• mevlana'ya gönül veren, kendini mesnevi çalışmalarına adayan bir yazar.
    otuken nesriyat'tan çıkan kitapları:

    1.mevlana, hayatı-şahsiyeti-fikirleri,
    2.mesnevî hikâyeleri,
    3.divan-ı kebir - seçmeler,
    4.konularına göre açıklamalı mesnevi tercümesi,
    5.mesnevîden seçmeler (cevahir-i mesnevîyye)
  • son mesnevihandı. yaptığı son röportaj şu an halefleri tarafından incelenmekte:
    http://www.zaman.com.tr/…lt=&trh=20050207&hn=136175
  • kaleme aldığı mesnevi şerhi kişinin ruhuna sebepsiz yere darallar geldiğinde ilaç gibi kullanılsa yeridir. bunun böyle olmasının sebebi, hiç şüphesiz söz konusu eserin mesnevi olması kadar tercüme ve açıklamanın da şefik can hoca nın kaleminden çıkmış olmasından kaynaklanmaktadır.
  • "şefik can 1326 (1910) senesinde erzurum'un tebricik köyü'nde doğdu. ilkokulu yıldızeli'nde bitirdi. daha çocuk yaşta iken babasından arapça ve farsça öğrendi. kuleli lisesi'ni 1929'da, harp okulu'nu da 1931 senesinde bitirdi. sonra milli savunma bakanlığı'nın müsaadesi ile, istanbul üniversitesi'nde imtihan vererek öğretmenlik ehliyetini aldı ve 1935 senesinde kuleli askeri lisesi'nde tahirü'l-mevlevi (tahir olgun) merhumun maiyyetinde stajını tamamlayarak öğretmenliğe başladı. 1965'de emekli oluncaya kadar çeşitli askeri okularda, sivil kolej ve liselerde türkçe ve edebiyat öğretmenliği yaptı. şefik can, askeri okullarda öğrendiği fransızcayı kadıköy'de bir papazdan ders alarak ilerletmiş, sonra istanbul'da high school'da gece derslerine devam ederek hususi çalışmalarıyla ingilizce öğrenmiştir. şefik can'ın klasik yunan mitolojisi, mevlana ve eflatun ve mevlana'nın rubaileri adlı eserleri basılmıştır. ötüken tarafından basılan mevlana hayatı, şahsiyeti ve fikirleri kitabından başka basılmamış birkaç eseri daha vardır."

    mesnevi tercümesi 1997 (arka kapaktan)
  • odaya bir çocuk girince ayağa kalkarmış rahmetli.
  • tahirü'l mevlevi'nin on altı sene öğrenciliğini yapmış kişidir. aslen konyalıdır.
  • ilginç bir kişiliktir. mesnevi kadar olmasa da mitoloji ile de epey ilgilenmiştir ve derli toplu bir kitap yazmıştır, taa 1970'te.

    mitolojik efsaneleri anlatırken kadere epey atıf yapar. 'achilles böyle istiyordu ama kadere boyun eğmek zorundaydı. insan kendisini de aşan bir iradenin olduğunun çoğu zaman farkında değildir, gafildir' tadında üslubu vardır. bir mevlevi olarak mitoloji ile ilgilenip zeus'u here'yi açıklamaya çalışmak ve anlatırken akademik bir dil değil de yaşıyormuşçasına anlatmak zor olsa gerek.
  • mesnevi hikayelerini okuyorum yavaş yavaş sindire sindire çok iyi geliyor... kendisi için mesnevide en iyisidir demişti birileri doğrudur efendim okuyunuz...
  • "albaya mektup var!

    muhterem şefik albayım,

    etrafınızdaki insanların size şefik dede diye hitap ettiklerini biliyorum. ben de pek militarist sayılmam. ama nedense böyle hitap etmek geldi size içimden. bağışlayacağınıza eminim.

    sizi tanıdığımda takvimler 2007 yılını gösteriyordu. vefatınızın üzerinden 2 yıldan fazla süre geçmişti. 2005 yılında öldüğünüzü duyduğumda yaşadığım hayal kırıklığını tarif etmem imkansız. ne hatipliğim yeter, ne de o hayal kırıklığını tarife takatim...

    ilk olarak klasik yunan mitolojisi kitabınızı okumuştum. içinde haritası olan, zeus'u, hera'yı, apollon'u, persephone'yi bir masalı anlatır, hakikati de o masalın içine sıkıştırır gibi anlatışınıza hayran olmuştum. daha büyük hayranlığım ise, aslında sizin bir mesnevihan olarak bu kitabı yazmış olmanızdı. mitoloji okuyor, felsefe ile ilgileniyor ve içten içe tüm bunların mesnevi ile hazreti mevlana ile bağdaşmayacağını düşünüyordum. belki de içimde yeşeren ilk ümit filizlerinden birinin tohumu oldu klasik yunan mitolojisi kitabınız. ve sonra senelerce benimle istanbul arkeoloji müzesinin alt salonunda dolaştı. her gidişimde yanımda taşıdım neredeyse. her ilahiyetin önünde sizin kitabınızdan bölümler okuyarak, hikmeti anlamaya çalıştım.

    sonra mevlana ve eflatun kitabınızı okudum. az biraz hayal kırıklığı oldu elbette. sanki biraz daha kredi bekliyordum geniş omuzlu filozofumuza*.

    mevlana'nın hayatını, şahsiyetini ve fikirlerini yine sizin kitabınızdan okuyup tanıdım. tanıdıkça daha çok sevdim, onu daha çok sevdikçe size daha çok dua ettim.

    sonra cevahir-i mesneviye'ye geldi sıra. konularına göre sınıflandırdığınız bu hikmeti baştan sona okumakla kalmadım, zor zamanlar yanımda oldu. aşkın ateşini hissettiğimde, aşk başlığıını okuyup dağladım içimi, ölümle karşılaştığımda ölüm'ü okuyup ferahladım.

    şimdi ise mesnevi şerhinizi okuyorum. hikayeleri bütünlemenize biraz çekince ile yaklaşsam da, güzel açıklamalarınız için size ne kadar teşekkür etsem, ne kadar dua etsem az.

    fark ettim ki, şimdiye kadar iki satır bile yazmamışım.

    ruhunuz şad olsun albayım.

    sevgiler,"

    * platon, grekçede geniş omuzlu demektir. geniş omuzlarından ötürü bu ismi almıştır.
  • kendisinin tercüme ettiği mesnevi tercümesi, kitaplığa bir mesnevi daha eklenmesini sağlıyor. eğer ille de "e-kitap olsun ve her daim yanımda bulunsun" diye düşünüyorsanız:
    (bkz: #47591938)
hesabın var mı? giriş yap