selamsız
-
(bkz: altı yedi eylül olayları) esnasında rum ve ermenilerin kovalandığı ve yerlerine şoparların doluştuğu semt
-
üsküdar'da çingenelerin olduğu mahalle. tekin olup olmadığı konusunda bir fikrim yok, ama halkının yardımsever olduğunu söyleyebilirim. selâmsız'ın, en azından gördüğüm yerleri, huzurla iç içe.
-
eski sakinlerinin pek çoğunun bülbülderesi mezarlığı'nda yattığı yer.
-
metrekareye düşen dallama sayısı bi hayli fazla...
-
levent yüksel'in uslanmadım albümünden bir parça. sözleri şöyle,
yattın yalnız kalktın yalnız
ya gelirsem apansız
ne ararsın ne sorarsın
düşman mısın be selamsız
hasretin boynuma kelepçe oldu
ben sensiz uykuya yatamam artık
dört yanım vurgun bu ne çok kuşatma
bundan daha çok batamam artık
dur feryadımı aç süt bağrını
aç ben geldim çok yoruldum artık
ödedim bitti her günahımı
deli yel deymesin duruldum artık
hasretin boynuma kelepçe oldu
ben sensiz uykuya yatamam artık
dört yanım vurgun bu ne çok kuşatma
bundan daha çok batamam artık -
selamsiz mahallesinin selamsiz takimi 70 li yillarda yaptigi maclarla unludur. ozellikle gece maclarinin seyrine doyum olmazdi, brezilya ya selamsizin yaninda halt yemek duser desem hicte yalan olmaz.
-
yokuşu çok sağlam ve yürüyerek çıkmak için çok uzun olan yer. yokuşun dibinden dolmuş taksi kalkar. aslında taksiler için çok kısa mesafedir ama ring gibi bütün gün dönüp durduklarından sürümden kazanıyorlar sanırım. (bkz: çinili taksi) akşam 7 sularında emekli maaşı kuyrugundan beter taksi sırası olur.
ayrıca hayatımın ilk ve tek çingene düğününü buradan geçerken gördüm. etek giymiş erkekler kadınların ortasında zil takıp oynuyordu; fayton falan vardı. hoşuma gitmişti; kültürel çeşitliliğin gözünü seveyim dedim. -
bütün mahallenin üzerinde helikopter uçuracak kadar büyük bir uyuşturucu operasyonuna şahit olmuştur. hala her köşe başında polisler beklemekte.
edit: sen o kadar polisle gel, tepemizde helikopterler uçur... sonuç? 13 gözaltı. hiçbirine de bir bok olmaz. torbacılar cirit atmaya devam ederler. -
2 sene oturduğum, üsküdar'ın çingene mahallesi. kavgası, düğünü, hapçısı, cepçisi bitmeyen, akıl almaz bir yer.
köşe başlarında bekleyen junkie abilerimiz mahalle sakinlerine elleşmez, kafa selamını verir, saygıda kusur etmez.
gençlik yıllarıma denk geldiğinden* bana çok da şey öğretmiş bir mahalledir. ilk kez tek tek ürün satıldığını gördüm bakkalda mesela.* aklıma geldiğinde mahzunlaşırım. çok gariban insanlar yaşar burada, fakirlik diz boyudur. 2 kez polisi bizzat aradım kavgalardan uyuyamayınca, aramadıklarımı sayamam. dillere destan yokuşunu çıkmak için dolmuş taksilere de pek binmişliğim yoktur, ben de meteliksizdim zira, yoksa selamsız'da işim ne. -
(bkz: solak sinan mahallesi)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap