer, rhett butler rolunde ise timothy dalton vardir.

    ruzgar gibi gecti'nin sonunun acik kalmasi sebebiyle olusan mahalle baskisindan dolayi yazildigindan ve yazarlar farkli oldugundan hikayenin ayni tadi vermesi zaten mumkun degilken, diziden de harikalar beklememek gerekiyor ama gene de seyirliktir, hele de ruzgar gibi gecti meraklisiysaniz ve ne olursa olsun sonu neymis goreyim, eksik kalmayayim diyorsaniz, illa ki seyrefersiniz...

    2 dvdlik bir set halinde satilir.
  • nişantaşı abdi ipekçi caddesi üzerindeki club.
hesabın var mı? giriş yap