• ılk akım oldugu zamanlarda gaza gelip basladigim ve tatlı istegimi bastırmak için kuru incir, kuru kayısı, kuru üzüm, kuru ebesinin nikahına kadar denedigim ama kilo kilo yediğim halde gözümün önündeki şöbiyeti, baklavayı, taş kadayıfını bir türlü yok edemediğim diyet programı. bir ay içinde kuruyemislerin türkiye rezervinde ciddi düşüş görülüp de benim tatlı istegimde bir dususe rastlanmamasıyla birlikte "yeter lan başlarım şekersiz hayata da 21 gune de" diyerek soluğu emmioğlu baklava zincirinin bir halkasında aldim. yetmedi revani yaptım.
    basaran arkadaşların önünde saygıyla egiliyor ve kalkarken ağzıma tulumba sokuyorum. vollo borovo.
  • alışkanlıkların 21 günde oluştuğu veya bırakılabildiği öne sürülerek, rafine şekeri 21 gün hiçbir şekilde tüketmemekle yapılan detoks. rafine şekeri hiçbir şekilde tüketmemek derken, sadece tatlı ya da çikolata gibi rafine şekerin görünen kaynaklarını tüketmemek değil; hazır çorba, ketçap, nar ekşisi sosu gibi görünmeyen kaynaklarını da tüketmemekten bahsediyorum. bugün itibariyle bu detoksun 14. günündeyim. şu ana kadar kilomda öyle pek bir fark olmadı zaten şekeri az tükettiğim için, ama gerçekten tatlı isteğim çok azaldı. hatta en sevdiğim tatlı olan dondurmayı bile yemek istemedim, çünkü şeker sizi öyle bir sarmala alıyor ki yediğiniz anda çok mutlusunuz ama sonra dibe çöküş ve tekrar tatlı isteği. kısır döngüye girmemek için hiç şeker yememek gerekiyor.
    tatlı bağımlılığınızı kırmak istiyorsanız, işe that sugar film i izleyerek başlayabilirsiniz.
    edit: tam da canan karatay soru cevap öncesi açmışım başlığı. canan hoca'dan takdiri kapacağım *
  • 21 gün boyunca hiç rafine şeker tüketmeme etkinliğidir.

    şu şekilde uygulanmalıdır;

    -her gün en az 2-2,5 litre su içilir.
    -her gün 30-45 dakika kadar spor yapılır. (yürüyüş, koşu, yüzme, dans vs vs)
    -rafine şeker içeren her türlü besinden ve özellikle paketli gıdadan uzak durulur.
    -bu süre zarfında şeker ihtiyacı doğal kaynaklardan karşılanır. bu doğal kaynaklar genel hatları ile meyve, kuru meyve, tam tahıllı ekmek ile başlar.
    -günde 2 adet meyve hakkı var. 1 taze meyve yerine 3 kuru meyve yenilebilir.
    -günde 2 dilim tahıllı ekmek hakkı var. 1 dilim ekmek yerine 3 yemek kaşığı bulgur, buğday,kinoa, yulaf tüketilebilir. (90 kg üzeri günlük ekmek hakkı 3-4)
    -günde 1 tatlı kaşığı kadar doğal olduğuna inandığımız bal.
    -bu süre zarfında alkolden de uzak durmanız gerekiyor.

    ilerleyen seviyelerde işin boyutu değişiyor ama bu 21 yukarıdaki gibi uygulanırsa kişinin metabolizmasına göre 2ile 6 kilo arasında verdirdiği genel kanı.

    ınstagramda #şekersiz21gün hashtagi ile destek grupları falan var. uygulayan da epey insan var.
    ama konuya dair cevabı bende hiç olmayan bir soru varsa o da şudur: şekersiz 21 günden sonra ne yapıyoruz. :d
  • uzun zamandır rafine şekerden uzak duran biri olarak söyleyebilirim ki 21 günde alışkanlık falan kazanılmıyor. canınız şekerli şeyler istemeyi hiç bırakmıyor. bu isteği neyle giderdiğiniz size bağlı tabii. daha sağlıklı seçimler yaparak da şeker isteği giderilebiliyor. beslenme tarzı değiştikçe, yemeyeceğinden emin oldukça, şeker ilaveli gıdalar daha az aklınıza geliyor. ama istek tamamen hiç bitmiyor.

    insanın asıl istediği şeyler, kahvenin yanında ağzında bekletip erite erite çikolata yemek, gofreti ısırdığında çıkan çatırt sesi, künefeyi peynirini sündüre sündüre yerken ağzına dolan o sıcaklık hissi, sıcak bir kekin verdiği doygunluk hissi... böyle şeyler sadece şeker, yağ, liften ibaret değil. yemeğin beraberinde getirdiği alışkanlıklar, duygular, kültür, sosyal ortam, ona bağladığınız anılar da birer etken. şekeri bırakmayı zorlaştıran da bunlar. gözünüzde canlandırıyorsunuz, şu dondurmayı nasıl da güzel yerdim şimdi, ilk ısırığı alınca odada kütürtüsü yankılanırdı, şu kurabiyeyi ağzıma atsam ne güzel dağılırdı gibi. şekerli şeyler insanı mutlu ediyor, bundan vazgeçmek zoruna gidiyor. değip değmediğinden yüzde yüz emin olmak mümkün değil, çünkü mucizeler yaratmıyor.
  • katılmak istediğim instagram etkinliğidir. ancak uzun süredir kararlılığını yitirmiş biri olarak henüz cesaret edemiyorum. geçen bir başlayayım dedim öğlen kendimi sütlaç yerken buldum.
  • geçen yaz 3 ay hiçbir şekilde ağzıma şeker sürmeyerek yapmış olduğum diyettir. 21 gün diye başlamıştım. bir yerden sonra şekeri unuttuğunuz için 21 günden sonrası geliyor.

    şeker yemiyorken bir değişiklik hissetmemiştim. tekrar başlayınca farkını anlamış oldum. en önemli şey enerji. sabahları aşırı dinç bir şekilde kalkarken ve gün içerisinde kendimi hiç yorgun hissetmezken şeker tüketmeye tekrar başladığımda kendimi ölüden farksız hissetmeye başladım. başka bir değişiklik fark etmedim.

    bu diyete başlayacaklara tavsiyem ise hiçbir şekilde gün saymamak ve takvime bakmamak. benim tekrar şekere başlamama sebep olan şey takvime bakıp 3 aydır şeker yemediğimi görmem ve bu kadar süre yememişim, birazcık kendimi ödüllendireyim diyerek ufaktan şekerli şeyler yemem olmuştu. sonu hiç gelmedi bunun.

    ben meyve, nişasta gibi şeylere dikkat etmedim. pirinç yerine bulgur ya da basmatiyi tercih ettim sadece. canım tatlı çekince de meyve ya da kendi yaptığım ballı kurabiye, smootie vs yedim.

    gün içerisinde sürekli yorgunluk hissediyosanız, sabahları yataktan çıkmanız çok zor oluyorsa şekeri bırakın. farkı görüceksiniz.
  • eskiden ince belli çay bardağına 3 küp şeker atardım.

    bu zamanla 2 küp şekere düştü.

    "aman nolcak yea kahveye şeker atmıyorum zaten, bir çay var şekerli içtiğim" dedim.

    biraz zaman sonra 2 küp şeker baymaya başladı, 1'e düşürdüm. baktım olmuyor, tat vermiyor; geri döndüm 1.5 yapayım bari dedim.

    sonra bir gün öğrenci evimizde şeker bitti. ev arkadaşım "kullanma artık şu şekeri" diyip diyip duruyordu. "şeker bitti bari bırakayım" bahanesiyle şekeri bırakmaya karar verdim.

    aslında şeker almaya üşendiğim için böyle bir karar verdim, itiraf edeyim.

    şimdi üstünden 8 ay geçti. "vay be" diyorum kendime. şeker attığım zaman çayın tadı gerçekten kötü geliyor, 3 küp şekeri o küçücük bardağa nasıl atıyormuşum, ben de bilmiyorum.

    şekeri bırakmamda yardımcı olan üşengeçliğim ve ev arkadaşım; sizlere teşekkür ediyorum.
  • pat diye başlanabileceğine inanmadığım uygulama. yani şöyle düşünün, yıllardır bir oturuşta iki tabak mantı/makarna yiyen birisiniz ve bir sabah hepsini kesme kararı alıyorsunuz. hiç gerçekçi değil. bence kendinize bir hafta on gün kadar zaman verin, abartmamak kaydı ile ucundan makarna, doğal bal, ekşi mayalı ekmek gibi şeyler yiyin. ama o kadar. rafine şekeri tamamen kesin ama, o kadar da değil. makarna gibi şeyleri bırakmak şekeri bırakmaktan daha zor çünkü. azaltarak bırakırsanız eskisi kadar gözünüz korkmaz. yoksa ne olur biliyor musunuz, en ufak fırsatta amaan başlarım böyle işe deyip bırakıverirsiniz. bi da böyle bir tavsiyedir.
  • (bkz: #84282720)

    16. günümü doldurduğum uygulama. bana epey faydası oldu. şöyle ki;

    -açlık hissim azaldı. tabii bunda günde 2,5 litre su içmenin de etkisi var.

    -karın ve bel bölgemde gözle görülür bir incelme oldu.

    -3 kilo verdim.

    -cildimdeki egzama atakları yok denecek kadar azaldı. t bölgem eskisi kadar yağlı değil, yüzüm daha pürüzsüz ve yumuşak.

    -başta makarna, mantı, patates kızartması gibi yiyecekleri bırakma konusunda zorlandım ama artık eskisi kadar cazip gelmiyorlar.

    -tatlı gördüğüm an midem bulanıyor.

    uzun lafın kısası herkese önerdiğim faydalı bir yöntemdir. eğer tereddüt ediyorsanız hiç etmeyin derim.
  • dahil olduğum beslenme tarzı. yarın 21. günüm olacak ve bu zamana kadar hiçbir sıkıntı yaşamadım. yüzüm epey küçüldü, yanaklarım gitti. 2 kilo vermişim. kilo vermek için şekersiz beslenmek yetmiyormuş, porsiyon kontrolü de önemliymiş. bu sebeple ben neredeyse hiç kilo vermedim.

    tatlının tadından hoşlanmadığıma karar verdim. şekeri çok acı bir lezzet gibi konumlandırdım kafamda. bir de şekerli bir şey yediğimde vücudumun vereceği tepkiden korktum. bu süreçte mesela görsel böyle ya da buna benzer çokça hediye aldım ve canım hiç yemek istemedi. direkt dağıttım.

    yarın 21. günüm bitince 21 gün şekersiz + beyaz unsuz bir yola çıkacağım. eliminasyon yapıyorum kendimce. 21 gün muhabbeti ponzi olabilir ancak ne çok kısa ne de çok uzun. bu sebeple takip etmesi kolay.

    bundan sonraki hayatımda şeker bana uzak görünüyor, umarım basit karbonhidratlar için de aynı şeyi düşüneceğim.

    edit: bir adet hindistan cevizli raffaello yedim. eskiden bayılarak tüketirdim. tadı çok tuhaf geldi. çok keskin ve acı bir tadı vardı. sevmedim. şimdi rafine şekersiz + beyaz unsuz 21 gün yapacağım.
hesabın var mı? giriş yap