• bu adamı tarım bakanı yapacak partiye oyumu veririm.
  • fox haber'e verdiği röportajda tarım bakanıni eleştirdiği için tarım destekleri kesilen, belgeleri iptal edilen çiftçi. bunun sonucu bakanlığa açtığı dava sonuçlanmış ve davayı kazanmış.

    fox haber'de söyledi az önce.
  • bu adamı tarım ve hayvancılık bakanı yap tüm dünya türkiye’den bir kaç yıl içinde dünyaları almazsa ekonomist değilim.
    ayrıca tarım ürünlerinin fiyatlarının düşmesi ile de enflasyonda istenilen seviyelere de gelmek hedeflenebilir hale gelecektir.

    keşke 15-20 günlüğüne o çiftlikte çalışıp bir eğitim alma şansım olsa. kendim de 12 dönümlük fındık bahçesi sahibi olup kullanabileceğim yeni şeyler hakkında belki bir bilgi sahibi olabilir bu işi geliştirebilirdim.

    hani sözlükte kadınlardan iyi anlıyorum diye (bkz: alfa) geçinen tipler var ya işte lafım onlara. alfa demek bu zamada bu adam demek. sürüsünü doyurabilen, sefalet çektirmeyen koruyabilen güçlü kurtlar nasıl alfa oluyorsa. insanlarda da alfa varsa eğitimli, üretebilen güçlü karakterli insanlara da alfa deniyor.

    kendisine buradan başarılarının devamını dilerim. açıkçası kendisiyle ülkem adına gurur duydum. uzun zamandır böyle bir haber izlememiştim.
    teşekkür ederim.
  • bu abimiz arka planda inekler, tarlalar yerine a8, porsche cayenne ile çekim yapsın lütfen.

    yine istediği her şeyi anlatsın. ama arka plana bir a8 atsın. elbet vardır eş, dostta bir tane.

    bizim millet ya paraya ya mevkiye veriyor gönlünü.

    sencer bey'in anlattığını videoyu izleyen adamdaki mantık şu ;

    'anlattıkları doğru olsaydı arkada bi a6'sı olurdu'

    o sebeple rica ediyorum sosyal deney amaçlı bir videosunda arka plana bir lux araç koysun.

    millet sencer bey'in anlattığı po4 (fosfat) dağılımı için oksijenin izotopunu bulup toprağına atmassa bende bir şey bilmiyorum.

    her meslekten böyle insanlar görmek lazım youtube'da.
  • blutv'deki çiftçi adlı belgeseli izledim.

    bir ziraat yüksek mühendisi olarak şunu açıkça söyleyebilirim ki; tarımda inovasyon, ar-ge, demonstrasyon gibi kavramların ne anlama geldiğine ve nasıl gerçekleştirilmesi gerektiğine dair somut bir örnek kendisi.

    dekara verimde, dünya rekoru kırmayı hedeflediği dane mısır denemesinden -abartmıyorum- uluslararası düzeyde yayımlanacak onlarca yayın ve doktora tezi çıkar. müthiş bir iş gerçekleştirmiş. iklim gibi kontrol edilemez bir parametrenin birincil etkenlerden olduğu tarım gibi bir sektörde, hiçbir ihtimale içgüdüsel yaklaşmadan, tamamen mühendislik disiplinleri çerçevesinde gerekli adımları atmak muazzam bir başarıdır. kendisi, doğru teknikle üretim yapıldığında ortaya nasıl başarılar çıkabileceğini kanıtlamıştır. yöntemi, yaygınlaştırılmalı ve türkiye'nin tarım politikası hâline getirilmelidir. bakanlığa bağlı tüm tarımsal araştırma enstitüleri, bu düzeyde çalışmalar yapabilir hâle gelmelidir.

    kendisi ile ilgili yorumlarda herkesin düştüğü bir yanılgı var. herkes, çözümün sencer beyin "tarım bakanı" yapılmasından geçtiği sanrısına kapılmış. bu çok yanlış bir bakış açısı. tarım, bir kişi ile yönetilecek, bir fikir ile başarıya ulaştırılacak bir kavram değildir. tarım, birçok kolu olan, uzmanlık gerektiren ve kesinlikle ortak akılla planlanması gereken bir sektördür. bugün tarım bakanlığı, bitkisel üretimden, hayvansal üretime, su ürünleri yetiştiriciliğinden, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının yönetilmesine, doğa koruma ve milli parklardan, güvenilir gıdaya ulaşılmasına kadar birçok konunun sorumlu ve muhatap kurumudur. hâl böyleyken, bu kadar farklı alanın yönetilmesi kesinlikle bir kişinin "mucizesi" ile gerçekleştirilemez. bir sistem ve mantalite hakim kılınarak, her alanda iş akışları ve iş disiplinleri kendine özgü bilimsel gerçeklikler ışığında dizayn edilmelidir ve bu sistem, kişilerden tamamen münezzeh, her gelenin kolaylıkla altüst edemeyeceği bir biçimde korunmalıdır. tabi burada, başkanlık sistemi adlı mevcut gudubet sistem en büyük engel. bakanlıkların tamamen sekretarya işlerini yerine getiren kurumlar hâline getirildiği, karar verme ve inisiyatif almanın mümkün olmadığı, tüm politikanın saraydaki ilgili birim tarafından alındığı bir ortamda bu mümkün olmayacaktır.

    konudan da çok uzaklaşmadan şunu belirtmek istiyorum. tarımda gelişmenin ve bölgesel egemen güç olmanın formülü sencer solakoğlu değil, onun sitemidir. kişiler üzerinden kahraman yaratma çabası yersiz. sencer solakoğlu'nun sistemini egemen kılıp, tarımsal desteklemeleri alan bazlıdan, üretim bazlı sisteme dönüştürmek, üreticilere güncel üretim bilgilerinin ve yöntemlerinin ulaştırılmasının bakanlık politikası olmasını sağlamak, başarının anahtarı olacaktır benim kanaatimce.

    üretim planlaması yapılmadan, üretim deseni kontrol altına alınmadan ithalat-ihracat dengesi asla sağlanamaz. özellikle tek yıllık bitkilerde üretim deseni tamamen "çiftçilerin içgüdülerine" terk edilmiş durumuda. patates, soğan vb. bir sene altın, bir sene pul değerinde. üretici, geçen sene para ettiği gerekçesiyle hiçbir planlama olmaksızın, kafasına göre ekim yapmaya devam edip, münavebe ve bitki besleme disiplinleri "atadan öğrenme" yönteminden arındırılmazsa bu kısır döngü devam ne yazık ki eder.

    toprak analizi, yaprak analizi, sulama suyu kalitesi, toprak ph'sı gibi birçok kavram ülkemizde maalesef lüks. aslında çözümü çok basit. iç anadolu'da çalıştığım yıllarda, tarlasına 50 yıldır aynı ürünü ekip, yılın aynı zamanı aynı miktarda, aynı gübreyi veren yüzlerce çiftçi tanıdım. tek argümanları; "babam da böyle yapardı" idi.

    bugün türkiye'de nitrat kirliliği, yeraltı sularındaki kimyevi kalıntılar, avrupa birliği ortalamasının katbekat üstünde. yıllarca, bu topraklarda bir kez bile analiz yapılmaksızın %33'lük amonyum nitrat, %26'lık kalsiyum nitrat gübreleri akıl almaz dozlarda uygulanmış. bakanlık el yapımı patlayıcılarla mücadele kapsamında biraz önlem aldı ama iş işten çoktan geçmişti. bunun gibi daha konuşulacak birçok konu var.

    ezcümle, konu çok dağıldı farkındayım ama dün gece çiftçi belgesini izleyip kendisini biraz daha yakından tanıdıktan sonra birkaç kelam etmek istedim. umarım bir gün kendisiyle tanışma fırsatım olur. yolu açık olsun. şu an insanlar, durumun vahametinin belki pek farkında değil ama tarımsal üretimden her geçen gün uzaklaşılıyor. girdi maliyetleri, çiftçinin örgütlenme problemi, pazar sorunu, ihracatta ortaya çıkan mrl kısıtları gibi birçok etken üreticiyi tarımdan uzaklaştırıyor. bu ivmeyle giderse, 10 yıla kalmaz "çiftçinin üretmesi" için yalvarır hâle geleceğiz. o gün geldiğinde, bir önceki nesille bağları kopmuş, tarımsal üretim tecrübesi olmayan toprak sahipleri, arazilerini satarak ya da imara açılmasını umarak günlerini kurtaracaklar ve inanın pamuklara sarsanız da üretmeyecek kimse. bir an önce önlem alınması gerekiyor. sencer beyin sistemi, metodu ve iş disiplini umarım örnek alınır ve tarım politikamızın temelini oluşturur...

    kendisi bir gün bu satırları okursa, selam olsun. emeğine sağlık, iyi ki var.
  • tarımdan ve hayvancılıktan teknolojinin desteğiyle en yüksek faydayı sağlayacak sistemi kurmuş bir çiftçidir.

    amerika' yı yeniden keşfetmeye gerek yok. çiftçinin ihtiyaçlarını, sorunlarını bilen; bunlara çözüm üretmiş işin içinden bir insan. fikirlerinde istifade etmek gerekirken, "istemezük" zihniyetine takılmış.

    kanadalı dondurulmuş patates şirketinin ortadoğu sorumlusu tarım bakanımız ve şürekaları tarafından önce "beyaz türk" sonra "nişantaşı çiftçisi" olarak adlandırılmaktadır.
  • kendisi 11 yaşında isviçre'ye gitmiş sonrasında abd de yüksek öğrenim görmüş ve orada bir süre çalıştıktan sonra 2008 yılında çiftçi olmaya karar vermiştir. 6000 dönüm arazide tarımsal üretim yaparak yaklaşık 2000 hayvanlık süt çiftliğini beslemektedir. 5 dönüm arazinin 1 büyük baş hayvan beslediğini hesap edersek bir dönüm araziden 2 katı berim almaktadır. çiftliğindeki hayvanları ise ortalama 35 litre süt vermektedir. bu adamla ilgili söylenebilecek tek şey ne yaparsa yapsın en iyisini yaptığıdır. son olarak tarım bakanı sayın bekir pakdemirlinin nişantaşı çiftçileri benzetmesine konu olan çiftçidir kendisi.
  • türk tarımının aydınlık yüzlerinden biri.
    hükümetin tarım politikalarını eleştirdiği için sonunda cezalandırılmış.
    " çok değer verdiğim meslektaş arkadaşlarım. ben bu güne kadar hep siyaset yapmaktan uzak durdum. benim işim üretmek. ben çiftçi olmak ile gurur duyuyorum. başka bir meslek veya kariyer düşünmedim. isteseydim başka bir iş yapmak, yapardım.
    ancak türkiye daha verimli üretir, daha rekabetçi olursa kalkınır ilkesine dayanarak yaptığım uygulamaları sizler ile paylaştım.
    sektörün sıkıntılarını dile getirmek, eleştirmek ve en önemlisi inandığım doğrular uğruna mücadele vermenin cezasını kestiler. benim tüm tarım ve hayvancılık desteklerimi 5 yıllığına men cezası verdiler. gerekçelerin hukuki dayanağı yok. buradan uzun uzun detaya girmek yanlış olur. kiminiz dayanak olmasa yapmazlar diye bilir. hiç umursamıyorum. 20 haziranda tarımsal üretim alanlarında yaptıkları inceleme sonucu ile şirketimin çks kayıtlarında fark varmış. "ihbar üzerine yapılmış inceleme". gerisini siz düşünün. biz zaten 29 mayıs tarihinde kendimiz ilçe tarım müdürlüğü elemanları ile yapmışız bu incelemeyi. ben işimi nasıl yaptığımı hepiniz az çok biliyorsunuz zaten.
    eleştirmek ve doğruları söyleme cezası bu! allah doğruluğu dürüstlüğü iyiliği emreder. hak yemek, hele bunu "yukarıdan talimat geldi" diye yapmak benim gözümde allah'a şirk koşmaktır. allah ekber olandır. onun sözünün üzerine söz olmaz. allah dürüstlüğü ve adaletli olmayı emreder.
    bu tezgahı kuranlar bir gün hem bu ülkenin vatandaşları önünde inşallah sonra ahirette hesap verecekler. benim vicdanım rahat inancım tam."
    sencer solakoğlu
  • bazi kesimlerce nişantaşı çiftçisi olarak adlandırılan kişi.

    adam isviçre'de bu işin eğitimini almış ama sırf bakanı eleştirdi diye nelerle karşılaşıyor.
  • yurtdışında eğitim alıp türkiye’de faaliyetlerini sürdüren bir çiftçi.kendisi akıllı tarımdan , bağımsız sürdürülebilir üretimden , tarımda kalkınmadan , türkiye’nin mevcut gıda bağımlılığından bahsediyor ve çözüm sunmayan tarım bakanını eleştiriyor sonucunda kendisine verilen destek usulsüzce kesiliyor.%100 yerli milli üretime devam yakında israilden alırız sütümüzü.
hesabın var mı? giriş yap