286 entry daha
  • teori kelimesinin birden fazla anlamı olmasından, çoğu kişinin bu kelimeyi doğru kullanmayı bilmemesinden mütevellit bu argümana daha çok "simülasyon teorisi" adı verilir.

    burada teori kelimesini günlük yaşamdaki kullanımıyla, yani "belirli bir konudaki düşüncelerin, görüşlerin bütünü" olarak tanımlarsak, "simülasyon teorisi" yanlış bir kullanımdır. düşünce ve görüşler kişileri ilgilendirir. kelimeyi yukarıdaki anlamıyla kullandığımızda bir konu hakkında ancak size ait bir teori olabilir. doğrusunu cümle içince kullanmak istersek;
    - bu benim simülasyon argümanı hakkındaki teorimdir.
    - ayşe'nin simülasyon teorisini beğeniyorum.
    "simülasyon teorisi" şeklinde tekil kullanımı, her hangi bir bireysellik ve aidiyet içermediğinden bir isim haline gelir ve simülasyon argümanına yönelik bir bilimsel teori olduğunu önerir. ancak bilimsel anlamda kanıtlarla desteklenmiş böyle bir teori bulunmamaktadır.
    yukarıdaki bilgilerin ışığında doğru kullanım "simülasyon teorileri" olmalı. bu şekilde birden fazla insanın simülasyon argümanı hakkındaki bilimsel olmayan teorilerinin toplamından bahsedebilir ve bunu örneklendirebiliriz.
  • olma ihtimali var belki sanal bir balonun uzerindeyiz. balon o kadar büyük ve biz o kadar küçüğüz ki sanki sonsuzluktayız gibi. tek hücreli bir canlıyı bugün bir balon üzerine koysak bir ucundan bir ucuna gidemez, gitse bile başa döndüğünü anlayamaz. kendini sonsuzlukta zanneder.

    diyelim ki öyle. bu simülasyonu kim oluşturdu. onlar da simulasyonun içindeyse onları kim oluşturdu. bunun kaynağı neresi kafamda deli sorular.
  • hakkında belirli bir yetkinliğe sahip olmadan yorumlandığı vakit, tıpkı gaia hipotezi gibi aslında teolojik olduğu önerilebilir. argümanda sıradan vatandaş tarafından önerilen unsurların neredeyse tamamı, hali hazıdaki inanç sistemlerimizin önerdiği fikirlerle ciddi paralellikler gösterir.

    - inanç sistemlerinde tanrı, içinde yaşadığımız evrenin ve zamanın ötesinde bir varlıktır. bu evrenin ve içinde yaşayanların mutlak kontrolüne sahiptir. hatta zamanı, evreni ve evrenin kurallarını kendisi yaratmıştır. burada yaşayan varlıklar bu kuralların dışına, yani tanrının sözünün dışına o bilinçli olarak izin vermediği sürece çıkamazlar.
    - simülasyon argümanında programcı, simülasyonun tam kontrolüne sahiptir. simülasyon içerisindeki her şeyi, her türlü kuralı o yazmıştır. burada bulunan yapay zekaya sahip varlıklar, o istemediği sürece bu kuralların dışına çıkamazlar.

    - inanç sistemlerinde tanrı, evrende yaşayan akıllı varlıklara sınırlı da olsa bilinç vermiştir. bu bilinç vasıtası ile varlıklar tanrıdan haberdar olabilirler.
    - simülasyon argümanında programcının kodladığı yapay zeka "simülasyon" içinde bulunma olasılığını düşünebilecek kadar başarılıdır ve gerektiğinde bunu kanıtlayabilir.

    - inanç sistemlerinin en büyük kanıtı olarak doğa üstü olaylar gösterilir. standart doğal süreçle açıklanamayacak normların dışında, tanrı ya da temsilcileri tarafından gerçekleştirildiği iddia edilen, denizlerin, ayın ortadan ikiye yarılması, geleceğe dair kehanetler, şehirlerin insan teknolojisi olamayacak doğa üstü yöntemlerle yok edilmesi gibi mucizeler, evrenin mükemmel düzeni gibi sebepler tanrının varlığının kanıtı olarak gösterilir.
    - simülasyon argümanında evrenin simülasyon olduğunun kanıtı yine benzer şekilde evrenin hali hazırdaki kurallarının dışında gerçekleştiği iddia edilen süreçler, insanların hayalet, ruh olarak yorumladıkları açıklanamayan programsal hatalar* yine inanç sisteminin önerdiği gibi evrenin programsal düzenine ait bulgular gösterilir. her iki durumda da dışına çıkılamayan kurallara uymayan bir şeyler vardır.

    - inanç sistemlerinde tanrı, kullarına istediği şekilde davranır, onlara müdehale eder, denemelere tabi tutar, dilerse ödüllendirir ya da cezalandırır.
    -simülasyon argümanında programcı, yarattığı durum ya da durumlar hakkında veri toplamak için simülasyonda parametrik değişiklikler yapar. yapay zekanın yaratılan farklı durumlara verdiği tepkileri ölçer, ödül ve ceza gibi kavramları dilerse yaratabilir ve yapay zekanın bu tip durumlara verdiği yanıtlarla alakalı istatistikler toplar.

    bu gibi önermelerle yola çıkarsak, yukarıda da bahsettiğimiz gibi simülasyonu yaratan programcı ile tanrı kavramı arasında aslında teknik olarak hiç bir fark yoktur.
  • şöyle bir mantığa oturtuluyor:

    varsayalım insanlık 30 yıl içerisinde tam ölçekli bir evren simülasyonunu çalıştırabilecek düzeye gelecek. bu simülasyonda ortaya çıkan medeniyet de atıyorum 3000 yıl sonra simülasyon çalıştırabilecek duruma gelecektir.

    bu şu manaya geliyor: eğer bir gün tam ölçekli bir evren simülasyonunu çalıştırmayı başarabilirsek, bu durum çok büyük bir ihtimalle simülasyonda yaşadığımız anlamına gelecek. simülasyonu ilk çalıştıran medeniyet olmamız ihtimali, simülasyonda yaşadığımız ihtimalinden çok daha küçük.
295 entry daha
hesabın var mı? giriş yap