• az önce filmden çıktım. senaryo daha iyi olabilirdi ve ana karakterler dışındaki karakterler daha güçlü olabilirdi falan ama ben sanırım beklentimi en aza indirdiğim için çok beğendim. damla sönmez'in oyunculuğu tek kelimeyle harikaydı. farklı olan insanın çaresizliği, toplumdaki dışlanmışlığı ve bir kadının tüm baskılara, kötülere, kötülüklere karşı nasıl güçlü kalabildiği çok iyi işlenmiş, hem de karakteri hiç konuşturmadan. babanın da toplum baskısının altında nasıl ezildiği apaçık ortadaydı, şükür ki sonunda yüzümüzü güldürdü. tavsiyedir.
    puan diyeceksek 8/10

    edit: filmin müziği de şahaneydi, filmi izlemeden belki pek de anlamlı bulunmayabilir ama ben loop'a aldım bile https://youtu.be/5cman8lbmim
  • az önce filmden çıktım. senaryo daha iyi olabilirdi ve ana karakterler dışındaki karakterler daha güçlü olabilirdi falan ama ben sanırım beklentimi en aza indirdiğim için çok beğendim. damla sönmez'in oyunculuğu tek kelimeyle harikaydı. farklı olan insanın çaresizliği, toplumdaki dışlanmışlığı ve bir kadının tüm baskılara, kötülere, kötülüklere karşı nasıl güçlü kalabildiği çok iyi işlenmiş, hem de karakteri hiç konuşturmadan. babanın da toplum baskısının altında nasıl ezildiği apaçık ortadaydı, şükür ki sonunda yüzümüzü güldürdü. filmin müziği de şahaneydi, filmi izlemeden belki pek de anlamlı bulunmayabilir ama ben loop'a aldım bile

    https://youtu.be/5cman8lbmim

    puan diyeceksek 8/10
  • inandırıcılıktan uzak karakterlere ve senaryoya sahip film. oyunculuklar kötü, kullanılan yerel dil yapmacık. damla sönmez tek başına kurtaramamış maalesef.

    dramatik sahnelerde bile gülen geri zekalı kadıköy sineması izleyicilerine de (26.02.2019- özel gösterim) teşekkür ederim burdan.
  • aldığı her ödül sonuna kadar hakedilmiş ve damla sönmez'in mükemmel oyunculuk performansı sergilediği film. keşke daha fazla sinemada gösterime girse.

    ---spoiler---
    baskılara uymayan, sırtında silah taşıyıp erkek gibi yaşayan güçlü bir kadın karakter var karşımızda. filmde baba figürü çok önemli noktada. baba, sibel'i diğer köylü kadınların baskılarından uzak yetiştirmeye çalışıyor. sibel'de babasından aldığı destek ile daha güçlü durabiliyor.

    ---spoiler---
  • bazı zayıflıkları ve cevaplayamadığım noktaları olsa da rol aldığı her projeye titizlikle hazırlandığını bildiğim damla sönmez’in (bkz: damla sönmez) çalışkanlığının başka bir örneği.

    --- spoiler ---

    köy halkı oyunculuklarının vasat olduğundan bahsedilmiş ama bence ortada bir amatörlük varsa bile hikayenin dramatikliğinde sırıtmıyordu. çöpçatan teyze bile benim gözümde kendi gerçekliğini katmıştı.

    film bana geçmiş olmalı ki seyircilerin yer yer güldüğü anlarda bile yumruğumu sıkarak kendi toplumumuzdaki “teyzelerden” ve ötekileştirilmekten tekrar tekrar nefret ettim..

    --- spoiler ---
  • filmin ne kadar güzel olduğu epey anlatılmış, ben yalnızca birkaç ayrıntıdan bahsedeceğim. filmin geçtiği köyü biliyorum, sanıldığı gibi unutulmaya yüz tutmuş değildir kuş dili, her yıl karadenizin ünlü şarkıcılarının katıldığı bir festivali yapılır. on dört yaşıma kadar memleketimde yaşadım, festivalin ilkini bile hatırlıyorum hayal meyal.

    filmde yörenin tarımsal bütün ürünleri kullanılmış takdir ediyorum fakat mısırı, fındığı, çayı aynı dönemde hasat etmeniz pek mümkün değildir. öğrencilerin okul servisine bindiği saatte sokakta onlardan başka insan görmeniz de mümkün değildir, hele hele fındık toplanırken çocuklarınızı okula göndermeniz imkansızdır. çünkü fındık toplama işi okullar açılmadan çok önce biter. yönetmen bu ayrıntıları nasıl atlamış, kimse mi uyarmamış anlamadım.

    bunlar filmi elbette kötü yapmıyor. damla sönmez’i tebrik etmek yetmez, mükemmel bir oyunculuk sergilemiş. müzik kullanılmamasını çok sevdim. nefret ediyorum her sahnenin illa müzikli olması gerekiyormuş gibi çekilen filmlerden.

    --- spoiler ---

    bütün genç kızlar başörtülüyken sibel’in örtüsüz olması, konuşamadığı için kimsenin onu seçenek görmeyeceğinin düşünülmesi... bence bu çok ağır ve de toplumdaki vicdansızlığın göstergesi bir ayrıntı. aynı zamanda yobazlığın da. kadının erkeklerin seçeneği olduğu müddetçe örtünmek zorunda olduğunu iyi anlatmışlar. amaçları bu muydu bilmiyorum tabii.

    filmde karabörk beldesinin adının geçmesi çocukluğuma götürdü beni. bizim oraların köyleri birbirine benzer, kendi köyümü görmüş kadar oldum. gelinkaya hikayesi de doğruydu. zaman zaman dağlara terörist gelmiş hikayeleri de yayılır çok güzel bir tespit olmuş bu.

    --- spoiler ---
  • güzel bir film.

    --- spoiler ---

    anlatılan hikaye resmen türkiye nin kanayan yaraları. köy de bir genç kız ki üstüne bir de dilsiz. uğursuzluğundan tutun da orospuluğuna kadar herşey söylendi bu kıza. pes etmedi. kendisine acıyarak bakan kardeşi için bile siper etti gövdesini.

    o son sahnede kardeşini servise bindirdikten sonra köydeki kadınlara

    “ ben tek siz hepiniz amk kevaşeleri, hepiniz gelin”

    bakışıyla da gereken mesajları tek kelime etmeden gediğine koymuştur.

    --- spoiler --

    öyle sanatmış ayrıntıymış pek anlamam. bir sinema sever olarak hakkında hiçbirşey bilmeden gittim ve memnun kalarak ayrıldım. tavsiye ederim.
  • filmi ağır gömeceğim yapan yazan çeken seven kusura bakmasın onun için önce beğendiğim bir iki şeyi söyleyeyim. damla sönmez çok iyi oynamış hatta zorlamadan söyleyeyim filmin tek iyi şeyi o. kör parmağım gözüne de olsa bir takım alegorik yerleştirmeler yapılmış. mesela kurt avı'nın aslında sibel'in kadınlığına özlemi ve onun arayışı olması, ali'nin ilk görüldüğü sahnede boğuşmaları ve ali'nin tüylü bir kapüşon içinde kurt gibi gösterilmesi en azından bunların üzerinde düşünüldüğünü gösteriyor. film boyunca sırtında taşıdığı tüfek aslında erkeklik organı'nın sembolize ediyor ve evet tahmin ettiğiniz gibi filmin bir yerinde patlıyor (tüfek değil). gelin kayası'nı yakması aslında sembolik olarak gelenek göreneklerden kurtulmasını gösteriyor falan filan...şimdi sefillikler. senaryo yok. yok abicim yok. karakterler saçma sapan karikatür. diyalog yazma sıfır sanki bir ilkokul müsameresi izliyoruz. karakterler bostancı bağdat caddesi ağzıyla konuşuyor. sibel'in bacısı ile gelin neredeyse ''git buradan kızıaam ''diye konuşacaklar. film karadenizden çok çatalca'da geçiyor gibi. kızın erkek gibi yetiştirilmesi, dilsiz olduğu için köy tarafından dışlanması -neden ki ne saçma- babasının bile onu oğlan gibi görmesi neticesinde cinselliğinin keşfine çıkması anlaşılıyor da, bir nevi terminator linda hamilton gibi başlayan filmde karakter birden makyaj yapıp neden yüksek yüksek tepelerde göbek atmaya gidiyor onu anlayamıyoruz. (oğlanın götünü gördüğü için mi) olmaz ya sana karşı dilsiz olduğun için köyde bir duvar var sen ufak yaştan beri bu duvara çarpmışsın daha hala neden gidip gidip çarpıyor kendini kabul ettirmeye uğraşıyorsun ki. baştan çok güçlüsün, sarah connor'sın; sonra beni de alın ben de üniversite mezunuyum diyen burhan altıntop oluyorsun sonra gene senden nefret eden bacını köyün içinden zafer yürüyüşü ile minibüse bindiren wonder woman. sen hangisisin. çok kötü yazılmış bir karakter darılma olmasın. avrupa küçük şehir festivallerinde ödül almak için tüm klişeler eksiksiz kullanılmış. kızın sırtta keleş gezen pkk gerillası görüntüsü bile. karadenizde üstü cepli haki gömlekle gezen kızlar mı var. bu imaj sol avrupa sinema eleştimenleri arasında popüler diye burası gelgellenmiş. film kesinlikle bu ülke seyircisi için çekilmemiş bence bundan daha iyi bir film yapabilmek için senaryoya önem verilmeli. dizilerde kadrolu deli olarak ekmeğini kazanan meral çetinkaya hanımefendi de filmin içinde şöylece bir gezdirilerek şehir festivali checklist'i tamamlanmış. şimdi bir kız bir film çekmiş estetik olarak birkaç hareketli kamera sahnesi, (escape at dannemora'nın 4. bölüm açlışını izlemenizi öneririm) ve en sonda çay tarlaları içindeki sahne dışında görsel hiçbirşey yok filmde. yine de hevesi kırılmasın morali bozulmasın diye övelim mi.ülkede o kadar az şey çıkıyor ki filmlerde övülecek şeyleri aramak zorunda kalıyoruz. koskoca nbc bile senaryo sinemasına dönüyor. sonuç seyredelim ama eleştirelim de. ıslıkla konuşma fikrinden yola çıkıp inandırıcılığı olmayan bir film çekmeyelim. anlat karadeniz bile bundan iyi iş. açın cold war izleyin de bi kendinize gelin.
  • --- spoiler ---

    yani kimsenin filmi nasıl yorumlayacağına karışmak istemem; ancak kurt kemiği sanılan şeyin insan kemiği olduğunun ortaya çıktığı ve son repliklerinden birisi “köyde namus yok, yukarıda da kurt yok” olan filmde, kurt avını kadınlığa özlem*olarak anlıyorsanız bence bu filmin hakkında çok iddialı eleştiriler yazmamalısınız.

    --- spoiler ---

    mükemmele yakın bir film. başta ses (bazı replikler iyi anlaşılmıyordu) ve ışık olmak üzere bazı teknik konularda çok iyi değil, bazı detaylar (yukarıda da belirtildiği gibi) atlanmış; ama anlatmak istediğini çok güzel anlatan, şahane bir film.
  • bence çok elitist bir bakış olmuş, eğer konu kadınların var olmasıyla, çığlığıyla ilgiliyse. bir yabancının, konuya ve anadoluya ve bu kültürlere uzak birinin hikayeyi ele aldığı gün gibi ortada. hikaye çok orijinal değil, çarpıcı değil, kızın birlikte olması sonrası köyün ve babanın verdiği tepkiler gerçekçi değil. bu kadar ses getirmiş, ödül toplamış bir film, ülke ülke gezmiş bir film... beklentim çok yüksekti giderken, ne yazık ki beklediğimi bulamadım. ayrıca entrylerde belirtildiği gibi insan kemikleri olduğu anlaşıldı, sonrası gelmedi.

    belki de biz hikayeyi anlamadık, bok atmaya meraklı değilim tabi ama, anladığım kadarıyla bile beni etkilemedi, hatta bu topraklara yabancı ama bu topraklarda geçen eğreti bir hikaye gibi geldi.
hesabın var mı? giriş yap