• öncelikle (bkz: hiperventilasyon)

    bu yaz iki serbest dalışçının başına gelmiş korkunç hadise. sığ su bayılmasından korunmanın tek yolu hipervantilasyondan kaçınmaktır. kişinin dalış yeteneği ve tecrübesi arttıkça vücudunu tanıyarak, tehlikeye neden olmadan hafif hipervantilasyon yapması en doğrusudur.

    sığ su bayılmasının sebebi yüzeye yakın olan yerde oksijen azlığı sebebiyle olan bilinç kaybıdır.genellikle yüzeye 5 metre( yada civarı) kala gerçekleşir.oksijen azlığı çeken ciğerlerde yüzeye yaklaştıkça (basınç sebebiyle yüzeye yaklaştıkça genişler-dibe doğru küçülür, fizikteki balon deneyini hatırlayınız, dipte hava doldurulup bırakılan bir balon yüzeye geldiğinde patlar) genişler ve kanda bulunan az miktardaki oksijen çok hızlı bir şekilde akciğerlere transfer olur.bu sebep ile kanda ciddi anlamda bir oksijen yetersizliği olur. mss (merkez sinir sistemi) ise bu durumda dalıcının bilincini kaybettirir ve yönetimi ele alır. dalgıcın ilk nefes alma çabasıyla solunum yollarına giren suyun sonucunda (boğulması imkansıza yakın bir ihtimaldir) buradaki kaslar kasılır ve daha fazla su alımını önler.(filmlerde gördüğümüz vücudun suyla dolması daıcının ölmesi soucunda gerçekleşir, mss devreden çıkar ve su alımı başlar.) dalıcının üzerinde eğer bir ağırlık yoksa ( ağırlık kemeri ) dalıcı yüzeye çıkacaktır ve diğer dalıcılar(ilk yardım eğitimi almış) tarafından kurtulacaktır. ama dalıcının üzerinde ağırlık varsa, hele ki dalıcıların yaptığı çok önemli bir hata olan fazla ağırlık almayı geerçekleştirdiyse, dalıcı yüzeye çıkamayacak ve ex gerçekleşecektir. dalıcılar bilinçsizce uygulanan bir yöntemle daha dibe dalabilmek için gereğinden fazla ağırlık alırlar ve negatif yüzerliklerinden dolayı yüzeye çıkamazlar, dibe doğru giderler.bu sebeple scuba dalışta alınan ağırlığın %40'ı kullanılmalıdır, böylece sığ su bayılmasına rağmen 5 metrelerde dalıcı pozitif yüzerlilikte olacağından yüzeye çıkacaktır.
  • o yazki en büyük avınızı görmüş ve vurmuş ama şans o ya; yumuşak yerinden vurup da kaçırıcam diye heyecan yapmışsanız, zaten 1 dk dan fazla agaşonda kalmışken balığı zaptetmek için bir 20 sn daha harcar, ve balığı tuttuktan sonra yukarıya bakarsınız...
    işte o an yine çok kaldın ulan der beynin...
    yine de bırakmazsın balığı, hala sakinken enerji harcamanı minimuma indirip yukarı çıkmaya başlarsın, tam çıktım sanarken kolların bacakların bir anda hissizleşir, en son artık ellerinde tutamadığın minekopun kaçışını farkedersin, ağzına burnuna su dolar, öğürmek istersin ama gırtlağın açılmaz...

    5 dakika sonra farkedersin ki, suya girmeden son dk kararıyla kemerinden çıkardığın o 2 kiloluk kurşunun eksikliği, yüzey civarında yüzer durumda olmanı sağlamış ve hala nefes alabiliyosundur..

    sığ su bayılması genelde ölümle sonuçlanan, anatomik etkiden çok derinlik hissinin kaybına dayanan bir spor kazasıdır.
  • 27 yaşındayim hic kiyafetle dalmasam da ve dalmayi tamamen birakmis olsam da, zamaninda cok kez asagilara inmis biri olarak bugun ilk defa tesadüfen duydum bu olayi ve başımdan asagi kaynar sular döküldü.

    yanlis olan ne varsa yapiyormusuz. 15-20 yaslarindayken bazen uykusuz, bazen alkollu, bazen yalniz, cogunlukla dinlenmeden ve neredeyse her seferinde hiperventilasyon yaparak ve karada zor kaldırdığımiz kayalari tutarak 10 metreye inerdik. tam cikma aninda bazen catlayacak gibi debelenerek ya da midem bulanarak çıkardim. yukselirken o son metrelerdeki "ulan amma uzun surdu bu catlicam simdi, hass bitmiyo lan" hissini kac yuz defa yasadim bilmiyorum.

    bugun ilk defa rastladim surada ve verilmis sadakamiz varmis. kulagimi agritiyor diye ve karadayken olmadik zamanlarda burnumdan 1 litre deniz suyu akiyor, rezil oluyorum diye biraktim zaten ama, ben yazayim belki başkaları tesadüfen okur ve bir hayat kurtulur.

    vurgun haberleri olurdu bizim bahanemiz hazirdi "vurgun asagida olur. onlar tüplü kıyafetli 20 30 metreye daliyo bize bisey olmaz" bizim kafamizla o zaman geriye hicbir risk kalmiyordu. salak gibi sadece dipteyken dusunuyordum kendimi, olasi bir riski asagida bekliyordum, hemen yukari firlayayim diye. asil sorun ihtimali cikarkenmis. basinc degisiminden dolayi bayilma riski cikmaya yaklasinca imis. burada okuduguma gore adamlar 5 metrede, karada bile olur diyor. yani sorun derinlik degil. suyun altinda olman. senkop yasayinca seni yuzeye cikaracak biri yoksa, kisa bir sure sonra nefes alamadigindan bogulup ölüyorsun. dalmadan once, sureyi arttirmak icin abuse ettiğimiz hiperventilasyon da bayilmayi hazirlayan en onemli sebeplerdenmis.

    "yalnız degilim" diye guvenerek dalmada da soyle bisey var: yalniz olmadigini dusundugun insanlarin arasinda seni cikarabilecek(asagi inebilecek ve oradan seni yukari cekebilecek yetenekte) biri yoksa yine yalnizsin aslinda. yani 2 tane tecrubeli ayni anda olacaksiniz ve ikiniz de alkollu, uykusuz, hiperventile veya nefes olarak uzunca sure dinlenmemis olmayacaksiniz. biri dalacak biri yukarıdan izleyecek. biz bu sekilde nobetli yapardik, ama en saglami 3-5 kisi olmak. bu sefer de ister istemez sidik yarisi oluşuyor. sen ne kadar tersine oynasan da ve kendini tutsan da rekabet icgudusu, ya da eglenceye daliyorsun, bunlar seni asagida durman gereken sureden fazla tutuyor bu da o yukari cikarkenki soyledigim catlama hissine yaklastiriyor seni. en iyisi hic yapmamak falan herhalde.

    bi kere sandalye cikarmistik bayagi derindi, yukaridaki insanlar karinca olmuştu sandalyeyle ugrasirken nefesi filan unutmustuk. eskiden senkop mu varmis bala gote yasiyoruz, inerken ben bi kaya almistim elime. arkadas bi kayayi eline alip bi kayayi da mayosuna soktuydu dengesi bozuldu. asagida kicindan kaya cikardi adam. gulerken nefesimin yarisi gitmisti.
  • su altı avcılığı ve serbest dalış yapan kişilerin en çok sakındığı durumdur. genel tanım olarak dalıcı daha yüzeye çıkmadan azalan oksijen sebebi ile beynin kendini bayılma durumuna alma olayıdır. dalış öncesi hiperventilasyon yapan dalıcılar özellikle risk altındadır. hiperventilasyon normalden farklı olarak daha sık ve derin nefes alma tekniğidir. böylece kandaki karbondioksit miktarı düşürülebilir. beynin nefes alma güdüsü büyük ölçüde kandaki karbondioksit miktarı ile ilgilidir. hiperventilasyon ile başlatılan bir dalışta dalıcının nefes alma güdüsü baskılanarak %40'a kadar daha uzun süre nefes tutması sağlanabilir. hiperventilasyon sebebi ile düşürülen karbondioksit miktarı dalış sırasında büyük konfor sağlıyor, nefes alma ihtiyacı hissedilmiyor, çıkışa başlandığında ise özellikle 5 metre civarında azalan basınç sebebi ile oksijen dokular tarafından daha hızlı emiliyor ve bayılma olayı gerçekleşiyor. bu bayılmalar eğer dalıcı yalnız ise genelde ölüm ile sonuçlanıyor.

    dalıcıların düştüğü diğer bir hata ise her dalışı aynı kabul etmek. özellikle su altı avı yapan dalıcılar standart kapasitelerini baz alarak güvende olduklarını düşünürler. örneğin dalıcı 18-20 metrelere defalarca dalış yapmış ve her seferinde 2 dakika kadar nefes tutmuştur. bu derinlik ve dip süresi dalıcı için olağan hale gelir. fakat bir önceki gün yenilenler, alkol tüketimi, uykusuzluk, yorgunluk, su altında planlı olmayan ve fazladan harcanan efor sığ su bayılmasını tetiklemektedir.

    ülkemizde sığ su bayılması sebebi ile hayatını kaybedenlerin neredeyse tamamı dalışa senelerini vermiş veya defalarca aynı derinliklerde aynı süreleri yapmış insanlardır. bu sebeple dalış mutlaka bir dalış arkadaşı ile birlikte yapılmalı ve bu dalış arkadaşı herhangi bir kaza durumunda dalıcıyı güvenli bir şekilde yukarı çıkarabilecek kapasitede ve eğitimde olmalıdır.
  • özellikle aletsiz dalışta (bkz: hiperventilasyon) yapılmışsa 10 metreden daha derin dalış sonrasında yüzeye gelirken başınıza gelebilecek bir olaydır.
    hiperventilasyon sayesinde iyice düşürülen karbondioksit seviyesi dipte nefes alma dürtüsünü bastırır ancak bu arada oksijen miktarı kritik seviyelere yaklaşmıştır. yüzeye çıkarken karbondioksitin kısmi basıncı hızla yükselirken oksijen azlığıda çok daha şiddetli etkiler böylece yüzeye bir kaç metre kala bilinç kaybı gerçekleşir. hele bir başına dalınıyorsa kötü sonuçlar doğurur.
  • cok guzel bir kardesimi kaybetmeme sebep olmus olay. cocuklugundan beri zipkinla balik avlayan, suyun altinda 4 dakikaya kadar nefesini tutabilen bir adam bile bu sebepten hayatini kaybedebiliyorsa, denebilecek hicbir sey yok. dalis denen illete*de lanet olsun.
  • intihar etmenin en rahat yollarından birisidir. acı çekmeden, sanıldığı gibi boğulma acısı yaşamadan tatlı tatlı götürür insanı. bu sebeple balık vuracağım derken sınırlara yaklaşmamak gerekir. serbest dalıcılar da tek başlarına, buddyleri olmadan dalış yapmamalıdır.
  • oluşan sonuç %99 ihtimalle ölümdür. %1 ihtimal ağırlık kemerini atıp sırtüstü yüzye çıkma ihtimalidir.
  • dün sabah bi tanıdığımı kaybetmeme yol açmıştır bu mevzu. üstelik baya usta bi serbest dalıcıydı kendisi.

    federasyonun bu konuda sürekli tedbir ve uyarı yapması gerekiyor artık.
  • hışşşt kızlar bakın dipten nasıl kum çekecem, sana dipten deniz yıldızı getirecem diyerek hava atmaya çalışan her yurdum delikanlısının başına gelebilecek bir olaydır... bu tiriplerin sonu bir tas helva ile bitebilir.

    dalış aksiyonuna girerken kızlara değil öncelikle ciğerlere ayar verilmesi şarttır...
hesabın var mı? giriş yap