• final bölümüyle, diğer bölümlerinde olduğu gibi beni oldukça tatmin eden dizim.
    içinde kusur yok muydu, vardı. bakın mantık hatası demiyorum, lütfen. bazı yerlerde yüzümü ekşittiysem de dikkatimi ve her zaman yarattığı o coşkuyu hiç kaybetmedim. gözyaşları içinde bitirdim.milyonlarca kez ama iyiydi ama kötüydü ya da eh işteydi geyiği yaptınız ve daha yapacaksınız ama benim bu entryi yazmaya başlama sebebim bu değil.

    bu satırdan itibaren yazı spoiler içerecektir.

    öncelikle insan gibi değil, yıllarca ara vererek izlettirildik diziyi malumunuz. bu yüzden üzerine epey düşünecek vaktimiz oldu. arada da internet vasıtasıyla filan nabız yoklamalar vesaireler devam ediyordu ve işin kalitesinin de büyük katkısıyla karakterler hakkında haddinden fazla fikrimiz oldu. sorarsan herkes her karakteri kafasında bi şekle bürümüş, kafasındakinden farklı bi şey gördüğü an yapıştırıyor "bizim bildiğimiz mycroft -olsun mesela- helelehölölölö bu durumda. olmadı" diye.

    bu, dizinin en büyük dezavantajlarından.

    karakterlerin içine böylesine düşecek kadar kerizseniz başlarsınız düşünmeye:

    - eurus geçiştirildi.
    - sherlock değişti.
    - marry öldü gördük ama acan o acan, ya ölmediyse.
    - watson evlenilecek adam mı eğlenilecek adam mı.
    - mycroft, eurus-moriarty hatasını yapacak kadar salak mıymış.

    vesaire vesaire.

    sevdiği için başına oturduğu dizinin karakter kısmında notunu verip olayların nasıl bağlanacağını, ne amaçlandığını düşünmeyen kitle. ziyanlıksınız. neyse.

    4-3'ün sonuna baktığımızda detaylara takılmadıysanız ve salak değilseniz, bir final sayılabileceğini ancak devam kapısının da tamamen kapatılmadığını görüyorsunuz.

    bu bölümü izlemiş bir insan evladı bir kez daha "did you miss me" veya "the game is on" olaylarına heyecanlanır mı. tabi ki ee sikerler der.

    birkaç güm önce son bölümü bitirdiğimde aşağı yukarı bunu düşündüm. bir kez daha aynı imza sözleri kaldıramayabilirim ama yine de içinde bi kurt kalıyor insanın.

    nihayet sözün özü:

    benedict ailesiyle daha fazla zaman geçirmek istediğini ve bu yüzden sherlockun devamına sıcak bakmadığını söylemiş deniliyor. şüphe ettiğimden değil tabi, burada sizin yazdıklarınızdan okudum. bir yanda da moffat ve gatis'in psikolojileri var. "aramızda konuşurken biri bir gün tekrar sherlock holmes çekecek ve bu neden biz olmayalım dedik" motivasyonuyla kolları sıvayan iki dengesiz.

    miss me ve the game is on'suz devam edebileceklerini düşünüyorum.

    evet ciddiyim. daha önce fan yapımı montajları yemişliğim çok var. belki, hatta kuvvetle muhtemel bu da onlardan biri ama yine de bi kurt düşürdü içime. bugüne kadar olaylar, bölümler üzerine teoriler ürettim evet ama bu sefer biraz abartıyor ve yeni bi dizi gelebileceğini düşünüyorum. breaking bad'den fırlama better call saul ile öğrendiğim spin off durumu neden olmasın!

    diyeceksiniz ki herif diziyi savunucam diye ne hallere düştü. diyin be. küçük bi ihtimal de olsa bir iki sene sonra bizim hınzır ikili moriarty'i yazmaya başlayabilirler. benedict de varsın, çok az görünsün de öz görünsün hani ne olacak.

    çok mu zorladım acaba diye düşündüm. belki, ama çok küçük de olsa geçerlilik payı var.

    sonuç olarak iyi bi çocuk olabilirseniz, belki günün birinde "ahaha zıçtılar la zıçtılar" diye kendinizi tatmin ettiğiniz bir çok sahne için "vay amk" dedirtecek bi mini dizi daha görebilirsiniz.
  • daha iyi bir finali hakediyorduk.
  • buradan steven moffat, sue vertue ve mark gatiss'e sesleniyorum. sevgili abilerim ve ablam eğer bu benedict piçinin yok çoluğumla çocuğumla ilgileneceğim daha çekmeyi düşünmüyorum açıklamaları ciddiyse bunun nazını çekmeyin. muhtemelen şu ana kadar ki en iyi şerlok ona bir itirazım yok hatta daha iyisinin geleceğine dair ciddi şüphelerim var. 2011'de taksicili study in pink'ten beri benedict ''sen sherlock olmak için doğmuşsun kardeşimciyim'' ama 2 senede bir çektiği iş için böyle açıklamalara gerek yok. sherlock'a çok ün kazandırdı oyunculuğuyla ama sherlock onun oyunculuk hayatını zirveye taşıdı. hollywood'da yüksek bütçeli filmlerde başroller, seslendirmeler aldın benedict, bu laflarım sana;

    eğer çekmeyecem diyorsan çekme hayatında yapabileceğin en iyi işi yarıda bırakırsın
    yok para cukkalamak için carmelo anthony'cilik oynuyorsan sıkıntı yok versinler paranı hakkındır.
    benim gibisini bulamazlar diyorsan da delikanlı yanılıyorsun. moffat tıpkı breaking bad'in saul goodman spin-off'u gibi bir jim moriarty spin-off'u çekiyorsun. ben ismini bile düşündüm öyle herkesin akıl edebileceği bişi değil; jim. bu jim hikayesinde moriarty kardeşimizin sherlock'u bulana kadar neler yaptığını hangi yollardan geçtiğini inceliyorsunuz. böylece eurus ile yaptığı görüşmeyi de seyirciye havalı bir şekilde çakarsınız. son 3 bölüme de sırayla the great game, scandal in belgravia ve reincbach fall'u yapıştırırsınız moriarty gözünden. sherlock yerine de moriarty, benedict piçini bir japon balığı gibi görsün oyuncu parasından da yırtarsınız. gerçi yeni bir şey çekmenize gerek yok ben bu 3 bölümü tekrar tekrar izlerim, hadi sağlıcakla.
  • sadece şunu söyleyeyim. nedense içimde bunun bir de 4.bölümü var kesin izlenimi uyandıran bir sezon finali yaşatmış dizidir.
  • bakın bir kez daha tekrarlıyorum artık kafayı yiyeceğim zira dünyanın en zekice kurgulanmış dizisini izliyorsunuz ama okuduğunuz türkçe bir haberin(ki o da tweet olarak düştü) gerçekliğini sorgulamadan "benedict ailesine vakit ayıracakmış" diyorsunuz. demedi öyle bir şey.

    hatta moffat ve gatiss benedict olmadan bu dizinin olamayacağını, kendisiyle devam edeceklerini söylediler. olay yeni sezona karar vermekte bu da benedict'ten önce moffat ve gatiss in oturup senaryo yazmasına bağlı. onlar da şu an için beklemedeyiz, acelemiz yok diyorlar.
  • daha bir hafta geçmeden kendini özletmiş dizidir. keşke bir sezon, hiç değilse bir bölüm daha olsa. kim bilir, belki de vardır.
  • son bölümle alakalı herkesde bir memnuniyetsizlik var, hep bir "olmamış sanki yav" havası dolaşıyor yazılanlarda. ilk olarak şunu söyleyeyim şahsen beğendim bölümü. hep mantığı ve zekasıyla öne geçen ailenin -en çok da sherlock un- iş kendilerine yani aileye ve dostlara gelince nasıl duygularından sıyrılamadığını, mantıklarının nasıl bir anda bulanıverdiğini gösterdi bize. şurada (bkz: #65268527) yazmıştım bu sezonun konsepti sherlock un insani tarafı olabilir diye.

    öte yandan bu genel olmamışlık havasının sebebini de şuna bağlıyorum, dizi bölümlerinin senaryosu hep doyle un kitaplarından yola çıkılarak yazılıyordu. kitapları, hikayeleri okumadım ama 4x3 ye adını veren "the final problem" in sonu orjinal hikayede sherlock un intihar ettiği ve moriarty nin öldüğü 2. sezon finaline denk geliyor, hikaye sonunda ikiside reichenbach şelalesinden düşüyordu. 2. sezon finalinde de bir reichenbach muhabbetii geçiyordu hatırladığım kadarıyla. zaten kitaplarda euros holmes diye bir karakter de yok. anladığım kadarıyla senaristler belki de orjinal hikayedeki moriarty yerine euros u koyarak işi kıvırmaya çalıştılar yada yepyeni kendi kafalarından bir hikaye yazdılar ama "insan sherlock" muhabbeti yüzünden önceki sezonlardan farklı bir işleyiş olduğu için izleyiciler pek tatmin olamadı. tabii orjinal hikayeleri taban almaması da var bu olmamışlık hissinin oluşmasında.

    bence.

    yine de internette araştırdığımda "euros" yani doğu rüzgarıyla alakalı 1. dünya savaşına atıfta bulunan şöyle bir anektod varmış his last bow isimli 1917 yılında yazılmış hikayede ki bu bile aslında moffat ve kankitolarının nasıl dikkatli ve titiz çalıştığına bir örnek:

    --- spoiler ---

    "there's an east wind coming, watson."

    "ı think not, holmes. ıt is very warm."

    "good old watson! you are the one fixed point in a changing age. there's an east wind coming all the same, such a wind as never blew on england yet. ıt will be cold and bitter, watson, and a good many of us may wither before its blast. but it's god's own wind none the less, and a cleaner, better, stronger land will lie in the sunshine when the storm has cleared."
    --- spoiler ---

    tabi insan, tam da ülkeler dile getirilmesinden korkulan bir savaşa doğu iki ileri bir geri yönelmişken tekrardan bir doğu rüzgarı benzetmesiyle kaşılaşınca kıllanmadan edemiyor.
  • bana göre sezon finali (4x3) olmamış dizidir.

    beğenmeyenler safına katıldığımdan değil sadece bu bölümü 3 bölümlük sezon şeklinde çekilebilirdi diye düşündüğümden. galiba senaristler ve oyuncular bir daha fırsat bulamazlar devamını çekmek için diye düşünülerek final gibi sezon finali çekilmiş.
  • geçen sene ilk bölümünü izlemeye çalıştığım ve yarısında bıraktığım dizi. beğenmemiştim, oradan buradan çıkarım yaparak bir şeyleri tahmin etmesi güzel ancak çok hızlı konuştuğundan geri sarıp olaylara tekrar bakmam gerekiyordu.

    biraz önce tekrar bir şans verdim ve gerçekten çok iyi bir dizi olduğuna kanaat getirdim. geçen sene neremle izlediysem artık bilemiyorum*

    moriarty gibi bir oluşum fikrine sıcak bakmadım. sonuçta her sezon maalesef 3'er bölüm ve her cinayet - olayın oraya çıkacağını şimdiden öğrendik.

    dizinin neden sadece 3'er bölümden oluştuğunu bilen varsa yeşillendirsin lütfen.
  • son bölümüyle gerek jim moriarty'nin döndüğünü sanmak, gerekse de psikopat kız kardeş euros'un testere filmindeki gibi hücre oyunları beni oldukça germiştir.

    dizinin 5. sezon gelmeyecek ama umut fakirin ekmeğidir.
    (bkz: did you miss me?)
    (bkz: my baker street boys)
hesabın var mı? giriş yap