serkan özkaya

• proleterya adlı güzel işini yeniden bak sergisine monte ederken pamağını kesmiş genç sanatçı. rus avangardı ve sonsuz kaynak olarak sanatçı^* gibi işlere imza atmış, kuzey ülkelerini fethe çıkma kapsamında isveçe giden çağdaş sanatçı.
• cultus'in davulcusu?!
• aslen alman lisesi' nden mezun olmakla beraber strudeltag' da daha bir sevgi ile var olabilen, içki içme konusunda dayanıklılığı insanı hayrete düşüren, geç tanıdığımı düşündüğüm sanat varlığı. minimalistlerden shlomo mintz'e değişik duraklarda durulan müzik paylaşımlarından, işlerini ondan dinlemeye uzanan şirin bir süreçte ayrıca hukuk gibi başka branşlardan en sorulmayacak soruyu bir anda soran kanaatimce de bazı hususlarda kanunkoyucu olmasının ülkenin menfaatine ve mahkemelerin iş yükünün hafiflemesine neden olacağına emin olunan şahıs.
• ucuz kopyamaları sanat eserine çevirerek sanatı ucuzlaştıran vatandaş, genius oluşu tartışılır, ama zekice fikirleri mevcut...
• (bkz: art ist)
• bu kadar çok kötü işe rağmen hala nasıl piyasa yapıyor, hala nasıl işlerini yayınlıyor anlayabilmiş değilim. zekice fikirlerini göndermeler üzerine kuran, bu yüzden de asla özgün olamayacak kişi. gazetede ne zaman görsem sanatçı sıfatıyla anılıyor ve kan beynime çıkıyor. vasıf kortun bir gün de bize göz kırpsa fena olmaz. allam yaaa, unuttum tabii, burası turkey! trajedi paçayı iyi kurtarmış. biz acaba başka birşey mi bunlar diye dördünü de izledik. en son kaçayım dedim. hiç bi işini izlemeyeyim dedim, sağolsun radikal gözümüze soktu. bari kapaktaki insan figürlerine bıyık, top sakal, gözlük, ben felan yapsaydı da elle çizmenin bir mantığı olsaydı.
  kendimi ne zaman onun işinde görsem, keriz gibi hissediyorum...
• zeki olmasının yanında yakışıklı da olduğu için kıskanılan adam.
• "gorundugu gibi degil aciklayabilirim" diyor... [baglam yayinlari, mart 2004]
• alexander brener ve barbara schurz'la röportaj yapmış, çay kahve içmiş şanslı adam.
• kova burcu sanatçı kişilik. en son, yapıkredi'de açtığı sergiyi daha genişleterek new york'ta bir binaya yaptı.