• romantizmin doruğudur benim için. bir sevgilim de gelsin desin ki "bu akşam kitap okuyalım mı?" ölürüm, bayılırım, eririm orda. ama bana hep denyolar, dallamalar falan denk geliyor. işleri güçleri sevişip yemek yiyip maç izlemek. tamam ben de severim maç izlemeyi, tamam bazen abartıp kendimi kaybediyorum fener maçlarında ama, insan başka şeyler de yapmak istiyor. beraber yüzüklerin efendisini okusak mesela... olm o kitabı ben anneme, ablama, yeğenlerime ve köpeğime bile okumuşum zamanında. niye sevgilimle okumayayım?

    çok istiyorum böyle birlikte kitap okuyabileceğim bir sevgilimin olmasını. beraber kitap da okuyalım tekneyle de gezelim trekkinge de gidelim maç da izleyelim. birlikte sevişme ve yiyişme haricinde yapacak aktivitelerimiz olsun. kahrolsun flört döneminde sürekli yemeğe çıkan zihniyet. olmuyo ulan üstüme hiçbi giysim!
  • akıl, beyin, kalp büyütür.
  • daa guzeli olamaz olmaz biliyorum..herkesin akin akin sokaklarda oldugu bi zamanda evde oturup mumkunse arkadas gibi yanyana ayni kitaptan okumaya baslamak,cok konusmamak,telefonlara bakmamak,cok anlatmamak,okumak saatlerce okumak..ruhu temizler,iki insani opusmekten daha cok birbirine yaklastirir.
  • bölüm bölüm...o okşayıcı sesi sonuna kadar solumak için.dünyanın en güzel zevklerinden birini paylaşmak için.cümleler üzerine dakikalarca yorum yapmak için.kitabı yıllarca ayrı bir özenle saklamak için.sevdiceğin kucağında uykuya dalmak için.bir kitaptan alınacak zevkin kat kat artırılması için...bünyesinde gerçekleştirilmesi için bir yığın sebep bulunduran eylem.
  • okuduğunu anlamamakla noktalanacak eylem.
  • bunu çok istemiştim

    (bkz: #67732564)
  • güney sahillerimizde daha çok yabancı turistlerde gördüğümüz eylem. bize de genelde onları seyretmek düşer *
  • daha da güzeli sevgiliyi yazaken izlemektir. o konsantre oluş hali, yazıcağını bulunca gözlerin o parlayışı, durup uzaklara dalışı, bulamayınca yüzünde oluşan o tatlı huzursuzluk...
  • bir pub'da gündüz vakti yayilmistik. her şeyden ve hic durmadan sohbet ediyorduk gene manyak gibi.

    bi ara tuvalete gittim geldim, baktım yayıldığımız koltukların yanindaki kitaplığı karıştırıyor.
    okuduklarimız hakkinda konusmaya başladık. o kadar aynı frekanstaydık ki, birbirimizin cümlelerini tamamliyorduk habire ve bu her olduğunda manyak gibi sarılıp öpüşmek istiyorduk.

    derken kenarda yüzyıllık yalnızlık ilişti gözüme. elime aldığım kitabı göğsüme bastırdım ve gözlerine bakıp "dünya henüz öyle çiçeği burundaydı ki, henüz bir çok şeyin adı yoktu. ve onlardan bahsederken parmakla göstermek gerekiyordu" dedim.
    çok da anlamadigi bi keramete, bi mucizeye bakar gibi baktı yüzüme . böyle anlarda gözlerinde biseyler pırıldardı**

    kitabın ilk sayfasını açıp cümleyi gösterdim. pik yapmiş bi hayranlık nefesi doldurdu ciğerlerine ve verirken "seninle bir dağ evine kapanıp günlerce kitap okumak istiyorum" dedi, gözünü gözümden bi an bile ayırmadan.

    galiba hayatımda duyduğum en seksi şeydi bu.
    "sadece bu cümleyi kurabildigin icin bile seni tavaf etmek istiyorum" dedim içimden. ve tatlı tatlı gülümsedim.

    **
  • son derece sevimli bi şımarıklık hisseder insan, biri diğerinin kucağına uzanmış olur ekseriyetle, kafa kaldırılır ara ara, bir öpücük çalınır, bir gülücük atılır, mutlu mesut okunmaya devam edilir.. "romantik" sayılan pek çok eylemden daha romantiktir bence sevgili ile aynı koltukta kitap okumak, okuyabilmek...
hesabın var mı? giriş yap