• evinde, kendi gibi müzisyen oğlu ile vakit geçirmekte iken geçirdiği kalp krizi neticesinde hayata veda eden, büyük müzisyen, eşsiz bir sanatçı, dünya iyisi insan, hassas bir baba...

    istanbul'a dönmek üzere yoldaydık haberi aldığımızda. evine gittik, oğlu, kardeşim bildiğim mert yanında. ellerinde vermiş son nefesini. ambulans gelmiş ama döndürememişler hayata. o da şokta. cenazesini aldık, vazifemizi yaptık. döndük tekrar eve. yarın toprak ile buluşacak… 1-1,5 gündür sırt ağrısı çekiyormuş. hiç aklına gelmemiş kalp, salgın yüzünden alınan tedbirlerden ötürü müzisyenlerin çoğu gibi o da evde idi çoğunlukta, normal yaşam düzenlerinden farklı, daha hareketsiz, daha içe kapanık yaşıyordu haliyle. kas ağrısıdır demiş, mert de demiş hastaneye gidelim diye, istememiş. yazık oldu, çok yazık. çok üzgünüm.

    kendisi kan bağım olmasa da amcamız olur. öyle bildik kardeşimle, babamdan.

    babamla daha gencecik iken 60'larda tanışmışlar.görsel görsel birlikte uzun yıllar müzik yapmışlar, aynı dernekte (feridun darbaz - müsiki kültür derneği) çalmışlar, gruplar kurmuşlar, orkestralara katılmışlar, turnelere çıkmışlar. onlarca albümde, onlarca soliste çalmışlar. 80'lere gelindiğinde selçuk amcam orkestralar, şeflik, albüm yönetmenliği üzerine yoğunlaşmış, babam ise dernek ve eğitim faaliyetlerini sürdürmüş, selçuk amcamın kurduğu orkestralarda çalmaya devam etmişti. 1994'te babam vefat edene kadar hep ortak bir şeyler yaptılar. annem de gençlik döneminde onlarla aynı derneğe gittiği için, ve babamla çok yakın oldukları için selçuk amcamı hem çok severler hem de ayrı bir yere koyarlardı. biz de onu hep ailemizin bir ferdi olarak bildik.

    çok çok üzgünüm ve içim buruk. tarifi zor.

    çok fena koydu gidişi. ama asıl burukluk gün geçtikçe artacak. oturup uzun uzun konuşacak bir sürü konu birikmişti. şimdilerde sosyal medya, youtube vesilesiyle her gün bir yenisi karşımıza çıkan eski videoları, fotoğrafları derken kendisini veya babamı o kayıtlarda her gördüğümde onu bir dürtükler o görüntülere dair anılarını, detayları sorardım. ufaktan anlatır, kalanını sonraya bırakırdı. salgın yüzünden buluşmalarımızı erteliyorduk… kahroluyorum şimdi. hatta evdeki plağını imzalatacaktım oğlan için. o da büyüyünce görsün, bilsin, tanısın diye. gerçi 2 yaşında ama şimdiden tanıyordu seççu'yu…

    çocukluğuma, rahmetli babama dair bir parçam daha koptu, kim bilir bilmediğim hangi onlarca anı bir daha konuşulamamak üzere kayboldu… onu çok özleyeceğim. “naber evlat” diye açtığı telefonları, babamla ilgili aklına gelen antin kuntin anıları anlatışlarını, ev buluşmalarında yapılan özel müzikleri, kanunu en son ne zaman çaldın, akord bile etmemişsindir gibi soruları karşısında kıvırmalarımı, n'olacak bu galatasaray'ın hali sohbetlerimizi...

    onu tanıdığımız için şanslıyız. o hayatımızın, doğumumuzdan bugüne bir parçası olduğu için şanslıyız. onun müziğine tanık olabildiğimiz için şanslıyız. şefkatli, kalender, pozitif, müziğinde benzersiz, yetenekli, güzel bir insan veda etti bu hayata.

    anılarımızda yaşayacak, hafızalara kazınmış onlarca bestesi ile hatırlanacak. mekanı cennettir.

    edit: cenazesi silivrikapı'daki aile kabrine defnedildi. mütevazı bir adamdı, son gidişi de öyle oldu.
  • türk musikisinde adından her daim başarı ve saygıyla bahsedilecek işlere imza atmış, besteleriyle özellikle 90'lara damga vurmuş, yurdumuzda örneği az kalmış kalitede bir müzisyen; keman virtüözü, bestekar, aranjör, şef.

    zeki müren, müzeyyen senar, muazzez abacı, emel sayın, adnan şenses, sibel can, ebru gündeş, ahmet özhan, bülent ersoy gibi pek çok sanatçının albümlerinde veya sahne çalışmalarında gerek birbirinden güzel besteleriyle, gerek yönetmen olarak başarılı ve kaliteli işlere imza atmıştır. hatta ebru gündeş'i ilk dinleyen ve şimdiki durumuna gelmesinde büyük pay sahibi olan biridir.

    80'lerde bir albüm yapmıştır (lp), ama kendi ifadesi ile solistlik ona göre olmamış, orkestrasının başına geri dönmüştür.

    onlarca bestesi var. halen youtube'da aratınca bilmediğimiz şarkıları çıkıyor. uşşak makamını ise ayrı sever. önemli eserlerine, akıllara kazınan yorumcularıyla birlikte örnek verelim:

    hatıralar sarmış dört bir yanımı* (muazzez abacı),
    vurgun (muazzez abacı),
    unuturum diye yorma kendini* (muazzez abacı),
    yorgunum (emel sayın),
    bir şarkımız vardı (ferdi özbeğen),
    sen dünyalar güzeli (emel sayın)-(adnan şenses),
    kavuşamadık (adnan şenses),
    selam gelmesin (adnan şenses),
    bulamadım (adnan şenses),
    aradığın aşkı söyle buldun mu (emel sayın),
    dün gece aklımda yine sen vardın (muazzez ersoy)
    sabredemedim (muazzez abacı),
    sensiz olmadı (muazzez abacı),
    besmele (muazzez abacı)
    belliydi zaten (sibel can),
    ben aşkı ölümsüz bilenlerdenim (ebru gündeş)
    unutma sakın (ebru gündeş)

    bonus: i love you (ümit besen)...
  • zeki müren'in 31 aralık 1985 gecesi çakıl gazinosu'nda verdiği yılbaşı konserinin orkestra sefligini yapan keman virtüozü.
  • icinde oldugu piyasada, yaptigi ise "muzik yonetmenligi" deniyor. uzun boylu, chuck norris sacli ve sakalli adam. turlu turlu, boy boy assolistlerin kuyrugunda dolasan kemanci olarak hatirlanir, cetin ceki'li "bir baska gece" zamanlarindan.
  • vefat etmiştir, allah gani gani rahmet eylesin. usta müzisyen ve maestroydu.
  • unuturum diye yorma kendini, baharı beklerken ömrüm kış oldu, gözlerim uykuyla barıştı sanma gibi harika besteleri vardı kendisinin. ismini bilmiyor olsanız bile, bu yazdığım eserler mutlaka kulağınıza çalınmıştır. bir şekilde hepimizin hayatına dokunmuş ve bu dünyadan dün itibariyle ayrılmıştır.

    mekanı cennet olsun, çok üzüldüm.
  • unuturum diye yorma kendini, yorgunum dostlarım, vurgun gibi güzel bestelere imza atmış, çocukluğumdan beri emel sayın'a ayakta kemanıyla eşlik ettiği hâliyle aklımda yer etmiş sanatçı. doğruysa mekânı cennet olsun.
  • sol frame'i selçuk tekay'ın değil de sedat peker'in istila etmesi bu ülkenin sanat adına ayıplarından biridir.

    tanım: uğruna assolistlerin ciddi ciddi kavga ettiği değerli müzisyen ve besteci.
  • vefatının 1. yıl dönümünde, üyesi olduğu beyoğlu klasik türk musikisi derneği'nin cemal reşit rey konser salonu'nda düzenlediği anma konserinde, oğlu mert tekay'ın yönettiği orkestrayla, kendi besteleriyle anılan müzisyen, büyük bestekâr.

    konserin sürprizi ise, emel sayın oldu. selçuk tekay ile neredeyse 40 yıl boyunca birlikte çalışan ve pandemi başlamadan önce yine selçuk tekay yönetimindeki orkestrasıyla konserler vermekte olan emel sayın, sahnede kendi ifadesiyle tam 2 yıl 3 aylık bir aradan sonra onun için sahneye çıktı ve 3 şarkısını seslendirdi...

    https://www.youtube.com/watch?v=se7iapa2ota
  • gidişiyle türk müziği'nde bir dönem kapandı. ruhun şad olsun büyük usta, huzur içinde uyu.
hesabın var mı? giriş yap