• sormuşlar, "neden televizyonlarda yoksunuz?" diye. adam da yanıtlamış;

    --- spoiler ---

    “türk toplumunun değerleri değişti. türk toplumuna sunulan işlerin içerikleri değişti. yani ben şu andaki içeriklerle hiçbir dizinin içinde olamam. eleştiri olarak kabul etsinler, biraz da yaşlılığıma versinler… bütün yapılan işlerde tabanca, tüfek, millet birbirini öldürüyor. bütün erkekler sakallı. bizim zamanımızda sakal rol gerekirse bırakılırdı. bu ortamda ben olamam. çünkü biz yaptığımız işlerde topluma sevgiyi, hoşgörüyü, toleransı, birlikte yaşamayı, dayanışmayı öğretmeye çalıştık.böyle bir senaryo ile karşılaşırsam yaşıma rağmen hâlâ oynayabilirim. ama karşılaşacağımı da pek zannetmiyorum”

    --- spoiler ---

    kaynak

    benim gözümde gerçek bir sanatçıdır.
    seviyoruz seni fiko.
  • şevket altuğ "sizi neden göremiyoruz?" sorusuna şu cevabı vermiş:
    “türk toplumunun değerleri değişti.
    türk toplumuna sunulan işlerin içerikleri değişti. yani ben şu andaki içeriklerle hiçbir dizinin içinde olamam.
    eleştiri olarak kabul etsinler, biraz da yaşlılığıma versinler... bütün yapılan işlerde tabanca, tüfek, millet birbirini öldürüyor.
    bütün erkekler sakallı.
    bizim zamanımızda sakal rol gerekirse bırakılırdı.
    bu ortamda ben olamam.
    çünkü biz yaptığımız işlerde topluma sevgiyi, hoşgörüyü, toleransı, birlikte yaşamayı, dayanışmayı öğretmeye çalıştık.
    böyle bir senaryo ile karşılaşırsam yaşıma rağmen hâlâ oynayabilirim.
    ama karşılaşacağımı da pek zannetmiyorum.”
  • kendisiyle bolca vakit geçirmişliğim, sokak arasında top oynamışlığım bile var. başlığı görünce o günler geldi aklıma, gerçekten çok şanslıymışım. (bkz: super baba) dizisi semtimizde, bazı sahneleri ise evimizde çekiliyordu. dizinin bütün kadrosu, kamera arkası arkadaşımız olmuştu... bu güzel insanlarla bir kare bile fotoğrafımın olmayışı içimi çok burkuyor. o zamanlar en teknolojik aletim tetristi.
  • sol çerçevede görünce yüreğimi ağzıma getirdi, işte birini görmeden sevmek böyle bir şey.
    umarım kendinize uygun bir senaryo bularak sizi özleyen insanları dahası kendinizi mutlu edersiniz.
  • sanatı derinlemesine inceleyen, içindeki o samimiyet ve gerçeklik duygusu tamamen varolana kadar oyunculuğu tırmandıran, sahte ve yapay duygulardan uzak gerçek ve ruha dokunur oyunculuk ve sanat anlayışını bizlere kazandıran ender sanatçılardan birisi kendisi.

    o yaşayıp hissederek aktarır içindekileri.

    ben buraya hapsoldum nihat..hapsoldum..evler dükkanlar ağaçlar..hep aynı şeyler, aynı yüzler, aynı sesler..7 yaşında geldim ben buraya nihat ne hayallerle geldim. 40 yıl sonra halime bak. buranın bir parçası oldum. iskele gibi, durak gibi, sermetin köşesi gibi..yaşıyor muyum? ölü müyüm? taş mıyım..duvar mıyım? neyim, hayatımın anlamı ne?
    çocuklarım..babam..dedem..eski karım..arkadaşlarım..ya ben nihat? ben? ben nerdeyim ya? yetti artık, burama geldi be! dayanamıyorum..nefes alamıyorum..ölünce arkamdan iyi adamdı diyecekle, kıyak delikanlıydı diyecekler..fedakardı.. ailesine düşkündü, yardım severdi hep başkalarını düşünürdü..!çengelköy'ün evliyasıydı..!
    hadi..hadi gömün beni ne bekliyorsunuz? şimdiden gömün! yaşamıyorum zaten..yaşamıyorum! yaşasam sen kendin için ne istiyorsun be adam diye sorarım! soramıyorum! korkuyorum!! sevdiğim insana bekle bende geliyorum diyemiyorum ben be! ölmüşüm ben nihat, ölmüşüm yav! siz öldürdünüz beni siz! ölmek istemiyorum! durduğum yerde çürümek istemiyorum!! o benim son çaremdi..beni bu hapishaneden çıkaracaktı, o benim kurtuluşumdu! gitme demek istedim, diyemedim!! diyemedim nihat diyemedim!! elif de gitti nihat! ben gene kaldım...bittim..bittim ben nihat.."

    ben oyuncuyum diyen kaç kişi var ki bu kelimelere hayat versin. gülerken düşündürsün, düşündürürken ağlatsın...

    edit: yazarlardan gelen yoğun istek üzerine o müthiş sahneyi paylaşıyorum.
    ben buraya hapsoldum
  • bir defasında kendisiyle bir restoranda karşılaşmıştık. ben alkollüydüm ve alkolün verdiği cesaretle masasına gidip selam vermiştim. sonrasında o sandalyesinde otururken dibine diz çöküp sohbet etmiştim bir süre. memleket meseleleri üzerine sohbet etmiştik. zamanını almış olmama rağmen beni kırmamış olması, sabırla bütün söylediklerimi dinlemesi ve göstermiş olduğu mütevazı davranışlarıyla inanılmaz saygımı kazanmış bir insandır. gerçekten, o sanatçı egosu, kaprisi, nobranlığından eser yoktu bu insanda...

    bir kralın elini öpmem ama bu adamın ellerini öperim.
  • bir gün nişantaşı'nda, valikonağı'nda gördüm. şevket bey merhaba, dedim, sadece selamlaşıp, nezaketle gülümseyip başıyla selamımı aldı, yolun karşısına geçtik beraber, iyi günlerleşip gözden kayboldu fiko. yukarı çıktım, fiko'yla selamlaştık dedim, hadiyaaağ'cıların arasından bir stajyer; o kim? dedi. sessizlik oldu. süper babayı biliyor musun? yok dedi. tokatçı'yı? ıı-ıh!
    -bana da bir su dedim. oturdum masama, sonrası sessizlik güzellik.
    güzel güler.
    görsel
  • para için mal tv dizilerinde yıllardır boy göstermeyerek aklımızda çok güzel kalmış abimiz.
  • süper baba'nın yapımcılarından biridir. 50 yaşından sonra yapımcılığa soyunmuştur ve süper baba'nın 137 bölüm hem başrolünü oynayıp hem de yapımcılığını yapmıştır.

    bu işten çok büyük para kazanmıştır, o dönem kanallar parayı dolarla ödediği için aslında dünyalığını bu işten yapmıştır.

    ayrıca ünlü reklamcılar şardan ailesi ile dünür olmuştur. aynı dönemlerde aymar ve aeg reklamlarında oynamıştır.

    yanlış anlamayın usta sanatçının parasının muhasebesini yapmıyorum ama 1993 ile 2002 arası servet yaptığı için zannedersem piyasadan elini ayağını çekti. yani kendisini göremememizin bir sebebi de bu.

    keşke şener şen ile birlikte ya da tek başına en azından bir projede daha kendisini görebilsek.

    çünkü kendisi türkiye'de herkesin sevip saygı duyduğu ender isimlerden.
hesabın var mı? giriş yap