• hem anne hem baba şebinkarahisarlı ise yapacak birşey yok doğuştan kaybettiniz.her yaz şebinkarahisar'a gidilir.tüm istanbullu karisar (bu şekilde telaffuz edilir) fanatikleriyle buluşulup; bağlara gidilir, yaylalara çıkılır,horonlar tepilir lakin asla giresun'a gidilmez.çünkü giresun "öteki"dir.
    şimdilerde havasının kokusunu bile özledim...yaşlandım mı ne!
  • ''ben bu şehri çok beğendim. bu sevginin temadisine alem olmak üzere şarkihisar adının şebinkarahisar olarak tashihini teklif ediyorum. şabı başta olmak üzere fatih'lerin otağ kurduğu bu toprakların içinde daha neler varsa ele alınmalı ve tarihen olduğu kadar iktisaden de bu şehri ileri götürmek vazifemiz olmalıdır. sürekli yangınlar görmüşsünüz. memleketiniz bir harabeye dönmüş, fakat esef etmeyin. şu tek gözlü mütevazı ocağınızda derin bir samimiyet, geniş ve anlayışlı bir kültür buldum. kalkınacaksınız, mesut olacaksınız.
    mustafa kemal atatürk
  • rivayetlere göre tarihi çok eskidir. kimi rivayetlerde nemrut ve hz. ibrahim zamanlarında bile yerleşimin olduğu savunulur. (bu arada bunları atmıyorum. bir mühendis arkadaşım, şebinkarahisar hakkında tez ve araştırmalar bile olduğunu söylemişti.) yabancı kaynaklarda (özellikle ermeni) ismi "koghonia" diye geçer. yunan kaynaklarında "garasari" olarak geçer. internette bu isimle arama yapıldığı takdirde ermeni web sitelerinde daha çok bu ismin kullanıldığı görülür. hem yunanlılar hem ermeniler buranın hala kendilerine ait olduğunu haritalarında belirtir. hatta buranın batı emenistanın başkenti olduğu-olacağı bile yer alır. belli bir nüfusta ermeni vardı ancak, sadece azınlık olacak sayıda ki bu çok açık. "andranik" adlı türk kasabı komutanın da buralı olduğu söylenir.

    gazi ahmet muhtar paşa'nın yaveri mehmet arif bey de buralı, yazdığı başımıza gelenler adlı kitapta ermeni isyanları ve 1877 rus savaşı sırasında burada çok acılar çekildiğini, emenilerin halkı akıl almayacak şekillerde kestiğini, doğradığını yazar. okurken insanın içini sızlatır.

    bunun dışında rum nüfus da vardı. rumların isyanıyla burada yine çok acılar çekildiği, çeşitli menkıbelerle anlatılır. hatta rumlara karşı savaşırken şehit olan 7 kardeşten bahsedilir. bana birisi mübadeleyle giden rumların burada gördükleri ve edindikleri adetleri hala devam ettirdiklerini söylemişti. youtube'ye bile klip yüklemişler, horon çekenleri ve diğer başka oyunları görünce şok olmuştum. üstelik adamlar oyun havalarını bile şu anki yöresel sanatçıların türküleriyle yapıyorlar.

    nemrut zamanında buralarda ağıl hayvancılığı yapıldığı, toprak yapısından mineral yoğunluğu vesaire dolayısıyla ileri sürülüyor. gerçekten de verimli toprakları vardır. toprağın ekim yapan çiftçilerin elini boş çevirmediği bilinir.

    şimdi sıradan bir yer gibi görünse de tarihte oldukça önemli bir yer olduğu, içinde bulunan bazı kalıntılar ve yapılarla ortadadır. meryem ana manastırı adında bir kilise bulunur burada. yine ilçe merkezinde ilçeye adını veren karahisar kalesi vardır.

    ermeni olayları sırasında burada da isyan çıkmış, neticesinde yöre insanının direnişine dayanamayan ermeniler kaleye sığınmışlar ve buradan çatışmalarıyla yöre halkına ve askerlere oldukça zayiat verdirmişler.

    aslında bu kale sıradan bir kale değil, şimdiki hali virane olsa da. kalenin çok eski asırlarda yapıldığı düşünülür. fakat bu kaleyi daha farklı kılan başka bir özelliği daha var. kalenin içinde, şimdi ağzına kadar taşlarla dolu bir yeraltı galerisi, tüneli vardır. bu tünel o koskoca dağın en altına kadar iner ve zemininden yine dağın hemen arkasında yer alan ırmağa bağlanır, bir nevi kaçış tünelidir. tünel boyunca dağın içinde başka yapıların, kalıntıların varlığı şu an için bilinmiyor. zamanın insanları burayı taşla doldurarak güzel bir hizmet(!) yapmışlar. aslında bu tarz yapılara verilen bir isim var ama şu an aklıma gelmedi. bir benzeri tünelin afganistan'da olduğunu bir yerde görmüştüm, aslında dünyada bir kaç yerde daha var.

    ilçeye bağlı bir mahallede yine benzer bir yapı vardır ama ilçedekine oranla oldukça küçük çaplı. bu mahalledeki benzer tünel de yine uzunca bir kayalığın altındaki ırmağa bağlanır ve şu an açık. şahsen içine girmedim ancak görenlerin anlattığına göre girişin hemen altında merdivenler yer alır. biraz ilerledikten sonra büyük, genişçe karanlık bir çukur görülür. tabii çukurun nereye gideceği tam kestirilemediğinden şimdiye kadar kimse buradan atlama cesaretini gösterememiş. tünelin içi ırmağa çok yakın olduğu için çok rutubetli ve yerler oldukça kayganmış dolayısıyla bir ip yardımıyla içeri girmek daha mantıklı.

    tarihi eserler pek çok, ilçenin haricindeki köylerde de kilise ve mezar kalntıları var. şu an bu kilise kalıntılarından tek birisi hariç hepsi yıkılmış, hangi köyde olduğunu hatırlamıyorum. tarihi eser olur da kaçakçılığı olmaz mı? tarihi eser kaçakçılığında lider olmasa da ilk onda yer alır şebinkarahisar. bir de yöre halkı ellerindekilerin kıymeti konusunda oldukça bilinçsiz. mesela köylerde toprağı düzlemek için kullanılan taşların birçoğu içinde altın olacağı düşüncesiyle parçalanmış.

    ilçe çevresinde mübadeleyle giden rumların çok yüklü miktarda altına sahip olduğu ve giderlerken bunları çeşitli yerlere gömdükleri söylenir. bu düşünceyle hazinelerin yerini tarif eden bir çok mani türemiş, mesela derler ki; "fındık deresinde, toplu fındığın dibinde". ancak orada şu anda bir çok toplu fındık var. birkaç kişi hariç kimsenin bu hazineleri bulamadığı söylenir. ancak zaten tarihi eser kaçakçıklığı da zaten bir nevi hazine kaçırma değil mi? zaman zaman yunanistan'dan buraya atalarının memleketini görmek bahanesi ile gelenlerin aslında atlarının gödüğü iddia edilen hazineleri almak için geldikleri şeklinde haberler olmuştu.

    şebinkarahisar boş bir yer değil.
  • eskiden giresun onun ilçesiyken, sonradan giresunun ilçesi olan yer.
  • gün itibariyle içinde bulunduğum kent. tam olarak 77 yıl 3 ay 27 gün 18 saat 37 dakika 33 saniye önce ilçe yapılmış. giresun'dan buraya ulaşmak için 2200 metre yüksekliğe çıkıp, sonra aşağıya inmeniz gerekiyor. sanırım o yüzden sevmiyorlar burayı.
  • giresunlular "galiser", şebinkarahisarlılar "garaysar" diye telaffuz eder.
  • rahşan ecevit'in memleketi... il olması hakkında önerge sunulan ilçe...
  • coğrafyada gördüğümüz dağlar kıyıya paralel örneğinin en güzel yaşandığı yer giresun ve şebinkarahisar.giresunda deniz ikliminin olmasına rağmen onun bir ilçesi olan şebinkarahisar ise bildiğimiz bozkır alanıdır.
  • şanin yılancı adlı yılancıoğlu zincir marketlerinin sahibinin oğlunun belediye başkanlığını yaptığı yerdir. aynı zamanda memleketim olur. bu yılancıoğlu adıyla burada market filan açılsaydı, 2-3 ay içinde iflasını çekerdi. yani yörede istanbul'da olduğu gibi bu tür şeylerden tiksinilmiyor, tabi bu benim düşüncem.

    memleketim olsa da ilçe merkezi gayet sıkıcıdır. şahsen bana iki saatten sonra gına gelir, sıkılırım. yöresel bir dayanışma vardır kısmen burada. kısmen diyorum çünkü kalabalık şehir ya da ilçelerde olan kirli şeyler burada da vardır ve yükseliş eğilimindedir.

    yine istanbul'daki gibi kimi şeyler burada da menfaat icabı dikkate alınmaz ya da görmezden gelinir. örneğin belediye bakanı şahin yılancı ve ailesinin yasa dışı işler yaptığını kaç kere yemin ederek anlatan kişilerden duydum ama yine gidip o herifi seçtiler. alışveriş yaparken bu adamın marketinden alış-veriş yaparlar, güvenilirmiş, emanetçiymiş falan filan. ama laf arasında yine bu adamın bu kadar malı alnının teriyle kazanmadığını duyarsınız. böyle tüccar zihniyetli insanların belediye başkanı değil memur bile yapılmaması gerektiği noktasındaki düşüncem bu adamı gördükçe perçinleşir.
    zat-ı alilerini pek sevmem.

    ilçe merkezinde genelde fazla durmayıp, köye geçeriz biz. bakkal vesaire olmasa da doğa ile başbaşa kalmak müthiş bir huzur verir bana. çeşmeleri ve pınarlarından yudum yudum sular içilir, su kendini içtirir, yani o derece.

    şebinkarahisar ilçe merkezi kıraç bir toprak yapısına sahip olsa da kendisine bağlı köyleri öyle değildir. yemyeşil eşsiz güzellikte köyleri bulunur. herkes kendi memleketini sever, metheder. ama benim en sevdiğim yer memleketim değil, istanbul'dur.
  • 29 mart 2009 yerel seçimlerinde akp'nin; "sen istanbulsun büyük düşün" sloganlı pankartlarını asmasına rağmen açık ara farkla seçimleri kazanmış olduğu ilçedir.
hesabın var mı? giriş yap