• odtü endüstri mühendisliği bölümü 2010 mezun adaylarındandı sertaç. 20 nisan günü seminer dersi kapsamında tüm sınıf arkadaşlarıyla birlikte istanbul'a gelmişti. gündüz istanbul'daki mezunlarla beraber seminer dersini yapmışlar, akşam otto santral'daki 300 kişilik mezunlar yemeğine katılmışlardı. yemek sonrası grup halinde asmalımescit'e gidildi, sonra öğrenciler talimhane'deki otellerine döndüler. ertesi gün ankara'ya yola çıkacaklardı.

    sabah olduğunda odadaki arkadaşları sertaç'ı uyandıramamışlar. olay yeri inceleme ekipleri kalp krizi geçirmiş olabileceğini söylüyor. ailesi, arkadaşları, hocaları, bölüm mezunları perişan halde. daha bir gece önce hep beraber keyifli bir akşam geçirdikleri pırlanta gibi öğrencilerden bir tanesi artık yok. çok üzgünler, çok üzgünüz.

    nur içinde yatsın.

    not1: sertaç'ın ölümü bugün basında iki ayrı şekilde yer buldu. bazı gazetelerde (doğan grubu) odtü öğrencisinin konferans için geldiği istanbul'da muhtemelen kalp krizi sonucu hayatını kaybettiği yazıyor. bu büyük ölçüde doğru. bazı gazetelerde (turkuvaz medya - sabah vb.) ise beyoğlu'nda bir otel odasında ölü bulunduğu, gece yarılarına kadar alkol aldığı, aşırı alkolden ölmüş olabileceği şeklinde iğrenç imalarla dolu haberler yayınlandı. diyecek söz bulamıyorum bu tarz haber yapanlara.

    not2: sabah'a tepkilerimiz sürüyor. halen haberin içeriğini değiştirmediler.

    link: [http://www.sabah.com.tr/…lu_genc_otelde_olu_bulundu http://www.sabah.com.tr/…lu_genc_otelde_olu_bulundu]

    iğrenç haberin kendisi:
    odtü endüstri mühendisliği 4. sınıf öğrencisi öğrencisi sertaç kendirci, istanbul'da kaldığı otelin odasında ölü bulundu. kendirci'nin aşırı alkolden ölmüş olabileceği sanılıyor. istanbul teknik üniversitesi'nin (itü) düzenlediği bir konferans için geçtiğimiz pazartesi istanbul'a gelen orta doğu teknik üniversitesi'nden (odtü) 90 öğrenci arasında yer alan kendirci'nin dün bilgi üniversitesi'nde bir konferansın ardından taksim'de arkadaşlarıyla gece yarısına kadar içki içtiği öğrenildi. arkadaşları tarafından otele getirilen ve yatağına yatırılan kendirci'nin ölümüyle ilgili soruşturma sürüyor.
  • ölümü, hayatı ilk defa bu kadar ciddi biçimde sorgulamama sebep oldu. bir gece önce aynı mekanlarda, aynı insanlarla, aynı güzel şeyleri paylaştığımız arkadaşım sabah artık yoktu. çok fazla yakınımı, hatta iki hafta önce dedemi kaybettim, ama ölümü hiç bu kadar derinden hissettiğimi hatırlamıyorum. bu kadar iyi niyetli, zeki, çalışkan dürüst ve en acı tarafı bu kadar genç bir insanın aramızdan ayrılması bu kadar kolay olmamalıydı. saatlerce ellerim, ayaklarım titredi, hala kendime gelemedim. bir an ailesinin durumunu düşünmeye çalıştım, ama yapamadım, düşüncesi bile beni kahretti.

    uykusuz bir gecenin sabahında sabah gazetesinin haberini gördüğümde ise bir gün önce yaşadığım üzüntü nefrete dönüştü. sırf bazı insanlara "bak bak gençlere, içtiler belalarını buldular" dedirtmek için yalan yanlış bir haber yapıp, yüzlerce arkadaşını, onlarca hocasını ve ailesini bir kez daha kahredip, sertaç'ın anısına hakaret eden bu "habercilik!" anlayışını kınıyorum.

    mekanın cennet olsun sertaç...
  • zaten eğitim kalitesi yerlerde olan memleketimin* yetiştirdiği ender parlak gençlerden biriydi (aslında biriymiş) sertaç. bu yaşta bir gencin vefat etmesi başlı başına bir dramken, onun kadar parlak bir adamın bu erken gidişi de insanın içinde ayrı bir boşluk açıyor ve o boşluğa kupkuru bir burukluk bırakıyor.

    allah gani gani rahmet eylesin kardeşime. ailesine ve arkadaşlarına allah'tan sabır diliyorum. böylesine genç, böylesine gelecek vaat eden bir gencin cenazesi ortada dururken (kriminal sebepler hariç) vefat sebebini didikleyip durmak da bize has olsa gerek.

    akşam babamla görüştüm. daha 2 hafta önce kastamonu'da kendisiyle görüşmüş.* zannediyorum harvard'dan teklif alma gibi bir durum söz konusuymuş. bunları öğrendikçe insan hayatı, yaptıklarını yapmadıklarını sorgular hale geliyor.

    mekanı cennet olsun. geride kalanlara sabırlar diliyorum.
  • kelimenin tam anlamıyla hayatının baharında hayatını kaybetmiştir.

    bilmeyenler için; odtü endüstri mühendisliği farklı bir bölümdür. genelde okulların işletme bölümleri o okulların en aktif bölümleridir. fakat odtü'de bu durum biraz farklıdır. verimlilik topluluğu adı altında odtü endüstri mühendisliği öğrencileri daha birinci sınıftan başlarlar bir şeylerin peşinde koşturmaya. sertaç'ı tanımıyorum, ama onun halini çok iyi resmedebiliyorum. muhtemelen yine bir aktiviteye katılmanın, boğaziçili kardeşleriyle görüşüp eğlenmenin tadını yaşıyordu. muhtemelen çoktan birçok yerden iş teklifi almıştı. iş teklifi deyince aklınıza yol+yemek+ssk getirmeyin. baba firmaların baba tekliflerini getirin. belki de en çok istediği yer henüz aramamıştı onu. bir heyecanı vardı. unutulmaz bir sene geçiriyordu muhtemelen. fakat ellerinden kayıp gitti bu hayat. nedenini bilmiyorum. bir sürü şey yazılıyor, çok saygın medyamız saçmalamaktan geri kalmayacaktır. önemli olan ise, bu gencecik arkadaşın artık hayallerine koşamayacak olmasıdır.

    mekanı cennet olsun.
  • sözde habercilik yapmak uğruna bu kadar parlak bir insanı türkiye'ye karalamaya çalışan herkesin gün gelir çocuklarının başına bu tür rezillikler gelir umarım. sertaç ile sadece 1 tane ortak ders almış olsam da onun ne kadar iyi biri olduğunu o kısacık zaman süresinde görebilmiştim. burada onu anlatmaya kalkışmayacağım çünkü onu 'gerçekten' bilen insanlar parmakla gösterilecek kadar kişilikli, olgun, ve zeki olduğunu biliyorlar. ailesine ve yakınlarına allah sabır versin.
  • entrysine tanimam etmem ama ... seklinde bir giris yapabilirdim fakat hakkinda cikan son haberi okuyunca kendisi hakkinda nacizane bir tanim yapmak istedigim insan:" benim gozumde geldigi gibi giden bir adam"

    ilgili haberin linkini de vereyim:

    "endüstri mühendisliği öğrencileri arasında düzenlenen kupaem ‘10 turnuvasına da mmiv united takımıyla katılmıştı. takımının 3 nisan’da 6-3 yenildiği maçta iki gol atan sertaç, 30 nisan cumartesi günü royal flush takımıyla oynanacak maçta da forma giymeye hazırlanıyordu."

    simdi sertacla tanisma anim aklima geliyor. bolum asistanlari olarak ciddi anlamda ilk olarak organize ettigimiz kupaem'07'ye katilan bir grup 1. sinif ogrencisi vardi. 1. siniflardan bile katilim olmasi keyfimizi bayagi yerine getirmisti acikcasi ama gel gor ki yas farki biraz fazla olunca maclarda sorunlar cikiyor, tansiyon epey yukseliyordu. asistan takimi olarak 1.siniflarla oynadigimiz boylesi bir macin sonucunda ortalik yine alevlenmis, fauller olmus, kirmizi kartlar cikmis, tartismalar bayagi alevlenmisti, sonucta kazanmistik fakat o cocuklarin yuzundeki sinirli ifadeyi hatirlar gibiyim.

    mactan sonra inboxima bir mail geldi. yazan kisi sertac kendirci'ydi. boylelikle bu isim aklimin bir kenarina kazindi. kisaca buyuk oldugumuzdan otoritemizi kullanarak kucuk siniflarin sinirleriyle oynadigimizdan falan bahsediyordu. hakli miydi? hakliydi aslinda. hakkini aramasini da biliyordu dogru olculer icinde. aklima kucukken sahamiza girip macimizi bitiren abiler geldi. yanit attim. vaktin oldugunda gel yuzyuze konusalim dedim.

    geldi ve haberde gordugum yuz ifadesiyle o ismi birlestirebildigimi simdi hatirladim. bu ufak tefek adam, mailde yazdigi gibi lafini sozunu biliyor, saygidan kusur etmeden derdini anlatiyordu. sirtina hafifce vurup "kusura bakmayin sertac bizler de hatali olabiliriz ama.. " diyerek kendi fikrimi anlattigimi hatirliyorum. sonra el sikistik ayrildik.

    ben gittim kupaem'le hic bir alakam olmadi bir daha. fotografini tekrar gordum ve kupaemdeki bir dahaki macinda forma giymeye hazirlandigini okudum. cok diyecek bir sey bulamadim. geldigi gibi gitti benim gozumde. mekani cennet olsun.
  • geçen sene bugün kaybettiğimiz genç arkadaşımız. anıyoruz.
  • bugün kutlayıp iyi ki varsın diyemediğimiz, içimizi sızım sızım sızlatıp boğazımızda bi yumruk gibi duran, ama biz hatırladığımız sürece ölmeyecek olan, bir zamanlar iyi ki var olan.**
  • zamanın bu kadar hızlı geçmesine anlam veremiyorum. daha dün gibi doğumgününü bir nisan ayında öğrenişim, ertesi yıl çatıda çekilmiş, ortada bir doğum günü pastası olan gri sweatshirt'lü fotoğrafını görüşüm gerçekten dün gibi. ama üstünden yıllar çok yıllar geçmiş, anlam veremiyorum.
    sen 23 yaşında benden sadece bir yaş büyükken, ben 29 yaşıma girip nasıl senden 6 yaş öne geçmişim anlam veremiyorum. buralar kaldı, sen gittin,kelimeler, olanlar hala anlamdan uzak.iyi ki vardın, unutmadım, feridun düzağaç şarkıları dinledim senin için.
  • vefatının üstünden 7 yıldan fazla geçmiş... bir üst dönemiyim, kendi dönemimin simalarını unuttum; ama sertaç'ınki kolay kolay çıkacak gibi değil zihnimden. zira böyle güzel insanların kaybı hafifçe geçiştirilebilecek kayıplar değil. dünya sertaç'sız daha kötü bir yer mesela. nasıl freddie mercury'nin erken kaybı bizim daha fazla güzel şarkı dinlememizi engellediyse, sertaç'ın yokluğu belki karbon salınımını azaltacak, belki dünyadaki gıda kıtlığını bitirecek projeleri engelledi; her şeyden önce dünyadaki kibar, mütevazı, zeki insan sayısı 1 azaldı ki çok fazla sayıda olduklarını düşünmüyorum.

    umarım, çok güzel yerlerdesindir sertaç...
hesabın var mı? giriş yap