• elinde starbucks bardağı tutan kadınlar için ceketinizi tutan kadınları üzmeseydiniz kalırdı belki vicdansızlar.
  • neden tutulmasın? sevdiğiniz varken, sevdiğinizin ellerini, ceketini tutmak gibi bir olanağa sahipken, sevdiğiniz hemen yanınızda iken.. en çok da böyle bir şansınız varken benim aksime..

    daha güzel değil mi hem? ceketini giymesine yardım ettikten sonra omuzlarını düzeltmek, yakasını yeniden yerleştirmek, gömleğinin yakasını ceketinin hizasına getirmek.
    böyle hayranlıkla, sevgiyle yapmak bunları.. sonra öpmek, o esnada. güzel boynundan koklamak, sarılmak.. günü başlarken yahut sizden ayrılıp gideceği yere gitmeden önce yüzlerce tekrarı olmuş ve olacak olan birkaç dakikalık bir anı yaratmak ikinize de..

    onu hazırlamak, güzel görüntüsünde iz bırakmak..

    bunlar çok hoş şeyler.
    sonra bir de kapıdan uğurlamak. -o yorulacağınızı düşünerek istemese bile yataktan çıkıp sabahın erken saatinde onu uğurlamak, öpmek-
    eve gelince karşılamak -saat kaç olursa olsun- yine öpmek, yüzüne gülmek, boynuna sarılmak ve sabah giydirdiğiniz ceketini çıkarmasına yardım etmek..
    böyle küçük, ama çok huzurlu şeylerle işte hayatı iki kişilik yaşamak.
  • kadın erkek eşitliğine can-ı yürekten inanan biri olarak, kendimle kaldığımda dürüstçe düşünürsem fark ettim ki, ben sevgilimin elini öpmeyi de, ceketini tutmayı da, çay servisi yapmayı da ve benzeri aktiviteleri de seviyorum.

    ama o benim ceketimi tuttuğunda da, uzanıp elimi öptüğünde de, çay servisi yaptığında da feci mutlu oluyorum.
  • tutulabilir, gayet tabi tatlı bir şey ama 'kalmadı böyle kadınlar' diye ağlamak da abes kaçıyor biraz. günümüz erkeklerinin büyük çoğunluğu kibarlıktan,zarafetten fersah fersah uzakken kadının ceket tutmaması da eleştirilmesin bi zahmet.
    karşımdaki adam, ağır diye elimdeki torbaları alan,asansör kapısını tutan, gerektiğinde kapımı açan bir beyefendiyse, ceketini tutarım tabi. yoksa kumandayı alıp, bacakları uzatıp, sürekli beslenme ihtiyacında homurdanan bir tek hücreli ise az yesin de ceketinin içine sığsın önce, tutması eksik kalsın.
  • keyifli bir alışkanlıktir, eskiden babamin montunu, ceketini tutardim hiç de sorgulamadim. büyüklerin de tutarim alışkanlık olsa gerek hatta eski eşime de yapardim ama sonra en sevdiğim adama yaptım hatta gömlek düğmelerini bile ilikledim, içinizden gelerek yaparsanız cidden sebepsiz güzeldir.
  • yavaş tutsun. sevgilisine tutuyorsa aşırı ilgiden tekmeyi yemesi yakındır. yapma çocuğum, yapma arkadaşım. şimdi o ceketi yavaşça yere bırak.
  • görüyorum ve arttırıyorum. kışın üşümesin diye giyeceği kıyafetleri ve ayakkabıları peteğin yanına koyup ısıtırdım. çantasına mutlaka yedek kıyafet ve atıştırmalık bir şeyler koyardım. birine yaranmak ya da ilgi göstermek için değil, kendime yaptığım şeyleri çok sevdiğim için ona da yapardım.
    terk etti beni adam iki yılın sonunda. siz bu kadar anaçlaşmayın. benden söylemesi.
    dip not: yengeç burcu kadınları bu tavsiyemi dikkate almasınlar. onlar kendilerini tutamazlar yine kendimden biliyorum. ölümüne ilgi ulan!
  • sonra aldatılır. bundan sonra kadın insanlar için ince davranışlar sergilemeyi bırakır.

    belki bi süre.
  • yuh ya, düşündüm de şimdi ben de bunu en son anneannemde görmüşümdür. rahmetli dedem çok efendi bir adamdı, her zaman jilet gibi gezerdi, karşısındaki insan kim olursa olsun saygı gösterirdi, o yüzden giyimine çok dikkat ederdi. devlet memuru olduğu için ve çok da yoğun çalıştığından dolayı ben onu hep takım elbiseli hatırlarım. dedem o ütülü, tertemiz gömleğini ve pantolonunu giyer anneannem de evden çıkmadan önce dedemin ceketini mutlaka tutardı, hiçbir zaman üşenmezdi. dedemi kaybedeli çok oldu, ben daha çok küçük yaştaydım.

    hala geçirdiğimiz zamanları çok özlüyorum, geçmişle ilgili gözümün önüne gelen net karelerden birisi de budur. anneannemin kapıda bekleyişi hep gözümün önüne gelir. anneannem de sakladığı kıyafetlerine bakarken hala ah bey diye başlar, dalar gider zaman zaman. üstteki yazıyı görünce gözlerim doldu ister istemez. ne varsa eskilerde var zaten, artık ne sevgi kalmış ne saygı. sevdiğinizi geçin yarın evlendiğiniz kadın bile bunu size hergün yapmaya üşenir. hergünü geç bir kere yapsın diye rica etseniz büyük ihtimalle "ben senin hizmetçin miyim, elin ayağın yok mu?" gibi sözler işitirsiniz. çok yeniye gitmeye de gerek yok gerçi. 30 küsür yıllık evliler, benim daha annemin babama ceket tuttuğunu görmüşlüğüm yoktur. babam öyle fazla ceket kravat gezen birisi değil ama olsun. bir zamanların güzel hatırları işte, şimdilerde insanların sadece filmlerde göreceğini zannettiği şeyler haline gelmiş zamanla.

    https://www.youtube.com/watch?v=cdfdbdwm8p0
  • böyle kadın kalmıştır. annesinden öyle görmüştür çünkü.
    ceketini, havlusunu, kabanını tuttuktan sonra sevdiğinin sırtını da okşar ayrıca hatta öptüğü de görülmüştür.
hesabın var mı? giriş yap