47 entry daha
  • üzülmüyorum ve asla üzülmeyeceğim de! bu arkadaşlar, insanları sömürürken, fiyatları oldukça fahiş yaparken hiç düşündüler mi acaba? insanların seçeneğinin olmadığını bile bile fiyatlarda geçirdiler ve muhtemelen geçirmeye devam edecekler.

    keşke o dönemlerde bugünlerin olabileceğini de düşünselerdi.

    (bkz: men dakka dukka)
  • umurumda olmayan şeydir. uykulu vaziyette otobüsten inersiniz bir güzel kazık atarlar, ne alırsanız alın fark etmez. hiçbir zaman fiş fatura da kesmezler. vergi düşmanları, beter olsunlar.
  • beddularım tuttu.işemek 2 tl olur mu?:)
  • ziyan ettikleri suyun haddi hesabı olmayan, kazıkçı, iğrenç işletmeler. beter olsunlar amk.
  • senelerce bursa-adana arası gittim, dinlenme tesisleri bana hep o zorunlu, eziyet molaları hatırlatır ve nefret ederim. ama adamlar gecenin 4ünde, evlerinden belki 100 km ötede sana o gözleme, ayranı ya da bisküviyi apartmanın altındaki market fiyatına mı versin?

    kapitalizmi savunamam ama her şeyi fırsatçılık olarak yaftalamadan arka planındaki organizasyonal eforu da görmek lazım belki.
  • bir tas su dökenin de... bir tabak pilav ve tavuk soteye 45 lira para alan tesisin sahibine acımam. beter olsunlar. mümkünse bu işletmeleri belediyeler devralsın. o şerefsizlere az bile.
  • o dediğiniz yerlerin hepsi otobüs firmaları ile anlaşmalı ve otobüs firmaları ne kadar düzgünse o kadar düzgün. bende dinlenme tesislerinin hepsini aynı sanıyordum ama değildir.
    mesela istanbul - ankara arasında, mehmetçik tesisleri var, içinde starbucks bile var benim en favori dinlenme tesisim orasıdır ve içindeki işletmeler gayet temiz ve düzgün yerlerdir. iki tane pastane tarzında yer var ikisi muhteşem şeyler satar, hatta bir tanesi çok güzel yöresel pide vs tarzında şeyler satıyor.

    ondan sonra berceste dinlenme tesisleri var, orada çayda güzeldir yemeklerde, hele bir açık büfe kahvaltısı var gerçekten çok iyidir. hakkatten taze ve lezzetli ürünleri çıkarıyorlar.
    sonra bolu dağı yolunu saymıyorum bile.
    higeway outleti söylemiyorum, oraası dinlenme tesisi bile sayılmaz.

    ankara'ya yaklaşırken yanlış hatırlamıyorsam eskişehir yolunda tsof var orası çok iyidir.
    sonra konya, antalya, mersin, adana, arasında o kadar güzel yerler varki sadece d o dinleneme tesislerine mahsus kendine has muhteşem yemekler yersiniz. kavurması, kuzu pirzolası, çeşit çeşit gözlemesi, kebap çeşitleri vs.

    sivas, kayseri, erzurum, kars hattında o kadar iyi yerler var ki sırf o yemekleri yemek için o yola çıkılır. o iyi yerlerin sayısını bile hatılamıyorum.

    öncelikle iyi bir dinlenme tesisini tespit etmeniz için bir kaç kriter var, bunlardan ilki eğer çok fazla otobüs firması duruyorsa orası genelde iyi değildir veya bir otobüs firmasına aitse otobüs firmasının kalitesi kadardır. mesela metro serdivan tesisleri gibi.

    sonra bir dinleneme tesisi şehre ne kadar yakınsa hatta çevre yolu üzerinde ve şehir merkezine yakın bir yerdeyse muhakkak iyidir çünkü o tarz işletmeleri genelde o şehrin zengini tarafından kurulmuştur ve şan için adam kötü bir şey satmaz. aynı zamanda o şehirdeki insanlar o mekanı kullanır. düğün, toplantı, toplu yemek vs.

    eğer bir dinlenme tesisinde 90'lardan kalma enstrumantal müzik çalıyorsa kesin kötüdür çok az iyisine denk geldim.

    eğer yemek yemek için durduysanız hemen önce internetten araştırın, internetten çıkmadıysa girin bi lavabolarına bakın, içeriye göz atın, kaliteli dinlenme tesislerinin hepsinin lavaboları temizdir. hatta içerde bir adam sürekli durmadan temizlik yapar şaşmaz. çünkü insan sirkülasyonu çok yoğun olduğu için sürekli temiz tutulmak zorunda.

    sonra o tesiste duran yemek yemeye gelmiş o şehrin adamı var mı yani o şehre ait araç plakası var mı ona bakın, eğer o şehirden adam geliyorsa büyük ihtimalle iyidir. yada masalara bakın kaç kişi yemek yiyor göz ucuyla bakın.

    yıllarca yolculuk yaptığım için az çok kendimce kriterle en iyi tesisleri bu şekilde seçiyorum. genelde bu kriterlere uyan tesisler kötü çıkmaz.
  • sene 2007 küçük bir virane gibi duran lokanta işlettim bir yol üstü petrol istasyonunda. kullandığım etinden, yoğurdundan, sebzesine, yağına ve hatta çayına çorbasına özenle kaliteli bir şekilde hizmet sundum. özellikle bone ve eldiveni tüm mutfak personeli ve garsonlar dahil kullanılması mecburi yaptım. ayrıca salata ( sipariş verildiğinde taze hazırlanmak şartı ile ki kendim baş aşçılık yaptım kendi lokantamda ) ve taze yoğurt bazende karpuz ikram ederdim tüm masalarda. salata dediğim ise 22 çeşit malzemeden mamuldü bu arada.
    lokantayı dışardan gören der ki burda hiç bi şey olmaz sanırdı. ama yemeğin lezzetini hizmetin temizini ve ikramı gören muhakkak dönüşte uğramak üzere ayrılırdı.
    turistler ise çok zaman kendileri itirafta bulunurdu. o kadar otel restoran gezdik ve bu şekilde ingilizce bilen ve fiyatları ise uygun olan bir yeri hiç görmedik diye.

    sonra ne mi oldu. işletmeyi kiraladığım petrol sahibi işlerin güzel ve müşterilerin bol olduğunu görünce dedi ki bu yeni yetme 20 yaşında genç bu işi yapıyorsa bizde yaparız dedi sözleşmemi imzalamadı ve çıkardı.
    sonrası malum petrol iflas etti.
    herkes kazıkçı ve kalitesiz değildir. istisna yerler muhakkak vardır.
  • söylenmesi gereken;
    “genelleme yapmamalı, hepsi de kazıkçı olacak değil ya...”

    yazık ki söylemek zorunda bırakan;
    “kurunun yanında yaş da yanar. da, onlarca sene binlerce kilometre yol yaptım, bu sektörde o “yaş” olanına rastlamadım.”
  • tesislere malum fiyatlarından dolayı hep beraber vuralım arkadaşlar ancak işin iç yüzünü bilen birisi olarak fiyatlamanın nasıl yapıldığını anlatayım. şehirlerarası otobüslerin mola verdiği tesisler firmalara otobüs başı yaklaşık 100 ? gibi bir rakam öderler. bunun yanında mola veren otobüsün personeli de tasislerde yeme içmeye para vermez. şimdi ankara istanbul arasında büyük bir otobüs firmasının mola verdiği bir tesisi düşünelim. bu ulusal çapta büyük otobüs firmasının güzergahının en az #80 ini bu yoldan geçer. istanbul'dan çıkan ve istanbul'a giren otobüslerin sayısı sadece bu firma için yaklaşık 150-200 arasındadır. başka firmaları ve personel yemeklerini sayarsak günde sadece 50 bin? avanta dağıtmak zorundalar. kendi personel ve sabit giderlerini koyarsak bu tesisin günlük en az 70-80 bin? nakit giderleri var. bunun yanında nasıl para kazanabildiklerini ya da kazanamadık larını da biliyorum ama bunu da yazarsam giri çok uzar. şimdi biraz daha anlaşılmıştır sanırım bir çorba neden 15?, bir çay neden 3-5?.
361 entry daha
hesabın var mı? giriş yap