• şurada daha kimse 'ben sigmayım' dememişken, betaları sigmaya sığınmakla küçümseyerek alfaymış gibi görünmeye çalışan asıl betaların küçümsediği tür.

    betaception !

    debe editi: çok entry sildirmişim. bu entry 10. sıradaydı ve çoğu entry şu şekildi 'alfa olamayan ezik beta erkeklerinin kendini farklı göstermeye çalışması için uydurduğu terim' herkes böyle yazmıştı ve ben bir alfa olarak gelip hepsinin ağzına sıçtım *
    entryi anlamayan tekrar okusun simdi.
  • hoş konu yakaladık, biraz konuşalım bakalım.

    sigma erkek..yani...bilimsel olarak böyle bir şey var mıdır gerçekten bilemiyorum, kaynak olarak verilenleri açıp okumadım ama bu alanda bir boşluk olduğunu, dahası bu tür tanımlama ve genellemelerde bir takım geçiş noktaları, gri bölgeler olabileceği de aşikardı aslında.

    evet orman yasalarına göre ve oradaki türler kıyas alındığında (hatta eski insanlar kıyas alındığında) sert geçişler ve net tanımlar olması yadırganmaz ancak günümüz modern insanının kompleks yapısı bu tip sert geçişleri oldukça azaltmış durumda. günlük hayatta, yerine göre hem alfa hem beta özellikleri gösteren erkekleri görebiliyoruz. bir ortamda alfa'nın hası diyebileceğiniz adam, bir başka ortam söz konusu olduğunda beta'ya dönüşebiliyor.

    çünkü hayat artık elinize mızrak alıp mamut avlamaktan ya da mağaradaki en doğurgan dişilerle çiftleşmekten ibaret değil. sokakta alfa olan adam, ofiste gerizekalı olabiliyor mesela. ya da tam tersine iş yerinde fırtınalar estiren, rock star gibi parlayan adamla sosyal bir ortama gittiğinizde ışığının sönüp içine kapandığını görebiliyorsunuz.

    günümüzde bu tip tanımlar (alfa-beta-gama-ultraviole-infrared) oldukça iç içe geçmiş, kesişim noktaları oluşturmuş, ortak davranış bölgeleri yaratmış haldeler. o yüzden tüm grupların hareketlerinden bir takım emareleri kısa ya da uzun vadede dönüşümlü olarak sergileyen prototiplerle karşılaşabiliyoruz ve sayıları da oldukça fazla.

    bu noktada ortaya atılan "sigma erkek" tanımını ise sanırım en kısa yoldan, "kendine müslüman" şeklinde tanımlayabiliriz.

    kimsenin kahrını çekmek istemeyen, ama aynı zamanda tek başınayken de işini görebilen, lider olduğunu hissetmek ya da ego tatmini sağlamak için veyahut sırf yaradılışı gereği komuta edecek başka bireylere ihtiyaç duymayan, kendi benliğini önce federe bölgelere ayırıp, sonra bir çatı altında birleştirerek yöneten, kendi misyonu olan erkekleri bu gruba dahil etmekten bir beis görmüyorum. alfa erkek bir yarbay gibi savaş alanında taburunu yönetip düşman erbaş ve subaylarını kıyımdan geçirirken, sigma erkek susturuculu tabancasıyla düşman generaline suikast düzenleyen istihbarat ajanı gibidir.

    alfa erkek, barutun patlarken yaptığı sesten, sigma erkek ise tısladığı zamanki kokusundan hoşlanır. * *

    daha açıklayıcı olması için şöyle bir örnek verelim, herkesin anlayabileceği şekilde;

    bir bar ortamı düşünün (herkes anlayabilecek derken ciddiydim evet), bu ortamda bulunan içeriklerimiz;

    -bir grup erkek arkadaş (bonus olarak iz miktarda dişi de içeriyor olabilir)
    -yalnız başına takılan deri montlu, kirli sakallı abi
    -yalnız başına takılan kareli gömlekli, gözlüklü, top sakallı abi
    -bir takım dişiler.
    -barmen.

    şimdi bu ortamın da analizini yapalım ve hangi erkek kimmiş bulalım;

    -grup olarak takılan erkeklerin arasında sesi en yüksek çıkan, jest mimikleri en fazla kullanan, muhtemelen fiziksel-görsel olarak en gösterişli ve zeka katsayısı belirli bir değerin üzerinde olan adam alfa erkek. zeka katsayısı derken, ille de işi atom fiziğine ve profesörlüğe götürmeyin, farklı zeka tipleri olduğu malumunuzdur, onlar ayrı bir entry konusu. kendi grubunda olan ya da olmayan dişilerin mutlak ilgisi üzerindedir ve kendisiyle aynı amacı taşıyan (seks) avcı dişiyle radarları eşleştiği zaman gece sonunda birbirlerini kütürdetecek olan arkadaşlar bunlar olur.

    -grupta bu alfa arkadaşın yaptığı esprilere en çok gülen, "aynen kanka" , "bence de hacı" gibi kalıpları sıkça kullanan, kendi jest ve mimiklerini alfasına göre ayarlayan, oturuş şekli ve konumuyla bile manevi anlamda kendini teslim etmiş olan arkadaşımız beta erkek. sabaha kankasının yatak macerasını da dinlerken sık sık bu "aynen" kalıbını kullanmaya devam eder. dengenizi iyi ayarlayabilirseniz beta olmak o kadar da kötü değildir. en azından geniş bir hikaye dağarcığınız oluşur ve ilerde bunları biraz rötüşlayarak sanki kendiniz yaşamış gibi anlatabilirsiniz.

    -alfanın üzerinden espri yaptığı, sessiz ya da tam tersi en az alfa kadar fazla ama fevkalade boş konuşan, zeka katsayısı belli değerlerin altında, biraz utangaç (çünkü biraz sapık), bazen gereksiz heyecanlı bazense gereksiz pısık arkadaşımız da omega erkek. bak alfa buna takılıp makaraya sardığı zaman hoşuna bile gider, ama aynı şeyi beta yapmaya kalkarsa bozuk atabilir. biz buna literatürde "eziğin kestirilemez pasif agresifliği" diyoruz. dışarıdan bir gözlemci için bir tek bu tüyo bile grupta kimin hangi rolde olduğu konusunda ciddi fikirler verir.

    gece boyu yalnız takılmasına rağmen yine de gece sonunda bir başka avcı dişiyi kütürdeten deri montlu abimiz ise sigma erkeği oluyor. kendini satmak için bir gruba ihtiyaç duymamış, gece boyu izlediği kendine has yol haritasıyla kimseye muhtaç olmadan amacına ulaşmayı başarmıştır. yöntemleri birbirlerininkine benzemez, manipülasyon yetenekleri kuvvetlidir. en büyük özellikleri, kendi fikirlerini, sanki sizin düşüncelerinizmiş gibi zihninize ekmesidir.

    birebir diyaloglarda son derece tehlikeli olurlar ki aslında yalnız kalmayı biraz da bunun için isterler. her biriyle tek tek konuşabilecek olsalar 1000 kişilik bir topluluğu bile ikna edebilirler ama bunu yapmayacak kadar üşengeç, 1000 kişiye aynı anda hitap etmenin geriliminden kaçınacak kadar da kurnazdırlar. kimileri buna korkaklık der. ben kanaatkarlık diyorum. amaçları uğrunda, sadece yetecek kadarını alırlar.

    peki yine tüm gece boyunca yalnız olan, keskin ve gizemli bakışlarıyla ortamı kesip analiz kastığını zanneden ama dışarıdan mal gibi gözüken, gece sonunda ozbir çekip pipisiyle donunun arasına tuvalet kağıdı koyarak uyuyacak olan kare gömlekli, gözlüklü arkadaşımız? evet, o da bir başka omega maalesef..ya bir gruba ait olmayı bile beceremeyecek kadar zayıf ya mevcut grubunun baskılarından kaçmış ya da kendini alfa-sigma zannetmek gibi hezeyanlara girmiş olan arkadaşımız da bu.

    işin kötüsü, bu durumdan muzdarip olan, içten içe bildiklerini kendine itiraf edemeyen, dışarıdan bakıp söyleyenlerin ise söylediklerini hazmedemeyen arkadaşımızdır bu arkadaş.
    bir çeşit "ruhun bedene dar gelmesi" sendromuyla karşı karşıya. ah biraz daha yakışıklı olsa, ağzı biraz daha laf yapsa, biraz daha şansı olsa, kızlarla konuşurken o kadar kızarmasa, etrafında onun kıymetini bilecek insanlar olsa neler yapacak ama..yok işte.

    velhasıl kelam, sigma diye girdik ama total psikolojiyi çözümlemeye çalışarak çıktık. ben her ne kadar yukarıdaki örnekte "herkesin içselleştirebilmesi için" biraz net ve keskin tanımlamalar yapmış olsam da, en başta dediğim gibi aslında sınıflar arasında çokça geçişler ve kesişimler söz konusu. yani kendini bir alfa olarak görecek kadar enerjisi olmayan, ama beta'nın da kalıbına sığmayacak niteliklerde olanlar bir tek siz değilsiniz. bu durumu yaşayan çokça insan var.

    hadi gitmeden evvel size popüler kültürden bir kıyak örnek daha verip öyle nihayete erdireyim,
    efendim hiç kıvırmaya gerek yok, hepiniz survivor izliyorsunuz, hah..işte orada bir alfa erkek var, son derece net, atakan. kontrol etmek istiyor, ediyor. sözünü geçiriyor, kendine, liderlik edebileceği bir kitleyi itina ile oluşturuyor. manipülatif, fiziksel yönden gösterişli, aptal bir adam da değil.

    yancılığı meslek olarak icra eden, neredeyse bu kelimenin sözlük görseli olabilecek bir takım zevatlar var, evet, efecan beta'sını hemen tespit ettiniz. favori lafı "aynen karrdişimm". eğer ona "güzel demi hacı?" derseniz "süper güzel karşimm" cevabını almanız işten bile değildir.

    kafası bir gün boynundan kurtulup özerklik ilan edecek gibi görünen sallabaş zafer yaklaşık 10 bin km gibi bir mesafeden ben "omegayım ööearrrrrhhhhhggg" diye bağırmıyor mu?

    peki kimseyi şeyine takmadan ilerleyen, ne birilerini kontrol etmek gibi bir gayesi olan ne de kendini birine kontrol ettiren, kendi işini gayet de kendi gören yattara'yı hangi sınıfa koyacağız? peki ya semih'î?? bu ikisi için alfa, ya da beta diyebilir misiniz? sanmıyorum.

    zannediyorum ki burada o bahsettiğim "gri"liği ve sigma erkek gibi bir tanımlamanın gerekliliğini artık daha net olarak görebiliyorsunuz.

    eh, peki piç, sen kimin nesisin de burada tespit yapıyorsun diyecek olanlar için;(bkz: barmen)

    "bütün saydıklarını tanımladı, barmeni unuttu ya la" diyen arkadaşım, sıradaki içkin benden olsun. *

    hadyin eyi geceler..
  • sigma erkek tanımını yanlış anlamış yazarları gösteren başlık. sigma takım oyuncusu değil tam tersine sürüden ayrı kalmak isteyen alfadır.
  • bir nevi şizoid alfa.

    - yalnızlığı severler.
    - gözlemleri başarılıdır.
    - çevrelerini etkileyebilirler. hem serseri hem de nerd çevre tarafından sevilip arkadaş olunmak istenirler ama iki tarafa da mesafelidirler.
    - yancı olmazlar.
    - liderliği zaruri durumlar haricinde üstlenmezler.
    - emir almaktan da vermekten de nefret ederler.
    - hiç kimseye hayranlık duymazlar.
    - fanatizme kaymazlar.
    - oyunlarda solo takılmayı severler.
    - tek başlarına yürümeyi, dolaşmayı severler.
    - reste gelmezler.
    - kavgadan korkmazlar.
    - problem çözmede başarılıdırlar.
  • sosyal hiyerarşinin tamamen dışında olan alfadır. öyle dışındadır ki bırakın sosyal etkileşimlerle alfa, beta vs. olduğunu anlayıp sınıflandırmayı genelde adamı görmediğinizden varlığını bile bilmezsiniz. genelde farkına varılmaları birisi onların üstünde otorite kurmaya kalktığı ana denk gelir, sonucu genelde otorite figürü olmaya çalışan alfanın kafayı yemesi veya kavga çıkması ile sonçlanır. alfalar ne kadar üstünde otorite kurulmasından hoşlanmıyorsa bu arkadaşlar onun on misli hoşlanmazlar.

    pek çok arkadaş mevzuyu betaya, gamaya mamaya getirmiş. arkadaşlar bu şahıslar alfanın sözünü dinleyen beta veya kimsenin takmadığı gariban gamalar gibi değil. zaten alfanın altındaki listeye eklemek istediğiniz için kafanız karışıyor. bu arkadaş tamamen listenin dışında.

    örnekle tanımı pekiştireyim;

    bir grup ormanda kayboldu diyelim, yardım gelme şansı da yok. en yakın yerleşim yerine ulaşmaları kafadan 4-5 gün. işte bu gruba önderliği genelde grubun içinden bir veya daha fazla alfa üstlenir. kimsenin başına bir şey gelmemesi, grubun dağılmaması vs. için aynen eski çağlardaki gibi liderliği üstlerine alırlar. diğerlerini açıklamaya gerek yok, amaç alfa ile sigma farkını anlatmak.

    işte tam da herkes ne yapılacağını, nasıl yol bulunup erzaklarla nasıl idare edileceğini, güvenliğin nsaıl sağlanacağını falan konuşurken "lan ederim böyle işe, hiç kafamı şişiremem" deyip ortalıktan yok olan ve grup ölmüş, kalmış umursamayıp tek başına geri dönmeye karar veren, bunu da genellikle söylemeyip toz olan adam sigmadır.

    hatta kurtlardan örnek verelim; alfa, beta falan diye hiyerarşi var. sürüde siz sigmayı bir yere koymaya çalışıyorsunuz ama herifçioğlunu sürüde gören yok şimdiye kadar. birkaç kez yolları rast gelmiş o kadar, onda da yemeğini paylaşmamış, bunların avlanmasına da yardım etmemiş bir kurt var. bunu sürü konseptinde kafanızda bir yere yerleştirmeye çalışırsanız anlamazsınız doğal olarak. bu arkadaş sürüden ayrı, kendi başına takılan yalnız kurt.

    gelelim sigmaların ayırıcı birkaç özelliğine. çoğu alfaların geneli gibi dışadönük değil içedönüktür. (içine kapanık falan değil, bu şekilde anlayan introvert-extrovert kavramına baksın) bu kişiler liderlik içgüdüsü olmayan alfadır. başıboş bırakınca liderlik sorumluluğunu falan üstlerine almazlar, yalnız her alfa gibi birisi bunlara liderlik yapmaya çalışınca rahatsız olurlar.

    sigmaların hayatlarında genellikle çok önemli bir noktayı görürsünüz. o da otoriteye kayıtsız şartsız diklenme huyudur. bunu asi çocuk olarak görmeyin, bu tamamen farklı. bir sigmayı sosyal ortamda pek insanlarla içli dışlı olmazken görebilirsiniz ama olduğunda da genellikle alfanın sahip olduğu özgüvene sahiptirler. sadece sosyal normlar kafalarında pek programlanmadığı için liderlik falan özelliklerini kullanmazlar. genelde kendi işlerini yapmaya çalışırlar ve yalnız kalarak yapabilecekleri işleri tercih ederler. mümkün olduğunca hiyerarşi içine girmezler. girdiklerinde bunalırlar, sinirlenirler, mobbing yapmayı denerseniz kafayı gömerler.

    özet geç diyenlere: sosyal hiyerarşinin dışındaki alfadır. alt hiyerarşide bulunmayı alfa özellikleri dolayısı ile kesinlikle istemez, lider olmayı da kendine has özelliklerinden ötürü istemez. geneli yalnız takılır, üstünde otorite kurulmasına gıcık olur, alfayı da betayı da gamayı da pek önemsemez çünkü etkileşimi pek yoktur. geneli aklı başında alfalar ile çok iyi anlaşır, kendi üstünde liderlik alıştırması yapan alfalar ile genellikle kavgalıdır.

    yoğun ilgi üzerine ek edit: aynı zamanda bunların çoğu sosyopati belirtisidir.
  • espri kasanları bir kenara bırakıp gerçekten bilen biri varsa aydınlatabilir mi? çünkü google amcadan anladığım kadarıyla;

    alfa erkek: dominant ve lider ruhlu kişi,

    beta erkek: bir şekiller peşinde koşan ama liderlik edecek cesareti olmayan, alfa'nın yancısı,

    omega erkek: sürüden ayrı takılan, aynı zamanda güçsüz ve cesaretsiz olan, loser erkek,

    gamma erkek: psikolojik ve kişilik olarak alfa kadar güçlü ancak liderlik etmeyi istemeyen kimsenin de liderliğini kabul etmeyen, işlerini düzenli ama gösterişsiz yani gizli tutarak yürüten erkek.

    işte anlamadığım nokta tam olarak şu; bu gamma erkeği zaten tarif edilen özelliklere sahip değil mi, sigma erkeği gamma'dan ayıran özellikler nedir ki ayrı bir tür olarak ortaya çıkmış?

    edit: bunların inanca bağlı ya da mistik bir tarafını göremedim (varsa da ben öyle yaklaşmadım), bu yüzden neyine inanıyorsun gibi bir yargılamaya gidilmesi saçma. belli kişilik prototipleri tanımlanmış ve isimlendirilmiş. tıpkı psikiyatrideki bipolar, borderline vs. diye kişilik bozukluğu tanımlamalarında olduğu gibi bunlara da o bakışla yaklaşıp nedir bu diye merak edip üstteki tanımlamaları anlamak için araştırıp buldum. genel kültürümüze bir şey katmış olmak maksat.
  • besin zincirindeki saprofitler gibidir bu erkeğin erkekler arası hiyerarşideki yeri. kadının ilkel dürtülerinin yavaş yavaş körelip daha modern taleplere sahip olmaya başlamasının sonucunda oluşmuştur. zira arkadaş ortamında* elini masaya vuran* bir erkek modern hayatta yetersiz kalmaktadır. ancak beta diye tabir edilen efendi dostumuz ise dişilerin zerre ilgisini çekmemektedir.

    kaç bin yıllık evrimsel psikolojinin düştüğü duruma bak, sigma erkekmiş. ulan bir 20 yaş dişinin yok olması bile kaç bin yıl sürüyor, birkaç yüzyılda kaç bin yıllık cinsel seçilimin anasını siktiniz. yemin ediyorum dünyanın en tehlikeli canlısıdır insanların dişileri.
  • sigma erkek = egosu ve karakter zaafiyeti olmayan alfa erkek.

    alfalar her ne kadar yonetici gibi gozukseler de ego ve kisilik zaafiyetlerinden dolayi aslinda yonetilendir. "aslansin kaplansin" denilip her is yaptirilabilir bir alfaya ki kadinlarin alfa erkege asil yonelimi de zaten bundandir. iki hos sozunle her istedigini yaptirabildigin hem de inanilmaz yetenekli bir erkegi her kadin ister adeta ideal es.

    iste sigma, bu zaafiyetleri de gostermeyen erkekdir. hic bir zaafiyeti olmadigindan var olmak icin topluma da ihtiyac duymaz ve bu yuzden hep yanliz takilir. dogadaki timsah, ayi gibi hayvanlar sigma erkege ornektir.
  • yemin ediyorum ruh hastası dolmuş lan buralar :)
    yahu birader ne alfası, ne betası. neyin sigması neyin omegası, adam deli gibi kasıp yazmış tarih öncesi mağara şöyleydi maymunla oynarsın alfa olamazsan diye. mızrak falan ava çıkanlar var ahsajfkah.
    matematik çok basit, herkesin ağzı iyi laf yapacak diye bir şey yok. ha keza herkes çekingen evinde çekirdek çitleyen bir tip olacak gibi bir durum da yok. karakteristik tamamen kişisel konuları bu sığlıkta açıklamak veya bunlardan tahmin yürüterek ben şuyum buyum demek çocukken "ben he-man im kaçılınnn" demek kadar basitçe.
    alfayı betayı bırakın, adam olun. ananıza babanıza, sevgilinize eşinize, küçüğünüze, yoldan geçen kediye köpeğe, uçan kuşa saygı ve sevgiyle yaklaşın. bir dünya görüşünüz inandığınız doğrular olsun, haksızın karşısında olun iti kopuğu yüceltmeyin. sonra ben alfamıyım betamıyım umrunuzda olmaz, iyi bir insan olmak en alfa harekettir.
    böyle olup da "huff bu ne ya ezik beta irkiğii buu :/" diyenlere de yolu gösterin. burda pokemon kapıştırır gibi yazıp yer kaplamayın veritabanında.
    saygılar sevgiler.
hesabın var mı? giriş yap