• nisan ayında gitmiştik vize istememişlerdi. otel rezervasyonu bile sormadılar. pasaportu gösterdik girdik.

    hükümet şimdi bu ülkeye vizenin kalkmasını başarı olarak mı lanse ediyor? komik ama, sanırım mevcut durumdan haberleri yok.

    ayrıca yılda buraya max 1000 türk gidiyordur.

    iki sene sonra yine vize kalkar bu ülkeye şimdiden yazayım
  • seyşeller'e türkiye'den giden her 100 kişiden 90 ı falan balayı için gidiyordur muhtemelen.

    çok uçuk rakamlara da çıkılabilir ama bir balayı çifti için yaklaşık 5 gün konaklamalı bir seyşeller turu paketinin maliyeti yüksek sezonda 15 bin tl civarındadır.

    balayına 15 bin tl ayıran insan evladı için 200-300 tl'lik vize masrafı devede kulaktır. hele ki vize işlemlerini tur şirketleri yürütüyoken varlığı ve yokluğu arasında bir fark yoktur bu ülkeye gidecek insanlar için vizenin.

    hal böyleyken, emekli aylıklarını 5 bin tl den 8 bin tl ye çıkaran milletvekillerinin "vize kaldırılan ülkeler portföyü" ne seyşelleri eklemesi de kötü bir icraat olarak yadırganacak bir durum değildir! lâkin gazetelerde bir ülkeyle daha vize kalktı haberleribu tip abidik gubidik ülke(msi)ler için sinir bozucu oluyor artık.
  • birgün evlenirsem eşimle birlikte balayına gitmeyi planladığım, cam gibi denizi yeter diyebileceğim ada takımından oluşan ülkedir.
  • gitmeyi düşünenler için şöyle de bir şey varmış http://moodd.tumblr.com/…elles-northolme-resort-spa
  • adını ilk duyduğumda mobilyacı sanmıştım.
  • fazlasıyla abartılmakta olan ülke.*
  • 455 kilometre kare ile afrika kıtasının en küçük ülkesidir.
  • takribi 5 ay sonra uykusuz kaldigim bir gecenin urunu olarak, nihayet izlenimlerimi yazabilecegim, henuz komur formundaki elmas kivamindaki adalar toplulugu.

    oncelikle efendim kesinlikle bir jet set tatil yeri. ha efendi efendi tur sirketlerinden biletimizi alip gidemiyor muyuz, pasalar gibi de gidiyoruz ama bizlerle beraber seysellere gidip bambaksa bir tatil yapan bir uber rich grup var, haberimiz bile olmuyor kendilerinden. hakkini vermek icin yatimizla gidip aldabra atollerini gezip her gece baska bir bakir adaya demirli konaklayip, ana karaya en yakin halimizde praslin'deki raffles villalarinda kalmak gerekiyor sanirim (abramovich'in falan villasi var, oyle bir yer). ben ise yuksek ihtimal daha asina olacaginiz standart turizm ekseninde bir iki kelime zikredeyim isterim.

    yolculuk: katar ya da dubai uzerinden mumkun, katar'daki duty free ozellikle likor duskunleri icin sahane, aklinizda olsun. her etabi 4-4,5 saat suren iki ayakli bir yolculuk sonunda variyoruz ana ada mahe'ye.

    iklim: ekvatoral bir yer bura. dolayisiyla her an yagmur bekleyebilir, 10 gunluk showerlara hazir olabilirsiniz. balayinizi rezil de edebilir, vezir de ama siz siz olun, yilin daha kurak sezonu olan mayis-ekim arasini deneyin. farkli zamanda giderseniz de ocak'tan uzak durun, 2013 ocak'ta hic adeti olmamasina ragmen bir tropik firtina yasandi, yuzun ustunde ev yikildi. baktiniz yagmur romantizminize golge dusuruyor, aklinizda olsun, ana ada yakin civardaki tek yukselti ve bulutlari topluyor. praslin ve la digue candir. gunesi de fena yalniz; tisortle bile yakabilen turden. aman diyim bol krem bulundurup, gunesine temkinli yaklasin. son olarak sicaklik yaz kis 24-30 derece arasinda gezinir, fazla da sapmaz bu eksenden.

    ne yapilir:
    gun 1: ana ada etrafinda gun boyu surecek bir araba turu yapin, bolca durup fotograf cekin. adada yapilabilecek enteresan seylerden biri olan cay fabrikasi turuna katilin. arabayi begendiginiz yerde durdurup, denize girin. aksam dinlenin.

    gun 2: praslin ve la digue'e yapilan (civardaki iki meshur seyseller adasi olurlar) gunubirlik tekne turuna katilin. praslin luks butik otelleri, su alemdeki en amacsiz ve komik tarim mahsulu olan coco de mer ve dunyanin yuzmek icin en iyi birkac plajindan biri olarak bilinen anse lazio ile unlu. mercan resifleriyle dunyaca unlu bir dalis lokasyonu olan bu plaj, 2011 agustos'ta guney afrika uzerinden soguk bir akintiyla tesadufi olay yerine gelen bir kac boga kopekbaliginin 2 hafta icinde art arda saldirisi sonucu iki kisinin yasamini yitirmesi sebebiyle artik fileler ile cevrili ve aksam 4'ten sonra denize girilmesini yetkililer onermiyor. yine de not duselim bu iki saldiri, seysellerde son 50 yil icinde gorulen tek okazyon. nispeten guvenli sulardan bahsediyoruz yani pek cok tropik muadiline gore.
    yine de girdiginiz her plajda son durumu tur rehberi ya da sahil guvenlikci arkadaslara sorun. son donemde bir kac boga kopekbaliginin daha praslin aciklarina geldigi ve yavastan yoreyi sevdikleri biliniyor. snorkelling dunyadaki en keyifli seylerden biri olsa da, guvenlik muhim. coco de mer turuna da cikip bu etabi tamamlayin. 250 euro civarina ana karadan hediyelik olarak alabilirsiniz bu dunyanin en buyuk dogal ahsap vajinasini. la digue ise benim bebegim. hindistan cevizi tarlasi, kaplumbaga ve sylvie kristel evini ufaktan turladiktan sonra anse source d'argent'ta dunyanin goruntu olarak en muhtesem plajini bulacaksiniz. boyle bir sey olamaz. sacmalik resmen. cok sig oldugu icin dolu dizgin yuzemeyeceksiniz ama rahat yarim gun gecer akvaryum gibi ortamda baliklarla oynarken. grand anse ise yine cok guzel ve daha yuzulesi bir plaj olarak sizi bekliyor. not: hizli, cok hizli feribotla gidilip donuluyor. midesi tutanlara simdiden gecmis olsun.

    gun 3: tekne ile marine park gezisi. marine park hemen mahe'nin dibindeki 3 kucuk adadan olusan bir alan ve adanin yakininda, guvenli bir snorkelling deneyimi sunuyor. rengarenk yuzlerce cesit baligin yanisira mercanlar, manta ray, ve bir tane kucuk boy oceanic blacktip kopekbaligi gorebildigim guzel bir aniydi benim icin. gunun en guzel kismi ise kucuk adalardan birine cikip yaptiginiz robinson crusoe stayla mangaliniz. ellerinizle mangal dolusu baliga girisip gunun yorgunlugunu atin.

    diger gunlerde yapilabilecekler: balik teknesi ile kilic vs. gibi dev baliklar avlayabileceginiz turlara katilmak. scuba diving ve snorkelling gezileri icin civar adalara ya da tekrar la digue ya da praslin'e gitmek. otelinizde dinlenmek, bir plajda dinlenmek, dinlenmek. bu zaten seyseller'e gelisin, romans haricinde, amaci olmali. dunyanin en aksiyonsuz, en laid-back tatil lokasyonu olabilir burasi.

    gece hayati: hemen hemen yok, yine de bir bakinin belki bir seyler degismistir ama 86 bin nufuslu ada. nereye ne degisecek? gunduz buldugunuz guinnessleri ve savannah cider'lari goturmeye bakin.

    yemek: balikli kori. pilav. ahtapot. kabuklular. baska ozel yiyecekleri yok. ama benim gibi kori duskunleri icin cennet gibi. barakuda korisi yedim abi var mi otesi. sahaneydi bir de. mideyi bozmadan uyum saglayin iyisi mi kori, pilav ve izgara deniz mahsullerine. aci olanlar saglam aci, thai chilli'leriyle kapisircasina; dikkat edelim. adalardaki dunya mutfagi sunan restoranlarda tabi ki daha traditional urunler yiyebileceksiniz.

    ozet: insanlar sicakkanli ve ingilizce biliyor. kendi diyalektlerinde merhaba olan bonzour her kapiyi aciyor. ama nasil bir fakirlik, geri kalmislik. turizm olmasa tropik eritre. cidden fena. ona ragmen mutlu insanlar. hayati ve yasamayi seviyorlar. sikinti yok, suc orani az. denizi cok guzel. havasi yagisli sezonda gitmezseniz on numara. mercan resifleri bir maldivler degil ama yine de keyifli. bu aralar arap is adamlari yapay ada falan yapiyor, daha yatirimlari da surecek. bir on sene sonra hakkini veren bir turizm mabedi olabilir. illa da olmeden once gorulmeli bir yer degil gezmek icin ama anse source d'argent hatrina dunyada pek cok yeri gezeyim diyorsaniz ideal bir durak noktasi. ve ne olursa olsun sizi mutlu bir tebessumle ve dinlenmis yollayacagi kesin.
  • toprakları üzerinde 900 müslümanın yaşadığı ülke. bu da genel nüfusun %1.1'ine tekabul etmektedir.
hesabın var mı? giriş yap