• kuşatılma paranoyası olarak da bilinir.

    valla almanlar kendi sevrlerini yani versay antlaşmasını imzaladılar imzalamasına da sonrasında yaşadıklarını ve yaşattıklarını biliyoruz. kitlesel deliliğin en bariz örneğidir nazi almanyası.

    atatürk'ü sevin, sevmeyin. şu gerçekte buluşalım: o olmasa harbiden yarrağı yemiştik. sevr öyle böyle bir antlaşma değil. öyle böyle değil. açın bakın. versailles onun yanında zafer bildirgesi kalır. almanlar bu kadar delirdiyse biz hepten kopardık herhalde.

    türk toplumu derin yaraları olan, ağır travmalar yaşamış bir toplum. ermenilere yaşattıklarımızın on katını biz yaşadık. bilinmiyor çünkü konuşmak dahi istemiyoruz. yarımızın dedesi bir yerden göçmüş. neden, nasıl göçmüş anlatmaz. "viyana kapılarına dayandık... sonra atatürk geldi düşmanı yendi"den ibaret hikayemiz. bu iki fragman arasındaki üç yüz yılda olup bitenler kayıp.

    ne zaman yasını tutarız yaşadıklarımızın? ne zaman tanımaya başlarız kendimizi? o zaman affederiz etrafımızda dönüyor sandığımız şu dünyayı da, kendimizi de.

    o güne kadar türk'ün türk'ten başka dostu da yok düşmanı da.
  • -eoo ekskuiiz mi, yirmi million, bozabilirsiniz?
    -bozdurmam ben bu vatanin parasini!
  • he ya hepsi hayal, yok öyle bir şey....

    (bkz: ermeni ulusal bildirgesi)
  • "sevr sendromu ehehehe, büyük resim ehehehe." tarzı yorumlar yapan aşırı iyi niyetli arkadaşlar, "paranoyak olman, takip edilmediğin anlamına gelmez." diye bir söz vardır. bildiniz mi?
  • türkiye; rusya, avrupa birliği, ortadoğu, afrika ve asya'nın tam ortasındaki çok hassas bir coğrafi konum. ülkenin birlik ve bağımsızlığı 7&24 risk altında.
    aksini iddia edenleri kürdistan şeytan beşlisine davet ediyorum. iran kürdistanı, türkiye kürdistanı, ermenistan kürdistanı, suriye kürdistanı ve ırak kürdistanı'nı gezin.
    sevr'in bir sendrom olmadığını anlayacaksınız.
    atatürk'ün hem bu ülkenin hem de dünyanın barış teminatı olduğunu farkedeceksiniz.
  • evet, bir sendromdur fakat tarihi açıdan bakıldığında sebepleri görülebilir. sadece türkiye'ye özgü bir durum da değildir. örneğin macarlar için de triannon sendromundan bahsedebiliriz.

    diğer açıdan bakarsak son dönemdeki ermenistan- azerbajcan savaşı öncesinde paşinyan ve benzeri ermeni liderlerin konuşmalarında da sevr'e bir çok atıf vardır. hatta, bence türk-ermeni-azeri ilişkilerini en düzgün şekilde yorumlayan gerard libaridian'a göre, ermenistan'ın bu söylemleri türkiye'nin azerbajcan'a bu kadar net desteğininin bir sebebi.

    sevr'in gerçekleşmesi günümüz şartlarında namümkün görünmekle birlikte, bir takım ermeni milliyetçilerin de en büyük rüyasıdır. mesela ermeniler için de muhtemelen kars antlaşması çok büyük hezimet olarak görülüyor ki yanlış hatırlamıyorsam ermenistan resmi olarak tanımadı onu hala.

    demek istediğim şu ki, evet tabii ki var ama haklı sebepleri de vardır. zaten bu tarz şeyler olmadan ulus-devletler tarihini yazamaz. bir düşmanın olmadığı, sizi bir ülküde birleştirecek mitleri yaratamazsanız tarih yazımını nasıl yapacaksınız?
  • etnikçi sol liboş zırvasıdır.
  • https://www.nytimes.com/…acies-sevres-syndrome.html

    ülke'de oluşan olumsuzluklar için sürekli başkalarını suçlamak olarak değinilmiş.
  • bir sosyolojik hastalıktır
  • varlığının en büyük kanıtı başlığındaki entryler olan sendrom, toplumsal histeri
hesabın var mı? giriş yap