• yüz bin cefa etsen vazgeçmem, bir kere sevdim seni. kaza ve kader kalemi alnıma böyle yazmış; seni sevdim bir kere. dokuz gök döndükçe bu sözden dönmem: sevdim seni; yer ve gök aşkıma şahit olsun.
  • tarz-ı selefe tekaddüm ettim
    bir başka lügat tekellüm ettim

    ben olmadım ol gürûha pey-rev
    uymuş belî gencevî’ye hüsrev

    billah bu özge mâcerâdır
    sen bakma ki defter-i belâdır

    zannetme ki şöyle böyle bir söz
    gel sen dahi söyle böyle bir söz

    erbâb-ı sühan tamâm malûm
    işte kalem işte kişver-i rûm

    gördün mü bu vâdi-i kemîni
    dîvân yolu sanma bu zemîni

    engüşt-i hatâ uzatma öyle
    beş beytine bir nazîre söyle

    az vaktde söyledimse anı
    nâ-puhteliğin değil nişânı

    gördük nice şâhlar gedâlar
    bir anda yapar anı babalar

    gencînede resm-i nev gözettim
    ben açtım o genci ben tükettim

    esrârını mesnevî‘den aldım
    çaldımsa da mîrî malı çaldım

    fehmetmeğe sen de himmet eyle
    ol gevheri bul da sirkat eyle

    çok görme bu hikmet-i beyânım
    tevfîka havâle eyle cânım

    in dem ki zi şâirî eser nîst
    sultân-ı sühan menem diger nîst

    (bkz: hüsn ü aşk)
    (bkz: fahriye-i şâirâne)

    kıskananlar çatlasın, çekemeyen anten taksın hahhayyyt
  • “hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
    merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen”
  • aşk, mumdan kayıklarla ateşten bir denizi aşmak gibidir.
  • ey hilâl ebrû dilin meyli sanadır dogrusu
    sû-yı mihrâba nigâhım kec-edâdır dogrusu
    râ kaşından inhirâf etsem riyâdır dogrusu
    yâ savâb olmuş veya olmuş hatâ sevdim seni

    fariğ olmam eylesen yüz bin cefa sevdim seni- fariğ olmam
  • “ey dil sen o dildâra lâyık mı değilsin yâ
    davâ-yı mahâbbetde sâdık mı değilsin yâ
    özrü nedir azra’nın vâmık mı değilsin yâ
    bu gam ne gezer sende âşık mı değilsin yâ”

    bir problem varsa -ki var- bu problemin muhtemel sebeplerini sıralamış:

    1- acaba, lâyık olmayabilir misin? gayretinde, sevmende, fedâkârlığında eksiklik mi var? o sevgiyi, mertebeyi, unvânı hak ettiğine emin misin?

    2- muhabbet iddiasında bulunuyorsun ama bunun gereklerini yapmak konusunda yeterince sâdık olmayabilir misin? sözünün eri olmayabilir misin? sözün ile işin birbirini ne kadar tutuyor? sadâkatini bir sorgulasan mı acaba?

    3- azra (leyla) azra olduğuna göre ve bunda herhangi bir şüphe olmadığına göre yoksa sen vâmık (mecnun) mı değilsin? vâmık olmadığın hâlde kendini vâmık sanıyor olabilir misin?

    4- hâlinden anlaşılan yukarıdaki ihtimallerin seninle bir ilgisi yoksa o zaman bu ne hâldir?
hesabın var mı? giriş yap