• kendisine bok atmak için magazin haberlerine götten sallama eklemeler yapılmaya başlanmış. selçuk inan'ın "kızın yaşı küçük, lütfen fotoğrafları yayınlamayın" ricasından, 18 yaşından küçük kız arkadaşı olduğunu çıkarmak ya fesat olduğunuzu gösterir, ya da siktiriboktan bir troll. 28 yaşındaki biri için, 18'den tut, ne bileyim 22-23 yaşına kadar küçüksünüzdür zaten. selçuk inan da kızın, ailesinden, çevresinden, okulundan cartından curtundan tepki göreceğini düşünerek, böyle bir ricada bulunmuş belli ki.

    gitmiş bir de selçuk inan gibi biri için hüseyin üzmez örneği verilmiş. yok daha neler mnakoim.
  • 18 yaşından küçük dahi olsa kız arkadaşı olmasında ne sorun olduğunu anlayamadığım futbolcu. farzedelim kız 17 yaşında, selçuk da gün itibariyle 27 yaşında. bu ikilinin yaşları 20 ve 30 olduğu zaman sorun olmayacak da 17 ve 27 olunca mı sorun oluyor? 18 yaşından küçük kızlar reşit değildir ve bazı sorumlulukları vardır. eğer selçuk inan, ki kendisi kaliteli de bir insandır, bu sorumlulukları yerine getirdiği sürece ne gibi sorun olabilir ki? adam 17 yaşındaki kıza tecavüz mü etmiş? hayır. o zaman sorun ne?
    kaldı ki sevgili oldukları dahi belli değil.
  • 18 yaşından küçük kızların sevgili olamayacağını göstermiştir.

    ulan buna laf eden kafa da 11 yaşında kızın 60 yaşında adama karı olmasını hoş gören kafa. işi gücü uçkurda. sevgili dedin mi bu denyonun aklına sikiş-sokuş geliyor hemen. kafa ona basıyor çünkü. sikine, beyninden fazla kan gidiyor.

    isterse 15 yaşında olur. sana ne ulan? selçuk inan da 45 yaşında değil ki? 18 yaşından küçük kızlarla cinsel ilişkiye girmek hukuken yasaktır. gönül ilişkisine girmek değil.

    hani bardan falan çıkarlar da anlarım. en azından "bak 18 yaşından küçük kızı yasak bir yere götürmüş" dersin. ama adam restorandan çıkıyor.

    ama kafa başka. amaç başka.

    bütün bunları da kız arkadaşı 18 yaşından küçük ön koşuluyla yazdım ha. değilse zaten bsg.
  • futbolcu değil mimardır, şampiyonlukların mimarı.
  • selçuk inan'ın karakterine saygı duymamız için ders # 74:

    bak şampiyonluk kupa fotoğraflarında eminim ki bir sürü iktidar, ego sevdalısı oyuncumuz birbirini ittirerek "kupaya en yakın ben durayım" derdine düşmüş, selçuk abimiz ise bunun dert edilmeyecek bir şey olduğunu, asıl dert edilecek olanın kupanın dibinde olmak için metrobüse biner gibi itişmek olduğunu görmüş olacak ki geçmiş kabalığın sağında bir köşeye, sevinç gösterisini sürdürmüş.

    http://www2.galatasaray.org/…perlig/haber/17026.php
  • tam bir lider. ama lider olduğunu göze sokmaya çalışan değil, sessiz sedasız işini yapmaya gönüllü bir lider.

    dünkü maçta* tribündeydim. 70'li dakikaların 4-5 dakikasında sadece selçuk inan'ı izledim. top kendisindeyken, takım arkadaşındayken, rakipteyken, galatasaray hücumda ya da savunmadayken, top yakında/uzakta, hatta oyun dışındayken hal ve hareketlerini inceledim ve takımı adeta bir maestro gibi yönettiğini gördüm.

    ligdeki son maç, zaten şampiyonuz, maçın bitmesine 20 dakika var ve 2-0 öndeyiz ama bu adam o kadar büyük bir ciddiyetle oyunu takip ediyor ve arkadaşlarına direktifler veriyor ki, saygı duymamak mümkün değil.

    en çok dikkatimi çeken özelliği, en fazla 3 saniyede bir kafasını sağa ya da sola çevirerek çevresini/sahayı kontrol etmesi. böylece kendi takımının ve rakibin durumunu gözlemliyor. buna bağlı olarak kendi duracağı mükemmel noktayı hesaplıyor. ve inanın bana, 10 futbolcudan 8'i bunu yapmıyor bile... ortalama 15 saniyede bir de, takım arkadaşlarından birine direktif veriyor, durması gereken yeri ve yapması gerekeni söyleyerek. çoğunlukla savunma, özellikle semih kaya'yı yönlendiriyor, adamın genç olduğunun bilincinde olarak. bugün semih kaya bizim için türk stoper kategorisinde bir cevher olarak görünüyorsa bunda fatih terim kadar selçuk inan'ın da etkisi vardır.

    bir ara emmanuel eboue sakatlık geçirip saha kenarına alındı ve selçuk hemen organizasyonu sağladı; dany'yi sağ beke, semih'i dany'nin yerine yolladı, kendi de semih'in defanstaki pozisyonunu doldurdu stoper olarak, eboue oyuna dönene kadar.

    dikkat ettiyseniz en çok göze batan özellikleri olan top kontrolü, öldürücü pasları, mücadele gücü, frikikleri ve efendiliği hakkında konuşmadım bile, onları herkes bildiği için.

    takımın en yaşlısı ve kariyerlisi didier drogba, en kariyerli türk hamit altıntop, an itibariyle en büyük yıldız wesley sneijder, geleceğimiz olan semih kaya, gol makinemiz burak yılmaz filan yalan... yani bunlar da çok önemli futbolcular bizim için, ama bu takımı bir orkestra gibi yöneten adam selçuk inan'dır. top oynayabildiği sürece, ve hatta sonrasında da başımızdan eksik olmaz umarım...
  • türk futbolunun tim duncan'ıdır kendileri.
  • adam geçemiyor, dikine oynamıyor, bu mu en iyi orta saha diyenler için..

    sorun 1- 40 tane yana pas atıyomuş. risksiz oynuyomuş.
    cevap 1- 1 tane ara pas atıp rakip savunmayı etkisiz bıraktığı her maçta en az bir kaç pozisyon var. üç kişiyi çalımlamaya girişmekle uğraşan salaklardan daha iyi iş becerdiği kesin. kaldı ki bu bahsi geçen 40 pası da mahallede 31 veya dokuz aylık oynarken atmıyor.

    sorun 2- adam geçemiyor.
    cevap 2- iyi ki geçemiyor. defanstan top alıp çalıma girip kaptırmanın sonuçları pek iç açıcı olmaz tabela görüntüsü bakımından. çalım riskli iştir. en iyi ihtimalle 3 kere girersin 1 kere geçersin. kanat oyuncularında bulunması daha hayırlıdır. rakip ceza sahasına girerken adam eksiltmek işe yarar çünkü rakip takımdaki herkesi üzerine çekersin takım arkadaşlarına alan yaratırsın. ha bir de bayıldığımız arda'da (ki adam sol kanat) bile tek tük varken bu adam geçme işi selçuk'ta (ki adam ön libero) neden yok demek = fil sikmesini istemek.

    sorun 3- dikine oynamıyor.
    cevap 3- bunun karşılığında oyunu okuyabiliyor. gol pasını golden önceki paslarla hazırlıyor. oyunu daha geniş veya boş alana götürüyor. zaten her maç dikkat çekmese de inanılmaz bir pres altında oynuyor. en az adam adama savunuluyor. bu şartlar altında dikine oynamak için ya arkadaşlarının ters koşularla alan boşaltması lazım (ki bu yok), ya üzerindeki presi hafifletecek başka orta saha oyuncuları olması lazım (ki bu da yok) , ya da görünmez olman lazım (bu da yok)

    bunun yanında topa harika vurması, paslarının düştüğü yer ve zamanlama olarak harika olması, rakip ataklara karşı prese başladığı yerin ve zamanlamasının harika olması bu sayede savunmanın pozisyon alabilecek zaman bulması, sık sık top çalması, koşması gerçekten çok ama çok fazla koşması gibi özellikleriyle bir tek maçın değil belki ama tüm bir sezonun gidişatını değiştirebilecek oyuncudur selçuk inan.

    bir de

    işini şova dökmeden sessizce, gönülden, pisleşmeden, polemiğe girmeden, egosuna yenilmeden, kimseyi çekmeden itmeden yapan kaç tane futbolcu var.

    yerini dünyanın en iyi adam geçeni, en hızlı koşanı, en çok gol atanı, en yukarıya zıplayanı gelse dolduramaz. takımınız da en çok kimi görmek istersiniz sorusunun cevabıdır bu adamın ismi.
  • gecen aksam az kalsin tanisiyorduk kendisiyle ama yine kader aglarini ördü ve olmadi.

    bir gun mutlaka!
  • kendisine fenerbahçe'nin galatasaray'dan daha fazla para verdiğini zanneden gerizekalıların tuttuğu takımda oynamaktadır.

    (bkz: imza parası)

    fenerbahçe'nin transfer geleneğinde bu olgu yoktur, hatta sırf 1 m euro'luk bu muhabbet yüzünden takımın en önemli oyuncusu aurelio ile zamanında sözleşme yenilenmemiştir.
hesabın var mı? giriş yap