• gerçek hikayeden uyarlanan konusu gerçekle pek bağdaşmasa da hoşça izlenen, konu itibariyle anlattıkları bilinen şeyler olsa da gerekli etkiyi bırakan, efsane bir yarış atının birleştirdiği hayatları anlatan ve oyunculuklarıyla göz dolduran film.

    gerçeklerin bazılarına değinirsek (hala izlememiş olanlar kaldıysa diye spoiler uyarısı yapıiim burda)

    - seabiscuit'in jokey'i red pollard (bkz: tobey maguire) amerika'da değil kanada eyaleti alberta 'da doğmuştur. ailesi ekonomik buhran nedeniyle değil bir sel baskınında fabrikalarını kaybettikleri ve sigorta zararın hepsini karşılayamadığı için zora girmiştir.

    - red, bir aile dostunun yanında amerika'ya gelmiştir. kendisini bir yarış alanında terkeden de onu oraya getiren bu aile dostu olmuştur.

    - seabiscuit'in sahibi charles howard'ın aslında 3 erkek çocuğu vardır, araba kazasında öleni en küçükleri frankie'dir ve filmdeki gibi 12 yaşında değil 15 yaşında kaza geçirip ölmüştür.

    - charles howard'ın ikinci eşi marcela, aslında howard'ı oğlunun karısının en büyük kardeşidir.

    - red pollard, 1939'da sakatlığı sırasında hemşiresi olan agnes conlon ile evlenmiştir. film, red'in tekrar yarışlara iyileşme ve yarışlara tekrar dönme sürecinde önemli rolü olan agnes'e yer vermemiştir. santa anita yarışından önce kendisine saint christopher madalyasını veren aslında charles howard'ın karısı değil, agnes'tir.

    filmden sonrasına da biraz değinirsek; seabiscuit 1940'da neredeyse 2 yıllık sakatlık döneminden sonra kazandığı santa anita yarışından sonra bir daha yarışmamıştır. red pollard, charles howard için bir daha yarışmamıştır ancak 1955'e kadar bu jokeylik yapmış ve emekli olmuştur. 1981'de hayata veda etmiş, kanser olan karısı da ondan iki hafta sonra ölmüştür.
  • filmin orijinal dvdsinin türkçe altyazısından şahane bir çeviri:

    tribünde yarışı izleyen adamlar ateşli şekilde bağırırlar: "come on, come on!"

    çeviri: "kop da gel, kop da gel!"
  • - you don't throw away a whole life just because he's banged up a little.

    tom smith, great depression
  • asla pes etme temalı muhteşem bir film. izlerken aklına (bkz: bold pilot) gelmeyen bizden değildir.
  • cinderella man'in atlı versiyonu.
  • amerikada buyuk buhran* yillarinda yildizi parlayan, o doneme kadar kirilan rekorleri altust eden bir yaris atidir kendileri. goruntusu ve sahibinin sosyal statusu nedeniyle isci sinifinin temsilcisi haline gelmis aristokrat kesimi temsil eden atlardan daha dusuk getirili olmasina ragmen bahislerde hep uzerine oynanmis, insanlar da dahil olmak uzrere spor tarihinin ilk star canlisi olmustur. en buyuk rakibi waradmiral'dir. sakatlanip ara verdigi 2,5 yildan sonra pistlere donmus, tekrar aci farkli bir rekor kirarak sampiyon olmustur.
  • 2004 akademi odulleri icin pek cok dalda aday olacagini dusundugum film. saglam bir oyku, fakat fazla close up ve klise unsur kullanilmis olmasi, oykunun hali hazirda zaten dramatik olan tadini ucuzlatiyor. yine de kotu bir film denemez.
  • tobey maguire'ın spider man 2'den önceki son filmi..jeff bridges ve chris cooper* gibi iyi oyuncular da mevcut..tobey maguire filmde ünlü bir jokeyi canlandırıyormuş..
  • 1930'lı yıllarda amerika'da efsaneye donu$mu$ olan bir atin hikayesidir.
  • 3 kisinin hayatlarini kesistigi noktaya kadar ilginc oldugu kadar da bayan sonrasinda ise beni alip goturmus film. iki oge ozellikle cok hosuma gitti. birincisi radyodaki eski zaman efektleri ikincisi ise waradmiralla yarisin ilk baslarinin filme yansimasi...

    bunlarin disinda chris cooperin oyunculugunu ozellikle cok begendim. belki karakterlerin kişisel hayatlari biraz tekduze geçilmiş ama olmasi gereken de buydu sanirim yoksa cok dagilabilirdi film.

    eninde sonunda benim gibi usengec bir yazara kendini sozluge yazdirtmiş filmdir bu.
hesabın var mı? giriş yap