serbest şiirin abartılmış bir balon olması
-
katılmadığım bir düşüncedir. sanatta doğru ya da yanlış yoktur, o yüzden yazarın fikrine sadece saygı duyabilirim. herkes düşüncesini dile getirmekte özgürdür elbet ve bu gibi şeyler bize sorgulama fırsatı verir, münakaşalarla gelişmiştir edebiyat da birçok şeyde olduğu gibi.
serbest şiiri, şiirde bir devrim olarak görüyorum. kurallı bir şiir ortamında kurallara karşı çıkıp yeni bir şey yaratmak devrimdir bana göre. sanat özgür bir alandır, sanatçı da bu özgür ortamda özgün olanı başarandır.
önemli olan o serbestlikte de söylenmemiş şeylerin güzelliğini yaratmaktır. çünkü diyoruz ki sanat biriciktir.
"vezinsiz ve kafiyesiz olan serbest nazım bizde cumhuriyet dönemi'nden sonra görülmüş, nazım hikmet ile yaygınlık kazanmıştır, garip ile de yaygınlığı artmıştır. ahmet haşim “yeni bir şair hakkında birkaç satır” adlı yazısında “serbest müstezat”ı aruzda denediğini, bunu hecede ise nazım hikmet’in geliştirdiğini, bu tarzın yeniliğini ve içeriğe uygunluğunu belirtir."
bunları hiçe ve yersizlikle dile getirmek şairlerimize saygısızlık olur. söylenecek çok şey var ama sözlerimi burada bitiriyorum.
yaşamak güzel şey doğrusu
üstelik hava da güzelse
hele gücün kuvvetin yerindeyse
elin ekmek tutmuşsa bir de
hele tertemizse gönlün
hele kar gibiyse alnın
yani kendinden korkmuyorsan
kimseden korkmuyorsan dünyada
dostuna güveniyorsan
iyi günler bekliyorsan hele
iyi günlere inanıyorsan
üstelik hava da güzelse
yaşamak güzel şey
çok güzel şey doğrusu. / melih cevdet anday -
iki türün de iyi örneklerini ölçüt alırsak,
hece şiirinde anlam genelde kafiye ve ölçüye feda edilir. alakasız kelimeler sırf kafiyeli diye alt alta dizilir. bu da şiire mekanik, ruhsuz bir hava verir. istisnalar dışında.
serbest şiir ise çoğunlukla daha samimidir. şiirselliği bulmak için ille de kafiyeye gerek duymaz. onu kendi olanakları içinden çıkartmak zorundadır. bu nedenle daha değerlidir.
ayrıca bilinenin aksine hece şiiri yazmak serbest şiir yazmaktan daha kolaydır.
...
al şiir:
"gülün tam ortasında ağlıyorum
her akşam sokak ortasında öldükçe
önümü arkamı bilmiyorum
azaldığını duyup duyup karanlıkta
beni ayakta tutan gözlerinin
ellerini alıyorum sabah kadar seviyorum
ellerin beyaz tekrar beyaz tekrar beyaz
ellerinin bu kadar beyaz olmasından korkuyorum
istasyonda tiren oluyor biraz
ben bazan istasyonu bulamayan bir adamım
gülü alıyorum yüzüme sürüyorum
her nasılsa sokağa düşmüş
kolumu kanadımı kırıyorum
bir kan oluyor bir kıyamet bir çalgı
ve zurnanın ucunda yepyeni bir çingene"
(bkz: cemal süreya) -
serbest nazım eşittir kuralsızlık denirse* bu abartılmış bir balondur. zira bunlar kelime bozmaya kadar gittikleri içün ne anlatmak istedikleri kendilerine kalmıştır.
serbest nazım şiir yazmayı kolaylaştırmış, herkesi şair yapmıştır bakınız posta gazetesi.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap