• örneğin yüz ytl lik banknotun (eski parayla yüz milyon) maliyeti 10 kuruşsa, devlet bundan tanesi başına doksan dokuz ytl doksan kuruş (eski parayla doksan dokuz milyon dokuz yüz bin) kar eder.

    bu zekice fikre nasıl gelindiği hakkındada şöyle bir yazı mevcut:

    "orta çağ'da avrupa'ya hükmeden derebeyler bitmek tükenmek bilmeyen müsrifliklerine para yetiştiremeyince çareyi, hazinelerindeki mevcut altın paraları eritip (atıyorum 100.000 altın para eritilip 500 kglık bir eriyik elde edilmiş olsun), buna, kalıba dökülüp soğutulduğunda yapılan üçkağıdın anlaşılamayacağı şekilde hazırlanmış yine 500 kglık başka bir karışımı katıp, elde edilen bir tonluk yeni karışımı kalıplara dökerek cillop gibi iki yüz bin yeni altın para etmekte bulmuşlar.

    bilinen ilk senyoraj uygulaması bu olmakla birlikte, aynı zamanda "paranın ayarıyla oynamak" sözünün de kaynağıdır.

    ek olarak, durum (içindeki altın oranı azalmış) anlaşıldığında bu tip paralar uzmanlarca kolayca diğerlerinden ayırt edilebilen, ve pek de rağbet görmeyen "ayarı bozuk para" olarak imlenmişler.

    ve bu da bugün madeni paralar için kullandığımız bozuk para ifadesinin çıkış noktası olmuş.

    pekiyi bugün madeni paralarının yanlarının neden çizgili olduğunu biliyor musunuz?

    yine paraların altından imal edildiği günlerde bir takım uyanıklar ellerine geçirdikleri paraları kenarlarından törpülerler, ve yere serpilen altın tozlarını biriktirirlermiş.
    bunu bir iki kişi yapsa iyi, ama duruma uyanan herkes aynı mesaiye soyununca paraların çaplarında gözle görülür bir daralma ortaya çıktığı gibi, toplanan tozlardan imal edilen yeni paralar da dolaşıma salınınca zamanın hükümdarı bundan böyle akçelerin kenarlarının çizgili olarak basılmasını emrederek bunun önüne geçmeyi başarmış."

    kaynak: http://www.arabolge.org/senyoraj
  • paranin, uretilme maliyeti ile piyasada ifade ettigi deger arasindaki fark. bu fark sadece para basan legal kurumlarin, yani devletlerin, kullandigi bir haktir. gorunmez bir gelirdir. terim ile senyoraj hakki biraz farklidir.
    (bkz: senyoraj hakki)
  • isim babası öztürk serengil'dir.
  • senyoraj ikiye ayrılır aktif ve pasif senyoraj, pasif senyoraja kısaca senyoraj adı verilirken, aktif senyoraj enflasyon vergisi adı ile anılır.

    pasif senyoraj makroekonomik olarak artan reel para talebi sonucu devletin elde ettiği gelirdir ve reel para talebi de yaklaşık reel büyüme kadardır. devletin reel para talebi artışı kadar para basması sonucu elde ettiği gelire pasif senyoraj veya kısaca senyoraj denir.
  • hükümetin para basma hakkını kullanarak elde ettiği gelir..
    belli bir enflasyon oranında halk, milli gelirle orantılı olarak, elinde para bulundurmak isteyecektir, bu miktar reel olarak belirlenecektir.. büyüyen bir ekonomide halkın muamele güdüsüyle talep edeceği reel para miktarı artacağı için, hükümet enflasyonist bir baskıya yol açmaksızın piyasadaki para arzını arttırabilir.. diğer bir deyişle; para stokundaki artış, reel büyüme sonucu halkın reel para talebinde görülecek artıştan büyük değilse,hükümet enflasyonist baskıya neden olmaksızın para basmak suretiyle gelir elde edebilir..
  • amerikanın ırağa girmesinin ve zorunda kalırsa irana da girecek olmasının sebebi.
    (bkz: petrodolar)
  • parayı üretebilme hakkı. doların uluslararası rezerv para olmasından ötürü, küresel manada senyoraj hakkının aslan payı amerika'nın elindedir. o kadar ki, charles de gaulle, sırf amerika'nın bretton woods sisteminden faydalanarak, küresel rezervleri elinde tutmasından ve senyoraj hakkı sayesinde güçlenmesini protesto etmiş (tabii ingiltere ile özel işbirliğini de) ve nato'nun askeri kanadından çekilmiştir. nitekim bu olaydan sonra nato'nun genel merkezi paris'ten brüksel'e taşınmıştır. fransa askeri kanada yanılmıyorsam 2008'de geri döndü.
  • oktar türel'in yorumuyla beylik hakkı.
  • kral veya derebeyi hüküm sürdüğü bölgede en üst senyör olduğundan, altının maliyeti ile piyasa değeri arasındaki farkı cukkalarmış zamanında. oradan geliyormuş yani ''senyoraj hakkı'' deyimi. sanırım ''kral hakkı'' da denirmiş buna.
  • 1969 yılından beri abd'nin elindeki altın stoğuna karşılık gelecek şekilde para basmadığı düşünüldüğünde, bretton woods anlaşması'nın artık yalan olduğu bir ortamda dünya ticaretinin sahte para üzerinden yapıldığını bize gösteren gelir unsurlarındandır. bu aynı zamanda artık birbiriyle örtüşmesi imkansız hale gelmiş bir nominal ekonomi - reel ekonomi ayrımını gözler önüne sermekte, tarihsel süreç içerisinde krizlerin giderek daha da sıklaştığı bir ortamda kapitalizmin nasıl da can çekiştiğini bize anlatmaktadır.

    (bkz: kapitalizm can çekişiyor marx bize gülümsüyor)
hesabın var mı? giriş yap