• galiba ankara civarına pek uğramayan kadın türü.

    hayatımın büyük bir bölümünü 'sevgilili' geçirmiş bi adam olan ben -ben yaşar usta-, hiç mi denk gelmem lan buna? bakıyorum, maşallah tüm sözlük erkeklerine üçer beşer asılınmış. sevgilisiyleyken memeler mi gösterilmemiş herkese, el tacizleri mi yapılmamış, dudak kenarları mı ısırılmamış? deniz kızları mı dersin, kuşlar mı dersin; gelin alayları, donanmalar mı... vay babam vay! bir ben miyim perişan?

    demek ki hiçbir şartta gideri olmayan bi adammışım ben. allah yüzümüze bakmış da bir şekilde sevgili edinmişiz kazara. o gün de treni kaçırsak demek ki ömür billah kadın eli değmeyecekmiş elimize!

    yeri gelmişken, bir de fuck buddy mevzuuna değinmek isterim. herkesin varmış bundan da hemi? sevgilisi olan erkeğe yazan kadın gibi, eşiyle dostuyla cayır cayır sevişen kadınlar da çokmuş hemi? anam beni doğuracağına yarım kilo fındık doğuraymış da belki ileride nutella olur kadın kısmının sevgisine ilgisine mazhar olurmuşum. son cümle bozuk, farkındayım.
  • herhangi bir kadindir, cunku hayatin karsimiza neler cikarticagini bilemeyiz. benim sevgilim elimden alinsa, ben kadini degil sevgilimi suclarim. cunku beni sevgilim baglar, kadin ha ayse ha fatma ne farkeder? ha kadin kankamsa o durum baska bi hal alir, usenmem yolarim o ayri. hos, bence bu isin kadini erkegi de yoktur, beser sasar kardesim.

    igneyi kendimize batirmayi denersek misal, su ana kadar sevgilisi olan hic bi erkege yazmisligim yok, peki bu yazmamisligim yazmayacagimin garantisi midir? tabii ki oturmus kisilik ozelliklerimiz vardir ama benlik cok dinamiktir, akiskandir. yanar donerdir demek istemiyorum, hayir. ama bazen kendimizi sasirtiriz, ben miyim ulan bunu yapan dersin, oyle sekillere sokar hayat insani. yineleme ihtiyaci duyuyorum birini seytan durter dusuncesiyle, sevgilisi olan bi erkege yazmisligim yoktur, yazmak gibi bir hedefim, emelim de yoktur. ama insanin en cok yargiladigi sey -cogu zaman- basina gelmesinden en korktugu seydirden yola cikarak, atasozlerinin neredeyse hepsi mi dogru cikar guzel kardesim kapsaminda buyuk lokma yemek, buyuk soz soylememek taraftariyim.

    ve bittabi bunun uzantisi olarak, sevgilisi olan erkege bile bile yazan kadini da artik o kadar suclamama taraftariyim. arada sillik derim tabii, ben de peygamber degilim, mesela sevgilinizi elinizden alan kadindan "naapiyomus o kocagot" diye bahsetmek insani ziyadesiyle rahatlatir. hatta sevgilinizin sizden sonraki sevgilisi bile olsa bu kocagot diye seslendiginiz, kizin sizden haberi bile olmasa boyle hitap etmek insani yine rahatlatir.

    demek istiyorum ki, her firsatta her faturanin kadina cikartilmasi hos degildir, bunu erkekler de yapar, sevgilisi olan birine bile bile yazan insan meselesidir aslinda olay, ve hay ben karsilik veren sevgiliye koyayim afedersiniz. sonuc olarak, o da bir insan evladidir, herhangi bir kadindir, sillik dememek, dense de bi sure sonra ulan ister misin bu benim de basima gelsin empatisi kurulup dilini isirmalidir insan. bu kadar yargiliyorsa sakattir.
  • tam bir yırtıcıyım istediğim erkeği alırım edasıyla dolaşanları da bulunan ucuz bir orospudur.

    kendisini mutluluk saçan bir ödül olarak görüyordur veya sıkılana kadar istediğiyle oynayabilecek bir prenses. sonra yalnız başınayken ağlar falan.
  • yanlış yapıyordur fakat bu yanlış tek taraflı değildir. erkek karşılık veriyorsa o da bu kadın kadar suçludur. kafasını karıştırmak falan bunlar boş muhabbetler.

    beğenilmek her insanın hoşuna gider. bi kadın tarafından beğeniliyorum diye aklın karışıyorsa zaten tam olamamışsındır. o beğeni egoyu besler sadece. daha fazlası değil.
  • malum insanda beğenilme switchi doğuştan on geliyor. herkes beğensin böyle egolarımız okşansın, sertleşsin istiyoruz.

    işte bu güzel kadın tam o noktada devreye giriyor. er kişi hatunla birlikteyken bir anda bu kadın çıkıyor ortaya. ortam hemen şu şekli alıyor. erkek içten içe yanındaki kadının kendisini kıskanmasından, iki kadın arasında rekabet unsuru olmaktan haz alıyor. orgazmdan zevkli anlara bir örnektir bu. erkeğin yanındaki esas kızımız ise ortama giren bu davetsiz misafirden inanılmaz derecede rahatsız olur. ama burada kesin bir şey var ki kadın kısmı erkek kısmından çok daha karmaşık olduğundan en az iki ayrı davranış tipi sergileyen hanımlar mevcut.

    birinci grup "ne bakıyorsun erkeğime" modunda tırnaklarını çıkararak saldırıya hazırlanır. ki bu saldırı genelde ilginç biçimde erkeğe yönelik olur. "bu hatun sana niye bakıyor, ne bakıyorsun hatuna" gibi.

    ikinci gruptaki hanımlarımız ise "sen ancak öyle bakarsın" modunda olurlar. yani nedir? "kızım sen bu savaşın mağlubusun. o benim, sen geç kaldın, ancak uzaktan seyredebilirsin işte" haleti ruhiyesi içerisinde olurlar ve yanlarındaki erkeğin bir başka kadın tarafından arzulanıyor olması onları beyzadeye daha fazla bağlar. özet olarak "herkes peşinde ama, o bana ait" mantığıdır. bir de tabii hanım kızlarımız arasında pek yaygın olan gizli beğenilme savaşlarının o anki muzafferi olduğunu bilir. bir kadına haz veren en büyük şey sanırım bir başka kadını yenmiş olmak. yani erkek kısmının kendi arasında çok da sallamadığı bir rekabet içerisindeler hayret.

    not: bu gözlem sosyoloji laboratuvarlarında gerçekleştirilen bir deneyin sonucudur. çiftlerin bir arada olduğu varsayılmıştır. evde denemeyin üzülürsünüz. yanındaki çeker gider anlayamazsın. sonsuz uçurumlardaki çiçeklere dokunamazsın. karanlık gecelere ortak edemem seni kıyamam sana
  • gerekli kadınlardır. zira erkeginizin kalitesini gormenize ortam hazırlarlar. onurlu bir erkek her ne olursa olsun bayagılasmaz en nihayetinde, ilişkiniz guclenir. veya essegin aklı mıymıs neymiş ona karpuz dusurunce esseginizin essollessek oldugunu gorursunuz, erkenden kurtulursunuz adamdan.
  • şimdi dürüst olayım.. ben bu kadını etikdışı falan bulmuyorum açıkçası..
    ha iki dakika önce şu başlığı tekrar görüp tekrar düşünene değin, kesinlikle çok terbiyesizce davrandığını düşündüğüm kadındı oysa..

    ama bir durdum düşündüm..
    sevgilisi olan erkeğe yazmamalı
    çünkü niye
    çünkü onun sevgilisi var
    çünkü o rezeve edilmiş..
    çünkü o erkeğin üzerine, durduğu rafta, sold yazılmış..

    çok saçma geldi lan..
    ahlaksızlık falan değildir bence.

    açık piyasa ortamı..
    herkes herkese yazabilir.. hiç sakıncası yok..
    eğer sevgilisi varken, aynı anda bir ikinci kadını da idare etmek derdinde bir adam varsa, bu adam ahlaksızdır.
    bu konuda fikrim net işte..

    ha, şu, sevgilisi olan erkeğe bile yazan kadınlara saydıranların da bence neredeyse tamamı, sevgili sahibi olup da elden kaçırmamak derdiyle üç buçuk atan hatunlar..
  • farkında olmadan "önce sevgilini aldat ve terket sonra da beni aldatıp terkedersin" mesajı veren kadındır.
  • daha once yazmisim galiba bi kac yil once, hala da arkasindayim.

    erkeginizin ne oldugunu ve ne olmadigini ortaya koyan kadindir. zira o kadinin ne kadar karaktersiz oldugu sizi ilgilendirmez. (evet, gozunuz donup kadinin suratinin ortasina cotaaa diye cakabilirsiniz belki, ofkenizi cikartirsiniz, ama baska bi boka yaramaz) siz o kadinla birlikte degilsiniz; siz, sevgilinizle birliktesiniz.

    bakin bakalim sevgiliniz ne kadar karakterli. sevgilinizin, o kadina hayatinda verdigi yere bakin...durdugu mesafeyi gozlemleyin.

    zira unutmayalim, hic bir kadin, bir erkek kendisine musaade etmedikce fazla yakininda duramaz. hic bir erkek, istemedikten sonra yavsagin tekinin mutlulugunu bozmasina izin vermez.(evet biliyoruz, begenilmek herkesin hosuna gider. begenilmek ile, yavsanmak arasindaki cizgiyi bilmek icin az biraz klas olmak yeterlidir...degilseniz hic kasmayin zaten)

    izin veriyorsa, kaygilanmaniz gereken baska seyler vardir.
  • yazılan kişide biter olay... burada söz konusu bakılan erkek olduğu için öyle devam edelim..

    karşısında; kiz arkadasi varken baskasina yuz veren erkek olan kadındır. zira diğer türlü, o kadın erkeğe yazan kadın değil, havaya yazan kadın olabilir ancak...

    kimse kimseye yüz vermeden kim kime yazar, yüz vermemişse zaten ne yazar...

    yazılanın yanındaki esas kadın da sevgilisi olan bir erkeğe bile bile yazan kadına değil, yanında kız arkadaşı varken başkasına yüz veren erkek olacak sevgilisine bakmalı, gözünün dışarda olması meselesini irdelemeli. daha önemlisi o erkekle ilgili her şeyi tekrar gözden geçirmeli....

    yüz veren olduktan sonra herkes herkese yazar... hatta gönül yazar...

    bir de, herkes bu üç konuma (sevgili-yazılan-yazan) bilerek veya bilmeyerek, isteyerek veya istemeyerek hayatında en az bir kere mutlaka uğramıştır/uğrayacaktır....

    zira nedendir bilmem, ilişkilerin olmazsa olmazlarından biridir...
hesabın var mı? giriş yap