• fevkalade bir film idi; başrol oyuncusu da (philippe nahon oluyor) nefis oyunculuğuyla birçok ödülü topladıydı vaktiyle.. nitekim, film boyunca hiç susmadıydı bu kasap karakter, mütemadiyen vıdı vıdı*

    anlattıydı, ne iyi ettiydi, avuç avuç ağlattıydı, hatta zırlamaktan bitap düşürdüydü, hatta.. neyse..
  • (bkz: monica vitti)*
  • mutlak özgürlük kavramını yakalmış semi-paranoyak bireylerin düşünce sisteminin özeti..
  • kasap olan adamimiz bir kiz cocugu sahibidir.
    2. esinden de bir bebek beklemekte olmasina karsin,ne kariyi nede dogacak yeni bebegi sklememektedir.zaten hayati oldukca mantar gecmekte,zengin olan karisi elemanin yuzune pek bakmamaktadir.kisi issizlikten muzdariptir.
    dunyaya ve insanlara karsi nefreti buyuktur.zengin kesim ve burjuvaya uyuzdur.
    karisini fena tartakladiktan sonra evde bulunan silahi kapip(daha sonra tabancayi tek dostu olarak nitelendirecektir) cebindeki 3 30 parayla paris e gitmeye karar verir.
    kafasinda surekli dusunceler doner.arada bir vecizler dokturur,arada bir "ne dio bu" dedirtir.

    film,gaspar noe nin, kanimca kendi dunya gorusunu fikirlerini, ortaya hicbir tereddut ve suphe birakmayacak netlikte sunmasidir.
  • değişik ve oldukça etkileyici bi film. gaspar noé'nin görüntü namına kendine has ve güzel şeyler ortaya koyacağının irreversible'den önceki habercisi. canavar gibi bi ruh çözümlemesi, ara sıra giren siyah ekran üzeri yazılarla hareketlendirilmiş bir seyirlik. semi falan diil bayaa paranoyak ve hayata sinirli birinin beyninin içi. kesinlikle izlemeden geçmemeli.

    bir de dikkatimi celbeden mühim bir husus, filmimizin başkişisi philippe nahon, bu filmdeki rolün devamı niteliğinde irreversible'in en başında (ya da konu olarak en sonunda) otel odasında oturan adam mı acaba diye düşündürtüyor. gerçi irreversible'in vuruculuğundan sonra akılda kalması biraz zor fakat, filmin başında otel odasında belinde havluyla oturup arkadaşıyla oturan adamın kızından bahsettiğini hayal meyal hatırlıyorum. şayet bu doğruysa, gaspar'a extradan bi teşekkürü borç biliyorum; zira bi başka filmindeki bir karakterin yıllar sonra ki durumundan bahsetmek oldukça dokunaklı geliyor bana.
  • akli dengesinin yerinde olduğu söylenemeyecek bir adamın beyin haritası, bir anlamda görsel bir kitap. akıldan geçenleri perdeye yansıtmak meşakkatli bir iş ancak gaspar noe en direkt ve temel yöntemle dış ses kullanmış- hem de alabildiğine kullanmış- ve bizi bir düşünce akışının içine sokmuş. adamın susmasını beklemek nafile, susmuyor. aynen şu an bunu yazanın ya da okuyanların beyinlerinin durmadığı, mütemadiyen düşünce bombardımanına maruz kaldıkları gibi. kanaatimce sonuç başarılı. adamı tandık mı, tanıdık. neden bu hallere düştüğünü öğrendik mi, öğrendik. üstüne anladık; anlayış göstermesek de anladık. eh, 80'lerin başındaki fransa hakkında bir şeyler öğrenip adamı bu yapı içerisinde bir yere de oturtabildik, benzer durumlarda olmuş bir ülkenin vatandaşı olarak durumunu bildik. show tv haberlerindeki gibi sürekli "önemli" yerleri belirten dann! sesleri iyice tanıdık geldi hele.

    ayrıca noe'nin pek egosu güçlü bir yönetmen olduğunu, kendine ne kadar güvendiğini bir kez daha gördük. niyeti bir hikaye mi anlatmaktı yoksa ego şovu mu yapmaktı, takdiri izleyenlere kalmış.
  • yillarca her gittigim yerde arayip bulamadigim,2 sene once tanitimini gordugumde tam da dusundugum konular ustune bir senaryoya sahip oldugu icin o kadar merakimi uyandirdiktan sonra,daha yeni izleyip,onca yil arasinda unutmaya calistiklarimi tekrar hatirlattigi icin kizgin oldugum film."nasil kotu bir sekilde kalktigim sabahlarda yuzumu sapsari gordugumde makyajli halimi daha cok begeniyorsam,hollywood filmlerini de boyle koyu filmlerden daha cok tercih ediyorum" cumlesini kurmami saglayan yapit.ama yine de nasil estetikli kadinlarin basta yapay ve cirkin oldugu dusunulup,simdi butun o kadinlarin guzelligin tanimi yapilirken kullanildigini gordukce,bu filmin de gelecekteki nesillere bir kanit olacagini dusunulup iyi ki cekilmis denebilir.
  • gaspar noe'nin godard'i andiran filmi..

    (bkz: karisik pizza)
    (bkz: claude chabrol)
  • içerisinde şöyle cümleler geçen filmdir :

    --- spoiler ---
    ahlak yasaları, doğa yasaları, normal yasalar bunların hepsi zenginler için.

    ben bir çüküm. ne kadar fazla kalkar, ne kadar çok sertleşirsem o kadar çok değerim olur hayatta.

    bütün kadınlar çüksüz olmalarının intikamını alıyorlar. bunu da bir kaç çük tutarak gösteriyorlar.

    düzüşmekten ne zevk alınıyor ki, düzüşüyorsun sonra bitiyor.ardından bir daha bir başkasıyla sonuç hiçbirşey.

    ölümden neden korkuyorsun ki hiçte bahsedildiği gibi korkunç değil tıpkı doğmadan önce olduğu gibi boşluk.
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap