• tarihçilik konusundaki seçimini belirleyen etkenler konsunda şöyle demiştir: "ülkenizin eğitim, ekonomik ve siyasi düzeyi sizin hangi tür tarihçilik yapamayacağınızı belirliyor. benim japonya tarihçisi olmamın tek sebebi vardı; o da babamın diplomat olmasıydı. 14 yaşında japonya'ya götürüldüm; dili öğrendim, liseyi orada bitirdim, üniversiteyi orada okudum. belli kurumsal yapıların, belli siyasal, sosyo-ekonomik yapılar çerçevesi içinde olması ya da olmaması, insanların konularını belirliyor ve onlara bir kısıtlama koyuyor. benim tarihçi olmamı, hem de japon tarihi üzerine çalışan bir tarihçi olmamı aşağı yukarı bu şartlar belirledi diyebiliriz."

    esenbel 70'li yıllarda columbia üniversitesi'nde doktora çalışması olarak japon modernleşmesinde köylü isyanlarının rolünü seçmiş. bir türk'ün japon tarihini çalışmasının oldukça yadırgandığını belirten esenbel, japon imparatorluk kurumunun felsefi temelleri üzerine çalışmış olan amerikalı profesörüne köy isyanları üzerine çalışacağını söylediğinde profesörün "zaten senin türk olman yetmiyor, bir de böyle bir bela konu mu çıkardın? çamur içindeki pirinç torbalarının sayımını yapmak durumda kalacaksın. sana çok daha ince ve kibar bir konu bulamaz mıyız?" şeklinde şaka yaptığını belirtiyor.

    esenbel, japon modernleşmesini incelerken niye köyü seçtiğini şöyle anlatıyor:

    “köyde bir çatışma potansiyeli var. köyde, samurai sınıfının bize yansıttığı, sadece uyum, birliktelik, sadakat, geleneksel şark toplum ilişkileri değil de, sosyo-ekonomik diyebileceğimiz bir çelişkiler dünyası bulma imkanı söz konusu. (…) biliyorduk ki, japon tarihinde köylü isyanları toplumun tarihsel dönüşümünde çatışmanın rolünü yansıtır.”

    bu da meiji restorasyonu hakkındaki bir yorumu. “japonlar, 1868’de kültürlerini çok acımasız bir şekilde yıktılar, meiji restorasyonunda. modernleşme sorunsalıyla karşı karşıya kaldıkları noktadan itibaren, kendi kültürlerini gerektiğinde yere çalmak, gerektiğinde bazılarını tamamiyle sansür etmek, yok etmek, dönüştürmek, tamamen bıraktırtmak gibi çok radikal, hatta o zamanlarda da insanlara büyük sıkıntı veren kültür devrimleri yapmak durumunda kaldılar. bu dışarıdan bilinmiyor, görünmüyor. neden? çünkü bu onların ideolojik bir tutumları değil. bunu yapıyorlar ama yerine getirdiklerini de sanki kendi kültürlerinin geleneksel bir parçasıymış gibi sunma özelliği var japonların. ben onların kendilerine özgü modernleşme algılatışlarındaki bu özelliklerinin gerçekten onların bir düşünsel geleneği olduğuna inanıyorum. yani diyelim ki bir geleneği tamamen yıkıyor, onun yerine başka bir şey inşa ediyor. bu sıfırdan başlamış, hiçbir geçmişle kökleri olmayan, yepyeni bir hadise. fakat onu sunduğu zaman sanki eskisinin devamıymış gibi bir ideolojik kalıp içinde sunuyor.”

    türkiye ve japonya'da modern üniversitelerin ortaya çıkışını iki ülkenin modernleşme süreci içinde mukayeseli olarak ele alan paneldeki konuşmasını buradan izleyebilirsiniz.
  • japon tarihi ve japon kültürü denince türkiye'de akla gelen ilk isim ve bir japon tarihçisi olarak dünyada akla gelen ilk bir kaç isimden biridir, onun makalelerine atıfta bulunmadan bir şey yazamazsınız (akademik anlamda). boğaziçi üniversitesi tarih bölümünün başkanıdır. çok tatlıdır ve öğrencilere müthiş şevk verir ki henüz derslerine girmeseler bile.
  • ntv'de yayinlanan tarih dersleri programinin 14 mayis 2008 tarihli bolumunde ilber ortayli ile japon modernlesmesi uzerine sohbet etmistir. programin videosu icin: http://www.ntvmsnbc.com/…5&cbvideo=5102&cbquality=1
  • eski washington ve de tokyo buyukelçilerimizden ve bakanlarımızdan melih esenbel in kızı. bir ara boğaziçi tarihçilerinden selim deringil ile evliydi .
  • boğaziçi üniversitesi'nde asya çalışmaları yüksek lisans programını kurmuştur. ayrıntılı bilgi için:

    http://www.maas.boun.edu.tr/index.html

    tanım olarak da hist106'yı çekilir kılan derslerin hocası, japonca ve japonya konusunda adeta bir otorite, hükümet gibi bir kadın. hayranıyım.
  • ilber ortaylı'nın bir programında konuk olmuştur:

    http://youtu.be/kqhgdv5fbac
  • kaç kişinin idolü olduğundan haberi olsa kesin çok şaşırır.
  • boğaziçi üniversitesi'nde kendi bölümümün hocası olmamasına rağmen dersini alma şerefine eriştiğim türkiye'de japonya denince akla ilk gelen isim.asalet sahibidir ve bu bakıldığında belli olur.
  • 1946 yılında doğmuştur.
    amerikan kız koleji'nden sonra, international christian ve george washington üniversitelerinde lisans, georgetown üniversitesi'nde japon dili ve edebiyatı bölümünde yüksek lisansı, columbia üniversitesi'nde japon tarihi alanında doktora eğitimini tamamladı.
    columbia üniversitesi doğu asya enstitüsü'nde öğrenci asistanlığı yaptı. 1982-1985 yılları arasında, boğaziçi üniversitesi tarih bölümü ve ankara üniversitesi, dtcf, doğu dilleri bölümü, japon dili ve edebiyatı kürsüsü'nde yardımcı doçentlik yaptı. 1988 yılında doçent, 1997 yılında da profesör unvanını aldığı boğaziçi üniversitesitarih bölümü'nde, 1994 yılından bu yana öğretim üyesi olarak çalışıyor. çeşitli japon üniversitelerinde misafir profesör olarak ders veren, japon kültürünü ve türkiye'yle ilişkilerini inceleyen yayınları bulunan esenbel, bu konuda çeşitli konferanslar da verdi.
  • tam ismi ayşe selçuk esenbel`dir ve sözlükte bu şekilde başlık açılmasını beklerdim..
hesabın var mı? giriş yap