• kendisini hakkımdaki tavrı nedeniyle tayyip erdoğan'a benzettim açıkçası.

    nickinne nedeniyle uçurulduğunu iddia etti. hani neden uçurulduğunu kendi de bilmese, açıkça kabul etmiş olmasa, yanlış biliyor diyeceğim, değil, gayet pişkince yalan söylüyor. (bkz: #20142997)

    yalan söylediğinden dem vurunca, birden, kaç ay sonra görevi kötüye kullandığım aklına geliyor. sanki devlet memuruyum. tabi bu zırva da yalan söylediği gerçeğini değiştirmiyor. sonra çıkıyor içeriği "birden fazla hesap kullandığı tespit edildiğinden uçurulmuştur."dan ibaret olan bir entry için "saçmalama" diyor.

    neden uçurulduğunu bildiğim bir yazarın neden uçurulduğunu istediğim yere, istediğim şekilde ve istediğim gibi yazarım veya yazmam, keyfim bilir. bu vakada herkes olanı biteni bilmeden nickinne'ye saldırdığı için ve moderasyon da bu konularda en başından beri gereksiz bir ketumluk sergilediğinden dolayı, yazarları bilgilendirmek için yazdım. hatta daha fazlasını söyleyeyim, kendisinin çift hesap kullandığı bir ekşi sözlük'e yapılan telefon ihbarı sayesinde öğrenilmiştir. ki ben de konuyu bu nedenle en başından beri biliyorum, yoksa yine haberim olmayacaktı.

    o da yetmiyor, son manevra olarak "kurcalama, dosyaları açıklarım" havalarında bir entryme "rastladığından" bahsetmekte. demirden korkan trene binmez diyeceğim, binmekten bahsettim diye homofobik diyecek, umrumdaydı.

    bana yaptığı yakıştırmalar yalan söylediği gerçeğini örtmüyor.
  • elinde damga, insanları damgalayan yazar. iki erkeğin öpüşmesini, kendimce estetik bulmadığımdan dolayı homofobik damgasını kendisinden yemiş bulunmaktayım. tam anlayamadım sanırım, galiba bir de mükemmel bir erkek güzeli [o ne ola ki] bulup benim önümde sevişmek istiyor onunla. hayır sevişme demiyorum, hobi olarak yine seviş ama neden benim önümde?! diye sorasım var kendisine diyip geyiği uzatmak istemiyorum. neyzen tevfik'ten bir alıntı ile sözlerimi noktalıyorum;

    zevkine payidar-ı yoktur bu işin,
    sevişin gençler sevişin.
  • kendisine "adam gibi cevap ver, kadın gibi değil, karı pezevenk, faşizan" gibi hakaretler edilmiştir. (bkz: #51020243)

    daha önce de kendisine "ibne, götveren, nonoş, topoş" gibi hakaretler yapılmıştı. sex addict, erkek olmayı bir üstünlük ya da kadın olmayı aşağı bir durum olarak görmemektedir. kadın olmayı olumsuz anlamda kullanan, "karı" kelimesini kullanan, bir yandan "ne olur yalvarırım peşimi bırak" diyen ama bir yandan da "daha sert girerim" diyerek tehdit eden zihniyete pabuç bırakmaz.
  • bu sözlükte okuduğum ve okumaktan keyif aldığım ender insanlardan birisi olan mükemmel sözlük yazarı. ilerleyen yıllarda mutlaka nobel ödülüne layık görülmelidir.
  • "adam gibi" muhabbetine sığınan ve erkek olmayı üstün bir konum olarak gören ayrımcı mizojinist zihniyete laf anlatmaya çalışmaktadır.

    sex addict, "adam gibi" değildir, çünkü toplumsal erkekliği de toplumsal kadınlığı da inşa edilmiş ve yıkılması gereken çürümüş yapılar olarak görmektedir. kadına ve erkeğe ait davranışlar diye bir şey yoktur, olmamalıdır. belli sıfatların ve davranışların cinsiyetlendirilip, belli cinsiyetlerin belli davranışlardan soyutlanması ve belli davranışların belli cinsiyetlerden soyutlandırılması ayrımcılıktır.

    erkekler de ağlar, erkekler de ip atlar, erkekler de hemşire olur. kadınlar da mavi giyer, kadınlar da mühendis olur, kadınlar da futbol oynar. kadınlar cesur olabilir, erkekler korkak olabilir. kadınlar saldırgan olabilir, erkekler naif olabilir. davranışlar cinsiyete atfedilen kodlar biçiminde olmamalıdır. davranışlara cinsiyet atfetmek, toplumların düştüğü yanlışlardan biridir, ve bu yanlış da toplumsal cinsiyet eşitliği duyarlılığıyla düzeltilebilir.

    "adam gibi" zihniyeti hastalıklı bir zihniyettir, çünkü erkeklik tapınmacılığının bir sonucudur. vajinal sekste kullanılan ve kanla dolup erekte olabilen bir dış cinslik organınız var diye yüce ve ulvi bir yaratık olmuyorsunuz. eşit olduğunuzu kabulleneceksiniz. eşitliği kabullenmediğinizde tepki göreceksiniz. sizin fallusunuz ve fallus üzerine inşa ettiğiniz çürük iktidarınız er ya da geç sizin başınıza çökecek. hastalıklı toplumsal erkeklik algınızla baş başa, dımdızlak kalacaksınız.

    sizin ayrımcı dilinize karşı çıkan hak savunucularını yalancılıkla suçlasanız da, sizi ciddiye alan olmayacak. eşcinsellere "ibneliğin lüzumu yok, karı pezevengi, kadın gibi yazma, adam gibi yaz" diyerek ayrımcı nefret söylemi rekorları kırsanız da, sözlükte yazılan her şeyi okuyan izan sahibi insanlar neyin ne olduğunu görecek.

    kendiniz gibi mizojinist ve homofobik ayrımcıların şakşakçılığıyla zeytinyağı gibi üste çıktığınızı zannedebilirsiniz, ama ayrımcılığa karşı mücadeleyi durduramayacaksınız. her zaman ve her yerde tepki göreceksiniz. yanlışınız yüzünüze vurulacak. hatanızı anlayıp geri adım atsanız da, sizin gibi ayrımcılardan özür ve özeleştiri beklenecek.

    * * *

    sex addict, ayrımcılardan hesap sorar. ayrımcılığa, sadece kendisini hedef aldığı için değil, toplumsal kötülüklerin kaynağı olduğu için karşı çıkar. sex addict'in ayrımcılık karşıtı mücadelesinin yöntemini beğenmeyenler, ona "ibne, karı pezevengi, adam gibi yaz" demek yerine, aynaya bakıp kendi ayrımcılıklarıyla yüzleşmelidir.
  • eleştirilerinde haklı olabilir. ama git gide eleştirdiği şeye dönüştüğünün farkında değil sanırım. mesela birkaç ay önce yine eşcinsellerle ilgili bir entrysine istinaden kendisine bir msj atmıştım. söylediği şeylere dayanak olarak verdiği istatistiklerin aslında tam tersi bir sonuca çıktığını örneklerle izah etmiştim. aslında amacım ona destek olmaktı. zaten o da istatistikleri değiştirmiş sonradan. herneyse; asıl konu benim orada istatistik, rakam, nüfus oranı falan derken heteroseksüelleri hetero, homoseksüelleri de homo kısaltmalarıyla tanımlamam ("%90 hetero - %10 homo" gibi istatistiki bilgilerden bahsediyorum). 4-5 mesaj süren diyaloğumuz boyunca konu istatistikten çıkıp benim homofobikliğime kaymıştı. çünkü homo kelimesi saygısız bir yaklaşımmış. öyle dememem gerekiyormuş. heteroseksüel kelimesini hetero diye kısaltınca hakaret olmuyor da homoseksüel kelimesini homo diye kısaltınca neden hakaret oluyor hala anlamış değilim. kendisine defalarca, açık ve duru bir türkçe'yle konunun öyle olmadığını anlatmaya çalıştıysam da o hiç sevmediğim "homofobik" damgasını yemekten kurtulamadım. sonuçta tanımımda hata yapmış bile olsam -ki orası da tartışılır- bu benim homofobik olduğumu göstermez. en fazla "öyle deme ama bak şöyle de. daha doğru bir tanım olur." dersin. ama iki medeni insan gibi fikir alışverişi yapmak yerine o beni itham altında bırakmayı seçti. tartışmayı da kestim zaten. (bu entry'yi de o zaman yazmış ama yollamamıştım. hatasını zamanla belki kendisi görür de böyle davranmaktan vazgeçer diye ummuştum. umudum baki)

    iki kişi arasında geçen bir olayı subjektif bir dille aktarmayı sevmesem de insanların kendisi hakkındaki eleştirilerini örneklendirmek ve bu konularda biraz fazla hassas olduğundan dolayı insanları sıkça yanlış anlamaya meyilli olduğunu söylemek adına bunu yapıyorum. kusuruma bakmaz umarım.

    yani sadede gelecek olursak: kendisi eşcinsellikle ilgili haksız eleştiriler ve yargısız infazlardan ne kadar rahatsızsa, kendisinin muhattapları da "homofobik" gibi çoğunun alakasının olmadığı ve hakaret seviyesindeki bir ithamı duymaktan rahatsız. dolayısıyla, bu tarz durumlardan muzdarip biri olarak en çok onun empati kurup, en çok onun insanları yaftalarken dikkatli olmasını beklerken, malesef o olgunluğu kendisinde "henüz" göremiyor ve eleştirdiği şeye dönüşmesinden dolayı üzüntü duyuyorum. umarım en kısa zamanda insanları tanımadan etmeden yaftalama huyundan vazgeçer de, istisnasız her tartışmada başına gelen "haklıyken haksız konuma düşme" sendromunun nasıl da aniden ortadan kalkığını kendi gözleriyle görür.
  • birden fazla hesap kullandığı tespit edildiğinden uçurulmuştur.
  • nefret söyleminden bahsetmesi başlı başına ironi teşkil etmektedir ki kendi gibi düşünmeyen veya savunduğu her neyse o konuda kendisine destek vermeyen herkese nefret kusmaktadır. sayesinde homofobik, eşcinsel kelimeleri anlam kaybına uğramıştır.

    her zaman tetikte olmak ve herkese karşı saldırgan davranmak.. zor bir hayatı olsa gerek..
  • senelerdir yazdıklarını okurum. kendisi bilmese de; kâh ters düşüyorum, kâh ben yazdım kabul ediyorum. itiraf ediyorum, ifşaatlarını abartılı bulduğum da olmuştur. hayır, az bile yapıyor! şöyle bi bakınca, tam isabet vuruyor. homofobi ve misojini ile mücadele, teşhir etmekten geçer çünkü.

    ayrımcılar; her türlü korkunçluğu iki saniye bi tarafa bırakırsak "biz" eşcinselleri, transseksüelleri, biseksüelleri ve kadınları "korunmaya muhtaç" olarak görürler. işte suratlarına tekrar ve tekrar çarpılınca kıvırma yoluna gitmelerinin bi sebebi budur. utanmaları yok madem; ne etikten ne de haysiyetten anlayan ayrımcıların yancıları utansın bari.

    kalemine kuvvet.
  • elbette ki bütün lgbti'leri temsil etmemektedir, kendi halinde gey bir yazardır. lgbti toplumunu oluşturan her harfin (lezbiyen, gey, biseksüel, trans, interseks) ayrı ayrı sorunları bulunmaktadır; fakat bu sorunlar kökendeştir. hetero-cis-normativite ve patriarka, yani heteroseksüel olmayı (karşı cinsten çekim duymayı) ve kendi bedeniyle cinsiyet kimliği açısından uyumlu olmayı (cis olmayı) yücelten erkek egemenliği, lgbti toplumunun sorunlarının kökeninde yer alan toplumsal sorundur.

    dilsel açıdan bakıldığında, arapça'da "kız çocuğu" anlamına gelen ibne kelimesinin ve "pasif eşcinsel" anlamına gelen ubna/ubne kelimesinin türkçe'de olumsuz bir anlamda kullanılması, hangi bağlamda ve hangi cümle içinde kullanılırsa kullanılsın, isterse lgbti ve kadın kimlikleriyle alakasız olduğu iddia edilsin, bu ifadenin kullanımı ayrımcılıktır, mizojinidir, homofobidir.

    prof. dr. yılmaz esmer'in türkiye değerler araştırmasına göre türkiye'deki insanların %87'si eşcinsellerle komşu olma fikrine bile "hayır" demektedir, dolayısıyla türkiye'de yaşayan insanların en az %87'si homofobiktir. "ibne" kelimesinin bu kadar yaygın bir küfür olmasına şaşırmamak gerekir, çünkü eşcinselleri komşu olarak görmek istemeyen %87'lik ezici çoğunluk zaten kendisine de ibne denilmesinden korkarak bu nefreti dillendirmektedir. yani, %87'nin eşcinselleri hedef alan nefreti, "beni de gey zannederler" ve "benim çocuğum da onlar gibi olur" korkularını da içermektedir. homofobi, bu korkuları da tanımında içerir zaten.

    sadece dün, hem kocaeli'de transların evi kurşunlandı, hem izmir'de bir trans kadın bıçaklandı, hem de istanbul'da bir trans kadın delik deşik edildi. geçenlerde bir trans kadına satırla saldırıldı. trans kadın, eli kopmak üzereyken hastaneye yetiştirildi. elini ufak bir deri parçası tutuyordu sadece. kopmak üzere olan el yerine dikildi, ama belki de tutmayacak.

    eşcinsel düşmanı olmak ve trans düşmanı olmak, sadece "ibneler/dönmeler öldürülsün" demekle olmaz. ayrımcı nefret söyleminin sadece "öldürme hedefi"ni içermesi düşünülemez. nefret cinayetlerine giden yolun taşları nefret söylemi ile döşelidir. yaygın olan homofobik ve transfobik nefret söylemi, birilerinin lgbti'lere saldırmasına giden ortama zemin hazırlar.

    sex addict, ayrımcı nefret suçlarına giden yolu döşeyen ayrımcı nefret söylemi taşlarını teşhir etmektedir ve bu çabalarına elbette devam edecektir.
hesabın var mı? giriş yap