• nip tuck'taki doktorlardan* "iyi polis" olanı.
    güzel, akıllı ve sadakat kelimesi ile henüz tanışmamış bir karısı* ve çocukları ile yaşamaktadır. bir takım prensipleri vardır, ahlaklı ve akıllı bir adamdır.
    fakat tutku eksikliği vardır biraz, biraz da prensip sahibi olmaktan bağnazlığa kaçar; bu nedenle esas olarak birbirlerini tamamlarlar ortağı christian troy ile.
    o da kendisini çok sever, hatta ona özenir içten içe. onun sade, sakin, disiplinli, ahlaklı hayatı, özellikle karısı ve çocukları onun içinde bir ukte olmuştur.
    sean dizinin "iyi polis"idir. süper ego'dur, sürekli id* ile çatışan. sonunda ikisi orta yolu bulur ve ego halinde devam ederler yola.
  • karaktersizdir. bana dokunmayan yilan bin yasasincidir. tek dusundugu nevrotik karisi ve ucube cocuklari ile birlikte yasadigi guzel evine herhangi bir zarar gelmemesidir. gercekten inandigi hicbir sey yoktur. iyi polis imaji verip pasif, igrenc, dirayetsiz, ezik, olmaz olsun boyle erkek dedirten bir profil cizer. kotu polis konumunda gorunen ortagi ise nettir hayatinda ve iliskilerinde. belki genel kurallara gore bakildiginda "dogru" bir hayat surdurmuyordur ama kimseye de "dogru" bir iliski vadetmiyor, oldugundan farkli bir an bile gorunmuyordur. ondan gelebilecek her turlu zarari kestirebilinir amma velakin bunu sean mcnamara icin soylemek imkansizdir. 07.11.2004 tarihli bolumde oglunun ezdigi kizi hayrina ameliyat etmeyi "aaa, evet, ben de hayir isleri yapmayi cok istiyordum" diye kabul edecegine, 1000 dereden su getirmeyi uygun gormus bi omurgalidir.
  • 2. sezon bölümlerinde bir ara gaza gelip ogluyla shark diving hadisesine soyunur
  • dylan walsh tarafından canlandırılan nip tuck karakteri. hani uyuz bi karısıyla michael jackson'a benzeyen oğlu olan, hep arada kalan "delirteceksiniz lan beni" adamı.
  • şamar oğlanlığı müessesesinin bayraktarı, koşarak gidenidir. ağlak ifadesine muştalarla vurulsa yeridir. ne karısına ne oğluna ne ortağına ne metresine sahip çıkamayan bir zavallıdır. iyi karakter olmakla düdük karakter olmak arasındaki farkın yegane örneğidir. yıllardır o manyak karıyla ortağının arasında kalmaktan adamlıktan, delikanlılıktan nasibini alamamış olduğu bellidir. dün gece köpekbalıkları kıçını kopartacak diye bekledim büzzük yemedi, giremedi suya.

    edit: geçen bölümde gerek karısına siktiri çekmesiyle gerek christian troyun suratını kırmasıyla bir nebze olsun gözüme girmiştir. kendisine bu delikanlı tavrını sürdürmesini salık verir, totoşluktan kaçınmasını temenni ederim.
  • içinde besleyip büyüttüğü canavarı her travmatik olayda ortaya salan zayıf, küçük emrah bakışlı nip tuck karakteri. bir trafik kazası geçirip "cesurum ben heleloyy..." diye ota boka atlayan, 17 sene önceki dava için hem karısını hem en iyi arkadaşını hayatından çıkarmaya karar verebilen, hem kadınlara hem de teenager oğluna karşı güçsüz adamdır. eziktir evet. bir küçük emrah edasıyla kıvırdığı kaşlarını ameliyatlar sırasında görmek başta dr troy olmak üzere hepimize sıkıntı verir.
  • yansittigi munis, duygusal, zaman zaman silik karakteri ve tipi yuzunden nedense gordugum andan itibaren barrichello'yu gorur gibi oldugum nip tuck doktorlarindan*.
  • hakkında ezik, iki yüzlü, karaktersiz gibi tanımlamalar yapılsa da, ortağı christian troy'un aksine vicdan sahibi bir insandır mcnamara. içi boşaltılmış tanımlar olsa da, 'iyi polis' ya da 'doğru insan' olmaya çabalar hep. evet, sürekli çelişkili davranışlarına şahit olunur, ama bunun sebebi gençliğinden beri belki de takıntı haline getirmiş olduğu iyi insan olma çabasıyla, içinde yaşadığı çevrenin birbirine tamamiyle zıt yönde işlemesidir. o ne kadar doğruyu yapmaya çabalarsa, çevresi onu bir o kadar yanlışa zorlar ve o da kriz durumlarında kalan çoğu insan gibi kendiyle çelişip bazı hatalı kararlar verebilir. tek amacının çevresinden saygı gören ve birarada tutmaya çalıştığı ailesi tarafından sevilen bir insan olmak olmasına rağmen, hiç kimsenin saygı ve sevgisini kazanamaz. ortağı troy ona hep tepeden bakıp içten içe acır, karısı duygusal ve cinsel anlamda ondan bir türlü tatmin olmaz ve bunu yeri gelince yüzüne karşı da söyler. micheal jackson'a benzeyen oğluysa kadir kıymet bilmez, şımarık veledin tekidir ve spor arabasıyla gezip, skor peşinde koşan troy amcasına hayranlık duyup, babasını bir 'pussy' olarak görür. sean'ın tek bilinçli hatası karısını bir kez aldatmasıdır, ama bunu da troy gibi şehvet ve açgözlülükten yapmaz. buzdolabına dönmüş ve genç delikanlılarla takılmaya başlamış karısından yıllardır alamadığı sevgi ve şefkati tatmak için yapar. çünkü hayatında artık ona değer veren kimse kalmamıştır ve bu tepkisi bile julia'nın dediği gibi 'pasif agresif'tir aslında. etrafındaki herkes arkasından işler çevirip onu bir şekilde kazıklamaya devam ederken, o hüzünlü bakışlarıyla bizi her seferinde daha da hüzünledirir.
  • her dizinin bir nefret edilesi, varlığıyla rahatsız eden karakteri vardır, nip tuck için bu sean mcnamara'dır.
    kendisi tam bir özentidir, ne zaman fırsat bulsa emrah bakışları atmaya çalışmaktadır. eziktir, başına gelecek her şey müstahaktır..*
  • anlamadım nedir bu iyilere karşı geliştirilmiş antipati, christian troy gibi biri gelip ebenizi bellemeden anlayamayacaksınız sanırım vicdanlı insanların kıymetini. severim ben sean mcnamara'yı, zeki ve iyi niyetlidir, az bulunan bir türdür.

    (bkz: zeki ve saf olmak)
hesabın var mı? giriş yap