183 entry daha
  • türlü türlü saçmalık barındıran uygulamadır.

    primini ödemeyen vatandaş hastaneye gittiğinde müstahaklık sorgulaması yapılacak ve prim borcu varsa sağlık hizmeti alamayacak. e ödenmeyen tüm primler faiziyle ve gerekirse haciz yoluyla tahsil edilecekse bu kişiler hastanelerde neden hizmet alamayacak. hastanede hizmet alamayacaksa haciz yoluyla da olsa alınan para neyin karşılığı olarak alınmış olacak?

    http://www.yenimesaj.com.tr/?haber,652484
  • devletin (devletin nasıl işleyeceğine karar veren kişilerin ve grupların), ülke içinde yaşayan insanları ve insanlar arası ilişkileri düzenleme yetkisinin sınırına dair düşünmekten bıkmak için bir sebep daha- olan zorunluluk. anarşi öncesi süt liman yasası. genel sağlık primini (evden pek çıkmayan, hastaneye de gitmeyen biri olarak bihaber olduğum şeylerden biriydi) ödemediği için hastane hizmetlerinden yararlanmasına izin verilmeyen kişilerden, faizli olarak para ödemeleri istenecekmiş. işsiz sayısı ve hasta yakınlarını düşününce, pek kolay geçiş olacağını sanmıyorum.

    bir yerlerde, birilerinin belirttiği üzere, yaşamak git gide ya olduğundan daha anlamlı (daha politik) ya da full anlamsız hale geliyor.
    henüz bu mevzuya full oyumu kullanmadım.
  • ortalıkta bilgi eksikliği bu kadar fazla iken yaşadığımız deneyimleri aktarmak en güzeli.

    bu sabah 08:00'da sözde sosyal yardımlaşma ve dayanışma hede hödö vakfı yani kısacası yeşil kart bürosunun kapısına dikildim. danışman arkadaş işini yapmaktan aciz, civar kırtasiyelere ve muhtemelen kendi cebine rant sağlayıcının teki olduğu için bilgi vermeyi geçtim, devletin vermekle yükümlü olduğu formu bile "gidin kırtasiyeden alın hav hav!" nidalarıyla savurdu beni. kırtasiye desen 2 kimlik fotokopisi, bir pembe karton dosya ve 3-5 satır yazılacak bedava olması gereken formu doldurmak için milletten 5 - 7,5- 10 artık ne cukkalarsa onu cebe indiren bi yer. "ver ben kendim doldurabilirim bilader" diye zor aldım adamların elinden evraklarımı. 2 tl ile yırttık dosya+form+fotokopi için!

    her neyse bize verilen form direkt yeşil kart başvuru formu!!!! burada ve sosyal medyada paylaşılan geniş kapsamlı form değil. hani şu "evinizde banyo var mı?" "ne! çamaşır makineniz de mi var? "seni allahın zengini seni" gibi sorular yok. işte şu form:

    http://1.bp.blogspot.com/…%c5%9e%c4%b0lkartform.gif

    aile bireylerini yazıyorsunuz, çalışma durumunu yazıyorsunuz, alt kısımda geliri olan varsa onu ekleyip, ad-soyad, adres, imza ve telefonla birlikte pembe dosyanıza takıyorsunuz. hane halkının kimlik fotokopileri de tabi dosyada olmalı. sıraya girip memura veriyorsunuz. tabi bunun için sabah erkenden giderseniz yaklaşık 1,5 saat, daha da geç giderseniz bir mevsim bekliyorsunuz.

    9:30'da memure hanım evraklarımı teslim aldıktan sonra kendisine "şimdi ne yapmam gerekiyor, sgk'ya mı gidecem?" diye sordum "1 ay sonra" şeklinde kendisine göre cümle olan bir şey söyledi. ben, "iyi de bu bir cümle değil, henüz olmamış yani" demedim, "hea saol" dedim çıktım.

    bitmedi tabi burası türkiye! lan nolur nolmaz deyip sgk'ya da gittim. sgk danışmada muhtemelen 17 yaşında bir çocuk ve anası oturuyor. ikisi de sivil kıyafetli. kendilerine durumu izah ettim. "15 gün sonra elinize evrak geçer, onunla geleceksiniz" dediler. "peki 31 ocak'ta ceza yeme durumu ne olacak?" dedim. "siz gelir tespitine girmişsiniz, bişe olmaz dediler" ben de evime yollandım..

    not: yukarıda geçen olaylar adana seyhan yeşil kart bürosu(büyüksaat'in arka tarafları) ve adana seyhan sgk'da(dörtyol teknosa extra ve çakmak caddesinini kesiştiği yer) yaşanmıştır.

    not2: yanınıza tükenmez kalem almayı unutmayın. her 100 kişiden 98'i almıyor çünkü.

    not3: bu zorunlu sigortayı savunanların oranı da %1 civarında. 200 kişi arasında ben sadece 2 mal gördüm ortamda. onlardan olmayın..
  • tabi gelir testinde yandaşların, oy depolarının, sayın doğu vilayetlerimizin ayrıcalıklı olmayacağına karşı son derece tatmin olmuş durumundayız.
  • şehirden şehire, ilçeden ilçeye farklı uygulamalarla dikkat çekendir. (hatta aynı ilçe için günden güne, memurdan memura)

    kimse ne yapacağını bilmiyor, iş akışı net değil. sadece nüfus cüzdanınızda kaymakamlığa başvuracaksınız denmesine bakmayın, bulunduğunuz yere göre farklı yerlere gitmeniz, farklı formlar doldurmanız gerekebilir.

    izmir karşıyaka'da gerçekleşen uygulamada kaymakamlık ilk önce sgk'ya gitmeniz gerektiğini belirtiyor. sgk'ya gidiyorsunuz ve o da nesi, siz henüz onay vermemenize rağmen tüm birinci derece akrabalarınızın maaşları incelenmiş ve sizin ödeyeceğiniz prim belirlenmiş!!! hani gelir belirleme işini kaymakamlıklar yapacaktı??? kimine 35 lira, hatrı sayılır bi çoğunluğa ise 106 lira prim belirlenmiş. e hani gelir testi yapacaktınız? belki ben kayıt dışı trilyonerim ve 213 lira ödemek istiyordum, siz neye göre 106'yı belirlediniz? farklı şehirde yaşayan anne babamın maaşına göre. peki farklı şehirde yaşayan anne babam incelenmeyi onaylamamasına rağmen ve hatta ben henüz onay vermememe rağmen ne hakla bu incelemeyi yapıyorsunuz???

    neyse sgk'dan 106 liralık priminiz hayırlı olsun yazılı evrağı alıp kaymakamlığa gittim sıraya girdim, bu defa muhtara yönlendirdiler, neymiş aile beyannamesi almam gerekiyormuş! baştan söylesine be adam! kös kös muhtara gidip onu da alıp nüfus cüzdanı fotokopisiyle birlikte yeniden kaymakamlığa gittim. muhtarlıktaki belgeye göre de hanede tek başıma yaşıyorum ve aile reisiyim! (kendi kendimin reisi olduğum için mi bana 106 lirayı uygun buldular acep)

    evrakları teslim ettim bana bir de form imzalattılar, her tür gelirimi sorgulayabileceklerine dair. (28 kalem dedikleri zımbırtı) işimi sordular. doktora öğrencisiyim dedim. daha sonra neyle geçiniyorsunuz dediler. ailemin gönderdiği 250-300 lirayla dedim. adam şöyle döndü, 300 lirayla mı geçiniyorsun yani dedi, sakıncası mı var dedim. eve kira ödemiyorum, bu parayla da karnımı doyuruyorum şeklinde de ekledim. söylediklerimi yazdı sonra kağıdın kulakçığını koparttı ve bunla 3 hafta sonra sgk'ya gidip sonucunu öğrenebilirsiniz dedi.

    ben de görevliye elimdeki 106 lira primi sordum. maktu evrak olarak vermiş olabilirler, herkese vermişler, ama rakamlar da farklı, neye göre verdiler biz de bilmiyoruz yanıtını aldım. e ben şimdi bunu ödemekle mükellef miyim diye sordum, bilmiyorum ama verdiklerine göre ödemeniz gerekir gibi şeklinde bir yanıt aldım.

    ayrıca bizim kaymakamlık evdeki eşyaları sormazken bir diğeri sorabiliyor. bir ilde sgk'ya sonra gideceksiniz derken, burda önce oraya gönderilebiliyor.

    özetle sgk zaten kafasına göre primleri belirlemiş. kaymakamlık aracılığıyla bir tiyatro oynanıyor. önce sgk'ya gönderilmesi belki uygulama hatası ama bu rezilliği ispatlayan belgeleri elimize veriyor. yani bugün gidip 106 lira priminiz olduğunu öğrenmeyecek, 1 hafta sonra sgk'ya gidip benim ilk adımda aldığım evrağı göreceksiniz ve size gelir testi yaptılar da 106 lira çıkardılar sanacaksınız.
  • medyanın dikkatini çekmeye çabaladığım bir ayrıntıyı barındıran uygulama! medya'da ilgili gördüğüm 1-2 yazara gönderdiğim mailin içeriği aşağıdadır.

    önemli : gelir testi hikaye - sgk herkesin primini önceden belirlemiş (belgeleriyle)

    gss ile ilgili bir ayrıntıyı yakaladım. konuyu okumanızı kolaylaştırmak adına uzatmadan özetleyeceğim, ayrıntı isterseniz lütfen iletişime geçiniz.

    ben izmir karşıyaka'da ailemden uzakta babamın mülkiyetinde olan bir evde oturuyorum. gss için kaymakamlığa başvurmam gerekiyordu gittim. ancak tüm türkiye'deki uygulamadan farklı olarak oradaki memurların bilgisizliğinden kaynaklandığını düşündüğüm bir şekilde önce sgk'ya gitmem gerektiği oradan verilecek belge ile gelmem belirtildi. sgk'ya gittim bana verilen belge şu şekildeydi "gelirinize ve asgari ücrete göre hesaplanan 106 liralık priminizi gelecek ayın sonuna kadar yatırmanız aksi halde faiziyle...." ki benim herhangi bir gelirim yok, 32 yaşındaki bir insanın başka şehirde yaşayan anne babasının gelirine göre düzenlenmiş bir prim olduğunu düşünüyorum. bu belgeyi aldıktan sonra kaymakamlığa gittim ve gelir tespiti başvurusunda bulundum, ve bu belgeyi sordum. kaymakamlık'daki yetkili, sgk'nın neye göre verdiğini bilmediklerini belirtti. internette yaptığım araştırmada izmir karşıyaka hariç diğer her yerde insanların kaymakamlığa başvurduktan 2-3 hafta sonra sgk'ya gitmesi gerektiği belirtiliyor. ancak sgk aslında herkesin ne kadar prim ödeyeceğine çoktan karar vermiş. özetle gelirim incelensin şeklinde başvuruda bulunmadan önce benim gelirimi incelemişler. tek sorun benim bu belgeyi tüm türkiye gibi başvurudan 2-3 hafta sonra gidip almam gerekirken, bu ilçedeki hatalı uygulama nedeniyle başvurmadan önce edinmiş olmam.

    özetle - sgk herkesin primine çoktan karar vermiş. şu anda kaymakamlıklar aracılığıyla gelir tespiti adı altında tiyatro oynanıyor.

    gelir tespit başvurusunu 17'sinde yaptığım, primimin 16'sında belirlenmiş olduğuna dair belgeler elimdedir. ben ve farklı şehirde oturan anne babam herhangi bir onay vermeden yapılan yasa dışı incelemeyi ve primlerin gelir testinden bağımsız olarak çok önceden belirlendiğini gündeme getirmenizi rica ediyorum.

    saygılarımla
  • konu ile alakalı neden kimseden ses çıkmadığını anlayamadığım hede. sosyal medya şeysi vardı bir ne oldu ona? pozisyon aldık yetmedi illa bir içimizde gezinsin istiyoruz. ilk sgk hacizleri ile ortalık inleyecek ama o zamana çoktan 3. tura geçmiş olacaklar.
    bakınız https://twitter.com/…ayar/status/159338371485933568 yapınız daha çok insanı bilinçlendiriniz.
  • millet halinden baya memnun heralde. kimseden ses çıkmıyor emenike. ya da bu zorunluluğu anlamadı insanlar.
  • kredi ve yurtlar kurumundan kredi alanları da ilginç bir sürpriz bekliyor. örneğin 720tl doktora kredisi alan, yanında da ailesinin gönderdiği 150 lira ile veya üniversitede kısmi zamanlı çalışarak 150-200 gelir elde ediyorsa 106 lira ödeyecek. ya da ailesinin yanında yaşıyorsa ve bu 720 lira ile birlikte hesaplanan aile geliri hesabına göre asgari ücretten fazla kişi başı gelir görünüyorsa 106 lira ödeyecek.

    gelelim zurnanın zırt dediği yere. kredi gelir değil geri ödenmek üzere devletten alınan borçtur. ancak devlet baba bunu gelir olarak görüyor ve buna göre prim işletiyor.

    komedi başlıyor. üniversiteyi&doktorayı bitirdiniz ve kredi geri ödemeleri geldi, ödeyecek durumunuz yok eve haciz gelmesin diye uzun vadeli banka kredisi çektiniz ve borcunuzu ödediniz. o zaman devlet baba diyor ki, sen kredi borcunu ödeyebildiğine göre gelirin var. ama ben banka kredisi çekmiştim diyemiyorsunuz, banka kredisi ile ödediğiniz kredi borcu gelirinizi bir anda fırlatıyor ve 213 lira prim ödemek zorunda kalıyorsunuz.

    bankanın kredisini ödeyemediniz ve kredi kartınızdan toplu nakit avans çektiniz. "hoooop devlet yakaladı, nakit avans sizin geliriniz oldu" kredi kartlarından yaptığınız her harcama nasıl oluyorsa gelir olarak işleniyor. gidip çektiğiniz nakit avansla diğer bankanın kredisini kapattınız, aynı parayla ikinci kez yakalandınız. memur bey ben az önce trafik cezamı yemiştim, buyrun bakın makbuzuma diyerek kurtulamıyorsunuz bu defa. banka kredisini ödediğiniz anda o da sizin gelir hesabınıza düşüyor, bankadan çektiği 7 milyarı bir anda ödedi, aylık geliri 7 milyar, kredi kartından da 7 milyar çekmiş nereye harcadı bilmiyoruz, toplam 14 milyar geliri var bu ay, bindirin 213 lirayı.

    varsayalım ki alımlı bir kızsınız ve kredi kartı borcunuzu ödemek için bu defa da kötü yola düştünüz. o 7 milyarı ödediniz, hoooop o ay'da 7 milyar geliriniz olduğu işleniveriyor sisteme.

    özetle kredi ve yurtlar kurumundan aldığınız kredi yüzünden hiç geliriniz olmamasına rağmen defalarca geliriniz var kabul edilecek. parayı çekerken ayrı geri yatırırken ayrı. ödemek için banka kredisi çekerken ayrı, yatırırken ayrı. siz o borcu ödeyene kadar devlet baba size kredi borcunuz kadar da prim borcu çıkaracak. aman diyeyim öğrenim kredisi alırken bundan böyle bir kaç kez düşünün.
1095 entry daha
hesabın var mı? giriş yap