siboreta

• cümlecik. anlaşılmak çok güzel.
  ^***
• korfezin karsi tarafinda^* oturan suser.
• sapasağlam ve aynı zamanda ipince bir ip gibi. umarım dolaştırmazlar bu ipi.
  (bkz: zamanlı)
• "boka yolculuk" filminin yönetmeni.
• filmini izlerken kalakalıyorum sıkça. baka da kalıyorum. kalıyorum, filmin sonunu çok iyi görüyorum çünkü. halaydan da rüyadan da anlayan kaç tane var?
  yavaş sorsun sorularını, yavaş söylesin söyleyeceklerini de bir gün tamamen düşüp kalmiyim.
• "beyin durdurma yöntemleri" isimli çalışmasıyla gelecek yıl biyokimya dalında verilecek nobelin güçlü adayı fekat orhan pamuk'u dahi nobel için genç gören jüri bu konuda büyük tartışma yaşayacak gibi görünüyor. "messenger avatarındaki görüntülerin sürrealist açımlaması" isimli kitabında sergilediği benzetme yeteneğinin hastasıyım.
• şimdilik tuzu bıraktı, şeker yemekte ama yakında baharat da yiyebilecek.
• yağmurla yaptığı kavgayı kazandı. orada değildim ama şahidim.
• öcü olmadığımı bilen. bi hafta sonra masallardan sınav yapıcam kendisini.
  
  4 çay ertesinde "ben bu çocuğu seviyorum" diyerek yürüyorum.
• kırk altı zamanlı, bir 'hırsız'a benziyor.