• güzel hazırlanmış çok duygusal bir belgesel. belgeseldeki en güzel ayrıntılardan biri de şöyledir:

    --- spoiler ---

    senna 1988 yılında şampiyon olduktan sonra 31 aralık 1988 akşamı o dönem kız arkadaşı olan xuxa meneghelin sunduğu bir tv programına katılır. hatun 1989 senin için çok iyi geçsin diyerek bir öpücük kondurur yanağına. sonra 1990 da çok iyi geçsin der bir kez daha öper, sonra 1991 de çok iyi geçsin der ve yine öper. bu ritüeli 1992 ve 1993 için de sürdürür. ve yıllar sonra senna 1994 yılında hayata gözlerini yumar. hatun 1994 için de bir öpücük kondursaydı yanağına senna o kazadan kurtulur muydu bilinmez ama filmde çok iyi yakalanmış hayata dair iç burkan detaylardandır.

    --- spoiler ---
  • bir spor adamı için yapılmış en iyi film/belgesel. senna'yi tv'de canlı izlemiş bir nesil olarak kendisinin ne kadar mücadeleci ve kabına sığmaz biri olduğunu çok iyi biliyordum. ancak belgeselde ayrton senna'nın insani yanı da gözler önüne serilmiş. haliyle izleyiciler olarak biz bu özelliği ile onu çok yakından tanıma fırsatı bulmuş olduk. kimi bölümler gerçekten çok etkileyici. özellikle prost'la olan çekişmesi ve altını çizerek anlattığı saf mücadele isteği insanın aklına çivi gibi çakılıyor. bunun yanında özel hayatı ile ilgili görüntüler iç burkan cinsten. meraklısını falan geçtim formula'ya ilgisiz alakasız herkesin bu mükemmel insan portresini izlemesi gerekir.

    belgesel boyunca kendisiyle yapılan röportajlarda sürekli tanrıdan ve bugün varız yarın yokuz temalı demeçleri göz dolduruyor, insanın boğazını düğümlüyor gerçekten. zaten daha önce de bahsedilmiş; cenazesindeki son görüntüler en duygusuz insanları bile ağlatacak cinsten.

    bir not daha düşmek isterim. kendisini efsaneleştiren ilk interlagos galibiyeti (ki bu galibiyetinde son 5 turu bozulan vites kutusu sebebiyle 6. viteste yol alarak tamamlamıştır) sonrası direksiyon başında attığı çığlıklar tüylerimi diken diken etti. zaten kendisini öylesine kaybetmiş ki aracı durduktan sonra ellerini direksiyondan parmak parmak kurtararak ayırmışlar. gerçekten inanılmaz. böylesine bir hırs, böylesine bir motivasyon, böylesine bir kazanma ve mücadele örneği bir daha karşılaşılır cinsten değil.
  • hayatimda izledigim en duygusal film..

    hele o aracin icerisinden izlenen son tur yok mu.. tamburello yakla$tikca kalbim siki$ti yemin ediyorum..
  • çok güzel bir belgesel.

    --- spoiler ---

    çok açık bir şekilde dünyaya yarışmak için geldiği belli birinin, para, siyaset, politika vs. için elbirliği ile engellenmesi, yıldırılmaya çalışılması ve mücadelesini görürsünüz.

    f1' e adım attığı anda yarış dışında nefret ettiği açık bir dünyaya düşmüştür ki bunu her hareketinde görmek mümkün. hesapçı bir adam olan alain prost'un hareketleri bir yere kadar anlaşılabilir lakin jean-marie balestrenin milliyetçilikten kaynaklı olduğunu düşündüğüm taraflı tutumu, senna'ya davranışları ve haksız cezalara tepkisiz kalması 'yan cebime koy' davranışları ile küfürü sonuna kadar hakeder. sonra pişman olmuştur belki ama iş işten geçti tabi.

    brezilya'da kazanmak için bozulan vites kutusuna rağmen 5 tur daha yarışıp zorlanmadan omuzları ve elleri kasılıp kalan, araçtan çıkamayan hatta kupayı bile kaldıramadığı kısımlar yetenek yanında tutkusunun da büyüklüğünü gösteriyor;

    http://www.youtube.com/…f9b8&nr=1&feature=endscreen

    ölümü çok pisi pisine olmuştur, prost'un sayesinde şampiyonluk kazandığı elektronik antipatinaj destekli araç, senna'nın williams'a geçtiği sene elektronik antipatinaj yasaklanınca çıkarılmış, araç saçma sapan bir hale dönmüştür, zaten filmde de var alakasız basit virajlarda spin atmalar, yoldan çıkmalar, kaza bağıra bağıra gelmiş yani.

    bi tek erik comas için yarışı bırakıp yardıma koşmasını en son creditte yazılar akarken koymuşlar çok güdük kalmış, ulan adam sıralama turunu bırakıyor üstelik hayatını tehlikeye atıyor onu da koysana geniş geniş erik coması da koy konuşsun.

    --- spoiler ---
  • sadece çok yarış kazanıyor diye değil çoğu insana insanlık dersi verdiği bu kadar çok sevilen bir pilotun yaşamını anlatan belgesel.mutlaka uzun veriyosnu (2.5 saat) izlenmeli.

    --- spoiler ---

    ülkesinde diktatörlük varken,kriz varken başkayerde ülkesini terkmetyen üstüne çocuklara yardım yapan bir adam.motorsporlarıda spor mu ya deyip futboldan başka bişi izlemeyen insanlar merak ediyorum sayelerinde milyonlar kazanan futbolcular arasından kaç tane böyle adam çıkıyor.şu an ülkede bişi olsa hepsi arkasına bakmadan kaçar.sadece bu değil yarışta bir kaza olduğunda yaralanan pilotları görmek isterdi senna.bir keresinde yarış sırasında yaşanana bir kazada diğer arabalar kaza yapan araçların yanından vızır vızır geçerken kendi durup arabasından inip diğer arabaları yavaşlatmaya çalışmıştır.hayatını kaybettiği yarış öncesi yıllarca sürtüştüğü alain prost için pistteki ekranlara "alain seni özlüyorum" yazdıracak kadar mert sportmen bir adam.kendisine en çok hangi yarışçıyla yarısmak zevk verdi diye sorulduğunda karting yarışlarında bir arkaşım vardı oydu.o yarışlar saf yarıştı,politika yoktu.kazanana para da verilmiyordu.benim için en zevklisi oydu diye cevaplamış.sporcu olmadan önce her şeyden önce insan olmak gerektiğini anlatan bir adam...

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---
    film, kariyerinde en güzel hatırladığın an neydi sorusuna senna'nın verdiği yanıt ile bitiyor. yani 19 yaşında ilk defa brezilya'dan avrupa'ya gelip yarıştığı görüntüler ile. zaten önemli olan da bu, onu bizim en güzel hatırladığımız an ile değil kendini en güzel hatırladığı an ile uğurlamak.
    --- spoiler ---

    bu arada filmi izleyen ron dennis bittikten sonra uzun süre ağlamış. bıraktığı etki çok büyük.
  • kendisiyle yapılan röportajların en düşündürücü kısımları konulmuş. bir tanesinde "kendimi geliştirmek beni mutlu ediyor. sadece yarışçı olarak değil insan olarak da. ömrümün yarısındayım, önümde uzun yıllar var. umarım bu gelişme devam eder" diyor. kazadan yaklaşık 3-4 sene önce.

    diğer bir tanesinde ise doktoru, ratzenbergerin öldüğü kazadan sonra "sennaya 'bıraksana, hem balık tutmayı da seviyorsun, senden sonra ben de bırakırım gider balık tutarız' dedim o da bana sadece 'bırakamam' dedi" diyor.

    sırf bu iki anı bile onun bu işe ne kadar kendini adamış olduğunun bir kanıtı. bırakmam demiyor bırakamam diyor. hani bir laf vardı, hayat aldığın nefeslerin toplamı değildir, nefesini kesen anların toplamıdır diye, senna buna göre çoğu insandan çok daha uzun yaşadı.
  • özellikle, ayrton senna efsanesini canlı olarak izlemeyi kaçırmış nesiller için muhteşem bir fırsattır bu belgesel. rain man ifadesinin neden schumacher için kullanıldığını da tekrar sorgulatır insana zira asıl rain man senna'dır.

    --- spoiler ---

    sana, ''daha hızlı, ayrton'' diyen kızlar oldu mu?

    --- spoiler ---

    ayrıca unutmadan; senin ben karakterine sokayım prost efendi. kodumun çakma platini'si .
  • formula 1'i doğru dürüst izlememiş, kim nedir, necidir bilmeyen bir kaç arkadaşımı filmi zorla izlemeye ikna ettim. filmin ortalarında "isterseniz biraz ileri alayım" dedim. "lan saçmalama elleme sakın" gibi tepkiler aldım. daha önce hiç tanımadıkları bir adama hayran olmuşlardı. hatta bazı kısımların kurgu olduğunu iddia edenler dahi oldu. tamamen gerçek görüntüler ve olayları ele alan bir belgesel olduğunu vurgulayarak belirtmemle birlikte "bu belgeselse biz daha önce belgesel izlemedik" diye eklediler. inanılmaz bir kariyer, sıradışı ve dominant bir karakter daha iyi anlatılamazdı. senna'yı ilk defa bu filmle tanımak isterdim, o derece..

    (bkz: pure competition)
  • fahri elçiliğini yaptığım, herkese tavsiye ettiğim mükemmel film. o kadar güçlü bir film ki, hayatında formula 1 izlememiş insanları ağlattığını gördüm. müzikler deseniz ayrı bir efsane, özellikle farklı versiyonları sürekli karşımıza çıkan god theme ve a morte... oscar'a aday olamamış olması da içimde uktedir, o zaman çok daha büyük kitlelere ulaşabilirdi.

    tamamen farklı tarzda yapılmış olsalar da, insan ister istemez kıyaslıyor. bu filmi gördükten sonra rush malesef ağızda çok yavan bir tat bırakıyor.
hesabın var mı? giriş yap