• lale durağından otobüse bindiğimde en arkada kitap okuyan normal giyinimli sakin bi insana rastladığım ve mutlu olduğum sonra otobüsün ani fren yapıp o insanı sarstığında verdiği tepkinin "seni şofer yapanın amına goyum" olması ile beni hayal kırıklığına uğratmış insanları barındıran ilçe
  • 28 yıldır buradayım. iyice sike benzemeye başladı. bildiğin sik. övmeye falan gerek yok. o sokak sonundaki ismini bildiğin teyzeden su istediğim dönemler 20 yıl önceydi. herkes herkesi tanımıyor artık. saçmalamayın.

    içinde insan olmadığı (!) için yollar hayvanlara uygun şekilde kazılıp sonra içi dolduruluyor. kimse de beyaz masaya telefon açmıyor. bırak miniyi, normal etekli kıza ağzı sulanarak bakıyor insanlar. şahinler eskidi yerine çakal kasa(!) bmw'ler geldi ve onların böğüren eksozları. değişen bir şey yok.

    evimin önünde ağzımı burnumu kırsalar biri de "bizim mahallenin bebesi" diye ayırmaz. geçen 18-19 yaşındaki bebeye ileride top oynayın dediğim için "sen kimsin bu sokak bizim, 5 senedir burada oturuyorum" dedi. ki 28 yıldır oradayım ve o çocuk beni 5 yıldır görmemiş ve ben de onu görmemişim, ya da hiç etkileşimimiz olmadığı için bakmışız ama görmemişiz.

    kopuk artık, sonradan gelenlerle iyice kopmuş. kimse de "biz buranın bebesiyiz" demesin. sincan'ın yerlisi senin gibi krolar değil. sincan'ın yerlisi göçmenler. yoksa o güller laleler nereden geliyor patates kafalım?

    gerçi şimdi ne lale kaldı ne göçmen anca bi "lale meydanı" kaldı bir de orada dimdik duran atatürk büstü. ikisini de silin oluyor iran.
  • geçen yıl atandığım, metrekaresine 8 (sekiz ) apaçi düşen, modifiyeli şahinlerin kol gezdiği ankara ilçesidir. caddeleri sokakları adeta flaş tv stüdyosundan fırlamış insanlarla dolu. yere tüküren insan sayısından bahsetmiyorum bile. bir yıldır burada olmamdan mütevellit buradaki yaşama duyarsızlaştım, artık her şey normal geliyor.
  • hayatimda sincan degil ankara'ya bile gitmedim fakat ilginc bir sekilde sincanli en az 6-7 kizdan mesaj aldim. hatta bi ara telefon sapigim vardi sincandan hepsi de bi arkadastan aldim isim veremem diyordu. su dunyada en cok merak ettigim seydir. benim o ortama telefon numaram nasil dustu. ankara'yi gectim sıncan ne alaka mk.

    tabii bunlar lisede oluyordu. nerden mi aklima geldi ben bu mesaj atanlari soyle rehberime kaydetmistim.

    bilmiyorum
    bilmiyorum-2
    dunno(don't know)
    bu kim vs diye iste bugun baktim whatsapp'ta dunno adli kisi. o soruyu sorayim dedim belki o kadar zaman gecti biri soyler artik. kiz beni hatirlamiyor mk. hatta onunla tanismak icin oyun yaptigimi saniyor. engelledim aninda bu utancla yasiyamazdim. bazen truman show'da miyim diye soruyorum kendime.

    bi ara sincanlı bi sevgilim olmuştu ama, lakin kız sincanda yaşamıyordu.. o bağım şuan aklıma geldi bak... ki yine de inanılmaz düşük bi ihtimal..
  • her 3 erkekten 3'ünün ağır hanzo olduğu ilçe.
  • ankara'nın gerçek yüzüdür. yani şöyle anlatayım. eğer yüce önder mustafa kemal paşa bu şehire taşımasaydı meclisi vakti zamanında, mesela trabzondur meclisin açılacağı yer deseydi işte şuan ankara'da heryer sincan gibi olacaktı. bir tunalı, bir bahçelievler, bir konutkent, bir yedinci cadde olmayacaktı ankarada. her yer mamak her yer sincan olacaktı.
  • postmodern oyun havaları ve şeriatçılarıyla ünlü ankara ilçesidir. bu ününü oğuz yılmaz'ı böğründen çıkarması ve 28 subat kararları neticesi caddelerinde tankların yürümesi ile kazanmıştır.
  • bir zamanlar hayatimin 12 yilini gecirdigim yer. hakkinda soylenenlerin buyuk bir kismi dogrudur. zira ben sortla balkona ciktigim icin karsi apartmandan biri babama "sizin oglan oyle sortla balkona falan cikiyo, karimiz var kizimiz var bizim" demisti. babam ise kibar bir diller "hassektir" cekmisti adamcagiza. son bir kac yildir universite ogrencileri falan gelmeye basladi da toplarlandi ortalik.

    ayrica safak sezer de gencligini bu guzide beldemizde gecirmistir.
  • insanlarının mor, eflatun ve pembe renklerine ayrı bir muhabbet beslediği ilçe. sincan'da 10 erkekten 6'sı eflatun gömleklidir, 10 kadından 5'inin türbanı mordur.
  • yaşayanların acı çektiği ama farkında bile olmadıkları yerdir. kimilerine göre gelişmiş olduğu dile getirilir, gelişmişlik al-sat yapan insanların bir araya getirilmesi ise gelişmiş değildir. sincan osb olması nedeniyle fazla sayıda emekçinin yaşadığı ve emeğinin karşılığını kazanmaya çalıştığı yerdir. belki türkiye'yi minimal anlamda temsil edebilecek bir mekandır, zira sosyo-ekonomik ve kültürel anlamda incelendiğinde ortalama türkiye verileri bulunabilir.

    bu tip ilçeler türkiye'nin neden ab'ye giremeyeceğini belki de girmemesi gerektiğini gösteren belirtilerdir, belki torunlarımızın torunları görecektir ancak türkiye ab'ye girse bile sincan girmez, giremez. sincan florası gereği ciddi bir yozlaşmanın, ezilmişliğin getirdiği çaresizliğin ve bu çaresizliğin içe dönerek ortaya çıkardığı kinci ve merkezi bir radikalleşmenin örneğini oluşturur.

    üzücüdür, türkiye'nin bir gerçeğidir ancak böyle olmamalıdır, türkiye kalkınmak ve gelişmek istiyorsa sincan modelindeki ilçe sayılarını planlı bir şekilde kesinlikle azaltmalıdır.
hesabın var mı? giriş yap